Altın fiyatlarının küresel piyasalarda rekor seviyelerde seyrettiği bir dönemde, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'ndan (TCMB) iç piyasayı doğrudan etkileyecek stratejik bir hamle geldi. Yıl başından bu yana ons altın fiyatının yaklaşık yüzde 70 artış gösterdiği, haftalık bazda ise yükseliş oranının bugün itibarıyla yüzde 0,74 seviyesinde bulunduğu bir ortamda TCMB, 2017’den beri sürdürdüğü bir politikayı sonlandırdı. Kurum, yurt içinde üretilen altınların ilk alıcısı olma programını durdurduğunu açıkladı. Alınan kararın, bir süredir devam eden arz sıkıntısını gidermesi ve fiyat istikrarına katkı sağlaması öngörülüyor. Sektör uzmanları, atılan adımın piyasaya etkilerini ve olası sonuçlarını değerlendirmeye başladı.

İthalat Kotası Fiyat Makasını Açmıştı

Altın ve Para Piyasaları Uzmanı Mehmet Ali Yıldırımtürk, piyasadaki son gelişmeleri analiz ederek kararın önemine dikkat çekti. Yıldırımtürk, Merkez Bankası’nın yerli madenlerden altın alımını durdurma kararının piyasalar açısından olumlu bir adım olduğunu söyledi. Uzman, özellikle altına konulan ithalat kotasının piyasadaki arzı ciddi oranda kısıtladığını vurguladı. Yıldırımtürk, “Altına konulan ithalat kotası piyasadaki arzı ciddi oranda etkiliyordu. Uluslararası piyasalarla Türkiye’deki fiyat farkı 12 bin dolara kadar çıkmıştı," dedi. Arz yetersizliği nedeniyle oluşan söz konusu fark, iç piyasada altının olması gerekenden daha yüksek fiyattan işlem görmesine neden oluyordu. Uzman, son bir haftada altın fiyatlarında yaşanan küresel düzeltme hareketiyle makasın 5 bin 500 dolara kadar gerilediğini belirtti. Ancak Yıldırımtürk, "Bu seviye bile oldukça yüksek” diyerek mevcut durumun hala idealden uzak olduğunu ifade etti.

Yerli Üretim Piyasaya Nefes Aldıracak

Merkez Bankası'nın 2017'den beri devam eden alım programını durdurması, yurt içinde madenlerden çıkarılan altının artık doğrudan serbest piyasaya sunulacağı anlamına geliyor. Atılan adım, arz-talep dengesini yeniden şekillendirecek bir gelişme olarak görülüyor. Mehmet Ali Yıldırımtürk, TCMB’nin kararının hem arz-talep dengesini hem de fiyat istikrarını olumlu yönde etkileyeceğini belirtti. Yurt içinde üretilen altının piyasaya girmesiyle birlikte arz tarafında bir rahatlama yaşanması bekleniyor. Artan arzın, iç piyasadaki altın fiyatları üzerindeki yukarı yönlü baskıyı hafifletmesi öngörülüyor. Böylece, uluslararası piyasalar ile yurt içi piyasalar arasındaki fiyat makasının doğal bir şekilde daralması hedefleniyor. Karar, aynı zamanda ithalata olan bağımlılığı azaltarak döviz çıkışının da önüne geçebilecek bir potansiyel taşıyor.

Hedef Fiyat İstikrarı ve Düşük Makas Aralığı

Uzmanlar, yeni politikanın en önemli çıktısının fiyat istikrarı olacağını vurguluyor. Mehmet Ali Yıldırımtürk, “Üretilen altının piyasaya doğrudan sürülmesiyle fiyat farkı azalacak, serbest piyasada dengelenme sağlanacak," ifadelerini kullandı. Piyasada ideal olarak kabul edilen fiyat farkının oldukça düşük seviyelerde olması gerektiğine dikkat çeken uzman, ulaşılması gereken hedefi de rakamlarla açıkladı. Yıldırımtürk, “Makası 1500 dolara kadar düşürebilirsek, yurt içi altın fiyatlarındaki dalgalanmayı da büyük ölçüde önleyebiliriz,” diyerek istikrar için kritik eşiği işaret etti. Fiyat makasının daralması, hem küçük yatırımcının hem de kuyumculuk sektörünün daha öngörülebilir bir piyasada işlem yapmasına olanak tanıyacak. Dalgalanmanın azalması, ani fiyat şoklarına karşı piyasanın daha dirençli hale gelmesini sağlayacak.

Yıl Sonu Gram Altın Tahminleri Güncellendi

Merkez Bankası'nın aldığı kararın kalıcı olması durumunda, yıl sonu gram altın fiyat tahminlerinin de revize edilmesi gerekeceği belirtiliyor. Artan arzın fiyatlar üzerindeki dengeleyici etkisi, önceki yüksek tahminlerin aşağı yönlü güncellenmesine neden olabilir. Mehmet Ali Yıldırımtürk, kararın devam etmesi halinde yıl sonu gram altın tahminlerinin de değişeceğini belirterek, yeni beklentilerini paylaştı. Uzman, “Normalde 7000 TL olan tahminimiz söz konusu şartlarda 6000-6250 TL aralığına gerileyebilir,” değerlendirmesinde bulundu. Yapılan tahmin, arz artışının fiyatlar üzerinde somut bir etki yaratacağını ortaya koyuyor. Yatırımcıların, yeni piyasa dinamiklerini göz önünde bulundurarak pozisyonlarını yeniden değerlendirmeleri tavsiye ediliyor. Piyasa, önümüzdeki günlerde kararın yansımalarını daha net bir şekilde gözlemleyecek.

Not: Burada yer alan değerlendirmeler yatırım kapsamında değildir. Haberimizde kesinlikle yatırım tavsiyesi verilmemiştir.

Kaynak: Ekonomim.com