Ev hanımlarına sosyal güvence kapısını aralayacak olan reform paketi yeniden ülkenin en önemli konuşulan başlıklarından biri haline geldi. Milyonlarca vatandaşı ilgilendiren söz konusu proje için Ankara'da yoğun bir mesai harcanıyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yürütülen süreçte teknik altyapı ve maliyet hesaplamaları büyük bir dikkatle ele alınıyor. Sosyal güvenlik sistemine entegrasyonun nasıl sağlanacağı ve hangi kriterlerin uygulanacağı soruları yanıt beklemeye devam ediyor. Sosyal devlet ilkesi gereği atılması planlanan adımın, kadınların geleceğe daha güvenle bakmasını sağlayacağı öngörülüyor. Ev emeğinin değerine vurgu yapan proje, toplumun temel taşı olan aileyi korumayı da amaçlıyor. Hükümet kanadından gelen sinyaller, hazırlıkların sürdüğünü ve kapsamlı bir model üzerinde çalışıldığını doğruluyor.
Sosyal Güvenlik Reformu ve Siyasi İrade
Sosyal güvenlik şemsiyesini genişletmeyi amaçlayan adımlar çerçevesinde, ev hanımlarına emeklilik yolu açacak proje tekrar gündemin üst sıralarına yerleşti. Aile kurumunu ekonomik açıdan güçlendirmeyi hedefleyen hamle, uzun zamandır kamuoyunun takibinde bulunuyor. Kadınların ekonomik özgürlüklerine kavuşması ve gelecek kaygısı taşımaması adına atılacak adım büyük önem taşıyor. Konuyla ilgili irade daha önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından gündeme getirilmişti. Yetkililer, bahsi geçen çalışmanın detaylı bir hazırlık evresinden geçerek uygulamaya alınmasını planlıyor. Yapılacak reformun toplumun geniş bir kesimini etkileyeceği bilinciyle hareket ediliyor. Beklentiler, sürecin sağlam temeller üzerine oturtulması yönünde yoğunlaşıyor.
Bakanlıktan Sürece Dair Kritik Mesajlar
Sürecin yönetimini üstlenen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, ev kadınlarına emeklilik düzenlemesine ilişkin yaptığı açıklamalarda, çalışmanın henüz hazırlık aşamasında olduğunu vurguladı. Bakanlık bürokratları, en doğru formülü bulmak adına alternatif senaryolar üzerinde duruyor. İlgili kurumlar, atılacak adımların mevcut sosyal güvenlik yapısına etkilerini en ince ayrıntısına kadar inceliyor. Bakanlık kaynakları, düzenlemenin sosyal güvenlik sistemi üzerindeki etkilerinin detaylı şekilde analiz edildiğini belirtiyor. Aktüeryal dengelerin bozulmaması için hassas bir hesaplama süreci işletiliyor. Oluşturulacak modelin bütçe disiplinine uygun olması ve uzun vadede sorunsuz işlemesi öncelikli hedefler arasında sayılıyor. Yetkililer, ortaya çıkacak modelin hem bütçe dengeleriyle uyumlu hem de sürdürülebilir bir yapıda olması için teknik çalışmaların titizlikle yürütüldüğünü ifade ediyor. Yapılan çalışmaların nihai hedefi, kimseyi mağdur etmeyecek kapsayıcı bir sistem kurgulamaktır. Sistemin uzun yıllar boyunca aksamadan devam etmesi için mali disiplinden taviz verilmemesi planlanıyor.

Masadaki Kriterler ve Prim Ödeme Yöntemi
Taslak aşamasındaki çalışmada netleşmiş bir kanun metni bulunmamakla beraber bazı belirleyici unsurlar öne çıkıyor. Planlamalarda; ev kadınlarının aile durumu, çocuk sayısı ve bakım yükümlülükleri, sisteme dahil edilecek hizmet süresi ile prim ödeme yapısı gibi başlıkların değerlendirme kapsamında ele alındığı belirtiliyor. Her bir kriter, kişinin emeklilik hakkına erişimini kolaylaştıracak veya şekillendirecek faktörler olarak masada duruyor. Belirlenecek şartların, teknik analizlerin sonuçlanmasıyla birlikte kamuoyuyla paylaşılması hedefleniyor. Sistemin en önemli ayağını ise finansman modeli oluşturuyor. Söz konusu kapsamda, isteğe bağlı sigorta benzeri bir model ya da devlet katkılı prim sistemi üzerinde duruluyor. Devlet desteği sayesinde ödenecek tutarların daha makul seviyelere çekilmesi amaçlanıyor. Hedeflenen yapı, ev hanımlarının düzenli bir maaşları olmasa dahi sosyal güvenlik çatısı altına girmelerini sağlamayı amaçlıyor. Böylece ev emeğinin maddi bir karşılık bulması ve emeklilikle taçlandırılması sağlanacak. Ödenecek prim miktarları ve sürelerine dair ayrıntıların yasal düzenlemeyle kesinlik kazanması bekleniyor.
Hedeflenen Takvim ve Beklentiler
Vatandaşların zihnini meşgul eden en önemli sorulardan birisi de projenin ne zaman yasalaşacağı hususudur. Bakanlık tarafından yapılan önceki açıklamalarda, çalışmanın orta vadeli planlar kapsamında ele alındığı ve 2028 yılı öncesinde tamamlanmasının hedeflendiği ifade edilmişti. Belirlenen takvim, reformun orta vadeli bir perspektifle ele alındığını ortaya koyuyor. Yasal prosedürlerin başlaması için teknik raporların tamamlanması ve taslağın ilgili makamlara sunulması gerekiyor. Meclis takviminin uygunluğu ve bütçe görüşmeleri gibi faktörler de sürecin hızını etkileyecek unsurlar arasında yer alıyor. Şu an için kesinleşmiş bir tarih veya madde listesi bulunmuyor. Ancak çalışmaların devam etmesi, düzenlemenin tamamen rafa kaldırılmadığını ve hükümetin gündeminde yer almaya devam ettiğini gösteriyor. İlerleyen günlerde yapılacak resmi duyurular ve TBMM’ye sunulacak olası bir yasa teklifi, projenin sınırlarını netleştirecek. Yasa teklifinin meclise gelmesiyle birlikte milyonlarca kadının hayali gerçeğe dönüşme yolunda son viraja girecek.


