Japonya’da ortaya çıkan ve “evden çıkmama sendromu” olarak bilinen hikikomori, Türkiye’de de giderek yaygınlaşıyor. Uzmanlara göre yeni sosyal izolasyon dalgası, gençler arasında “pasif intihar” olarak tanımlanabilecek ciddi bir ruhsal sorun haline geldi.
Pandemi sonrası dijitalleşen yaşam tarzı, bireyselleşme eğilimi ve sosyal medyanın etkisiyle Türkiye’de pek çok genç, dış dünyayla bağlarını koparıp tamamen evlerine kapanmayı tercih ediyor. Sosyal medya platformlarında, “evde kalmanın huzuru” temalı içerikler romantize edilirken, birçok genç bu yaşam biçimini normalleştiriyor. Psikiyatristler ise bu akıma karşı ciddi uyarılarda bulunuyor.
ODASINDAN ÇIKAMIYOR
TikTok ve Instagram gibi sosyal medya mecralarında genç kullanıcılar tarafından paylaşılan videolarda, evde geçirilen yalnız saatler; kahve, film ve dekorasyon temalarıyla sunuluyor. Ancak bazı içerikler ciddi psikolojik belirtileri de barındırıyor. “Odamdan çıkmıyorum, bir işe yaradığım da yok” diyen kullanıcılar, yalnızlığı bilinçli bir tercihten öte zorunlu bir hale getirdiklerini gösteriyor.
Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü ve Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Türkiye'de hikikomori akımının hızla yaygınlaştığını belirterek, “Bu durum sosyal hayattan tamamen kopuş anlamına geliyor. Çocuklar sokakta değil, artık sosyal medyada çeteleşiyor. Kimlik karmaşası yaşayan bireyler, sosyal medya beğenileriyle değer kazanmaya çalışıyor” dedi.
Psikiyatrist Prof. Dr. Tanju Sürmeli ise sosyal medyada bu yaşam tarzının ‘havalı’ gösterilmesinin gençleri gerçek ilişkilerden uzaklaştırdığına dikkat çekerek, “Hikikomori, kişinin dış dünyayla tüm bağını koparmasıdır. Aile bağlarının güçlendirilmesi bu sürecin en önemli panzehridir” ifadelerini kullandı.
Kaliforniya Üniversitesi tarafından yapılan ve üç yıl süren bilimsel bir araştırma ise sosyal medya kullanım süreleri ile depresyon belirtileri arasındaki ilişkiyi açıkça ortaya koydu. Araştırmaya göre, gençlerin günlük sosyal medya kullanım süresi 7 dakikadan 73 dakikaya yükselirken, aynı dönemde depresyon belirtileri %35 oranında arttı.
