Acil Tıp Uzmanı Dr. Alp Batuhan Öztürk ile İstinye Üniversitesi Medical Park Hastanesi’nden Acil Tıp Uzmanı Dr. Ayşegül Akçebe, son dönemde artan gıda kaynaklı rahatsızlıklar hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu. Uzmanlara göre, özellikle belirli yiyecekleri tükettikten sonra hastanelere yapılan başvurular belirgin biçimde yükseldi.
“Acil servislerde yoğunluk gözle görülür derecede arttı”
Dr. Öztürk, yaz sıcaklarında beklemiş yiyeceklerin, kış aylarında ise dışarıdan alınan midye, kokoreç ve benzeri ürünlerin sıkça sorun yarattığını belirtti. Tavuk, pilav, makarna, kremalı ve soslu yemeklerin de risk taşıdığına dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı: “Hastalar genellikle ishal, bulantı, kusma ve halsizlikle geliyor. Özellikle akşam dışarıda tüketilen yiyecekler sonrası şikayetlerde artış görüyoruz. Çocuklarda belirtiler çok şiddetli olmasa bile aileler daha tedirgin olduğu için acile başvuru sayısı da yükseldi. Vatandaşlara tavsiyemiz; beklemiş gıdalardan uzak durmaları, mümkün olduğunca evde hazırlanan ve güvenilir yerlerden alınan yiyecekleri tercih etmeleri.”
“Belirtiler birkaç saat içinde başlayabileceği gibi günler sonra da ortaya çıkabilir”
Dr. Öztürk, gıda zehirlenmesinin her zaman hızlı başlamayabileceğini, bazı durumlarda etkilerin birkaç gün sonra görülebildiğini vurguladı: “Genellikle 1–2 saat içinde karın ağrısı, bulantı ve kusma başlıyor. Hastanın sıvı kaybına ve genel durumuna göre tedaviyi şekillendiriyoruz. Şikayetler bazen 2–3 gün sürebiliyor. Deniz ürünlerinin ve sakatatın güvenilir olmayan yerlerden tüketilmemesi gerekiyor.”
“Yaşlılar, çocuklar ve ek hastalığı olanlar daha dikkatli olmalı”
Dr. Ayşegül Akçebe ise özellikle tavuk ve et ürünlerinde saklama koşullarının kritik olduğunu belirtti. Son kullanma tarihi geçmiş veya uygun şartlarda muhafaza edilmemiş ürünlerin risk oluşturduğunu ifade eden Akçebe, sözlerini şöyle sürdürdü: “Özellikle yaşlı bireylerin, çocukların ve bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerin çok daha dikkatli olması gerekiyor. Kumpir gibi içerisinde çeşitli işlenmiş gıdaların bulunduğu ürünlerde hijyen koşulları çok önemli. Midye ve balık gibi çabuk bozulan ürünlerde de benzer riskler var.”
“Panik çok yüksek; önce sakinleştiriyoruz, sonra tedaviye geçiyoruz”
Dr. Akçebe, gıda zehirlenmelerinin hafif mide-bağırsak belirtileriyle başlayabileceğini fakat ağır olgularda böbrek, karaciğer ve kalp gibi organlara kadar zarar verebileceğini söyledi. Ayrıca ev yapımı konservelerde uygun saklama koşullarına uyulmazsa botulizm gibi ölümcül sonuçlara yol açabilecek tehlikeler bulunduğunu da hatırlattı. “Şu anda çok ağır vakalarla sık karşılaşmıyoruz ancak insanların tedirginliği ciddi şekilde arttı. Sosyal medya kaynaklı kaygı özellikle gençlerde daha fazla. Önce paniği azaltmaya çalışıyor, ardından gerekli tedaviyi uyguluyoruz. Hijyeninden emin olmadığımız yerlerden yemek yemekten kaçınmamız şart.”





