Konya'da ikamet eden bir vatandaş, mobil bankacılık üzerinden bilgisi dışında işlem yapılması üzerine hukuk mücadelesi başlattı. Gece saatlerinde gerçekleşen şüpheli para transferleri sonucunda mağduriyet yaşayan müşteri, durumu yargıya taşıdı. Finans kuruluşu, yapılan işlemlerde sorumluluğun kullanıcıda olduğunu iddia ederek zararı karşılamayı reddetti. Ancak yargı mercileri, teknolojik güvenlik önlemlerinin yetersizliği gerekçesiyle kurum aleyhine karar verdi. Yaşanan süreç, benzer mağduriyetler yaşayan binlerce kişi için önemli bir hukuki dayanak oluşturdu.
Yargı Sürecinin Başlaması ve İlk Karar
Konya'da yaşayan 46 yaşındaki Mustafa S. 2023 yılında bir sabah uyandığında mobil bankacılık hesabından 60 bin lira kredi çekildiğini, 40 bin lira da faal olmayan bir şirkete havale yapıldığını fark etti. Mağdur vatandaş, işlemin saat 03.00 sıralarında gerçekleştiğini belirterek, bankanın yeteri kadar güvenlik önlemi almadığı gerekçesiyle Tüketici Hakem Heyeti'ne başvurdu. Kurul, yapılan incelemeler sonucunda tüketicinin talebini haklı bularak zararın tazmin edilmesine hükmetti. Finans kuruluşu ise kararı kabul etmeyerek konuyu bir üst merciye taşıdı. Kurum, Konya 2'nci Tüketici Mahkemesi'ne başvurdu ve kararın kaldırılmasını talep etti. Yaklaşık 1 buçuk yıl süren yargılamaların sonucunda mahkeme mağduru haklı, bankayı kusurlu bularak paranın Mustafa S.'ye iadesine karar verdi. Hukuki süreç sonunda tüketici, kaybettiği tutarı geri alma hakkı kazandı. Bankadan parayı icra takibi başlatarak aldık diyen avukat, sürecin detaylarını paylaştı.
Avukatın Süreç Hakkındaki Tespitleri
Hukuki süreci yürüten avukat Burak Temizer, yaşananları detaylandırarak bankanın tutumunu eleştirdi. Temizer, “Müvekkil Mustafa S. Konya'da yaşıyor. Sabah uyandığında banka hesabına giriyor ve bir bakıyor ki gece yarısı 03:00 sularında hesabından kredi çekilmiş” şeklinde olayı özetledi. Ardından aracı fason bir şirkete yani aslında faal olmayan ve ticarette iştigal etmeyen bir şirkete para aktarılmış ifadeleriyle dolandırıcılık yöntemini açıkladı. Müvekkilin hesabından 60 bin TL kredi çekilmiş ve 40 bin TL'si bu bahsettiğim fason, aracı şirkete aktarılmış tespiti yapıldı. Banka yetkilileri ise Mustafa S.'nin itirazlarına olumsuz yanıt verdi. Müvekkilim Mustafa S. bunun üzerine bankayı arıyor; 'Bu işlemi iptal edelim, bu işlemi ben yapmadım, bu şüpheli bir işlem, benim bankacılık hesabıma dışarıdan müdahale olmuş' diyor. Ancak finans kurumu sorumluluk kabul etmeyerek suçu müşteriye yüklemeye çalıştı. Bunun üzerine müvekkil Tüketici Hakem Heyeti'ne başvuruyor ve 'Banka bunu önlemeliydi. Benim zararımı banka gidersin' diyor. Tüketici Hakem Heyeti de zararı özel bankanın gidermesi gerektiğine karar veriyor.

Olağan Akışa Aykırı İşlemler ve Bilirkişi Raporu
Mahkeme sürecinde savunma tarafı, işlemlerin olağandışı niteliğine vurgu yaptı. Temizer, "Biz de diyoruz ki gece saat 03.00'da bir kişinin kredi çekmesi hayatın olağan akışına aykırıdır" savunmasını sundu. Hele hele krediyi çeker çekmez aynı dakika bir şirkete aktarması hayatın olağan akışına aykırıdır tespiti mahkemeye iletildi. Tüketici Mahkemesi dosyayı bilir kişiye gönderdi ve teknik inceleme talep edildi. Bilir kişi raporu geldi ve bankanın yeteri kadar güvenlik önlemini almadığını, bu işlemi engelleyebileceğini, bu işlem sırasında kredi çekimini durdurabileceğini veya krediden sonra anında havale veya EFT yapılmasının önüne geçilebileceğini söylüyor. Yargı makamı, uzman görüşünü dikkate alarak finans kuruluşunun ihmali olduğuna kanaat getirdi. Mahkeme de bilir kişi raporuyla aynı görüşte karar verdi ve özel bankanın itirazını reddetti. Sonuç olarak sahtecilik, dolandırıcılık ile uğranan zararı banka karşıladı. Avukat Temizer, "Bunun üzerine biz bankaya icra takibi başlattık ve parayı bankadan tahsil ettik” diyerek sonucun kesinleştiğini belirtti.
Dijital Güvenlik Uyarıları ve Bankanın Sorumluluğu
Bankaların güvenlik açıklarından sorumlu tutulması gerektiği belirtilirken vatandaşlara da uyarılar yapıldı. Bankalar, en yüksek seviyede tedbirleri almakla yükümlüdür ilkesi hatırlatıldı. Avukat Temizer, “Buradan mobil şube ve bankacılık mağdurlarına, sahtecilikle karşı karşıya kalanlara seslenmek istiyorum; birincisi bilmediğiniz sitelere ve linklere tıklamayın” uyarısında bulundu. İkincisi yüzde 100 emin olmadığınız programları telefonunuza indirmeyin tavsiyesi verildi. Üçüncüsü de artık birebir internet sitelerinin aynılarını yapıyorlar yöntemi deşifre edildi. Siz e-Devlet'e veya bankanın sitesine girdiğinizi sanıyorsunuz halbuki birebir aynı siteyi kopyalamışlar fark edemiyorsunuz şeklinde dolandırıcılık taktiği açıklandı. Kendi bankanıza para yatırdığınızı sanıyorsunuz; halbuki dolandırıcıların hesabına para yatırıyorsunuz. Vatandaşların internet adreslerini manuel olarak yazmaları gerektiği ifade edildi. Yeteri kadar güvenlik önlemi almayan, teknolojisini geliştirmeyen, dolandırıcılığa, sahteciliğe mani olamayan bankalara karşı tazminat davası açılabilir. Bankanın da gece 03:00'da yapılan kredi işlemlerini 'bu dolandırıcılık olabilir' diye engellemesi gerekiyor görüşü savunuldu.


