Eskişehir Odunpazarı semtinde bulunan ve ilk olarak 1318 yılında hamam olarak inşa edilen tarihi yapı, zamanla camiye dönüştürülerek Ak Camii adını aldı.
Orijinalinde soğukluk, ılıklık ve sıcaklık olmak üzere üç bölümden oluşan hamam, camiye dönüştürülürken havuz kısmı ahşap malzemelerle kapatılarak ibadet alanına uygun hale getirildi.

Yaklaşık 700 yıldır ayakta kalan ve halen ibadete açık olan Ak Camii, hem mimarisi hem de tarihi dokusuyla Eskişehir’in kültürel mirasını yaşatmaya devam ediyor. Tarihi caminin taş duvarları, horasan harcı ile örülmüş olup, bu özel karışımda yumurta akı da kullanıldığı için yapı yaz aylarında serin, kış aylarında ise sıcak bir ortam sağlıyor.

"700 YILI AŞAN BİR GEÇMİŞİ VAR"
Cami Dernek Başkanı Ahmet Şekercioğlu cami hakkında, "Osmanlı'dan önce kurulmuş bir cami burası. 700 yılı aşan bir geçmişi var. O dönemde Eskişehir küçük bir yermiş, Kütahya'ya bağlıymış. Cami, Kütahyalı İshak Fakı isimli bir bey tarafından yaptırılmış. Aynı zamanda kendisi muhtemelen bir ilim adamıymış, çünkü o dönemde din âlimlerine "fakih", halk arasında da "fakı" denirmiş. İshak Fakı, Kütahya'da da bir cami yaptırmış, orada da bir eseri var. Bu cami tarihi bir yapı. Başlangıçta hem imam evi hem hamam olarak inşa edilmiş. Şu anda bulunduğumuz kısım giriş katıymış ve buraya "soğukluk" denirmiş. İnsanlar burada soyunur, eşyalarını koyarlarmış. Daha sonra "ılıklık" denen bölüme geçilirmiş; burada biraz terler gibi olurlarmış. Giriş katının üzerindeki, kubbeli kısım ise "sıcaklık" olarak adlandırılırmış. Sağda ve solda imam odaları varmış, o odalarda da ateş yakılırmış. O dönemde caminin girişi, mihrabın olduğu yerdenmiş. Daha sonra hamama çevrilince bu bölüm mescidin kendisi haline gelmiş" ifadelerini kullandı.

"YÜZYILLARDIR DİMDİK AYAKTA"
Duvarların yapılışı hakkında konuşan Şekercioğlu şu ifadeleri kullandı, "Benim çocukluğumda burası bir kez tamir edilmişti. O zamanlar ortada bir havuz duruyordu, üzerini tahtayla kapatmışlardı. Yapı kayadan, taştan yapılmış. Bugünse binalar çimento ve demirle yapılıyor. Onların ömrü ortalama yüz yıl kadar. Yüzyıl geçince çimento ve demir birbirinden ayrılmaya, ufalanmaya başlıyor. Ama Osmanlı camileri, yüzyıllardır dimdik ayakta. Bu cami de onlardan biri. Bakın, 700 yıldır ayakta. Duvarları kalın, taştan yapılmış. Taşları birbirine bağlayan malzeme de "horasan" denilen bir tür çimento. Bu harcı yaparken yüz binlerce yumurtanın akını karıştırırlarmış" ifadelerini kullandı.

"YAZIN İÇERİSİ KLİMALI GİBİ SERİN OLUYOR"
Burada ibadet etmek için her gün toplam 2 kilometre yol yürüyen cami cemaatinden Hamir Mükerrimçakır ise "Biz camiye yaz kış sürekli gelmeye çalışıyoruz, uzak olmasına rağmen. Adliyenin üst tarafında, Alanı Mahallesi'nde yer alıyor. Yaklaşık bir kilometre mesafe var, yürüyerek geliyoruz. Ama burası gerçekten farklı bir cami. Duvarları çok kalın, yapısı çok sağlam. Yazın içerisi klimalı gibi serin oluyor. Kışın da duvar kalınlığından dolayı sıcak kalıyor. Çok güzel bir cami. Bildiğim kadarıyla eskiden hamammış, sonradan camiye çevrilmiş. Tarihi oldukça eski; 1300'lü yılların başları, sanırım 1328 civarı. Tam tarihini hatırlamıyorum ama şu anda Eskişehir'in en eski camilerinden biri. Alaeddin Kurşunlu Camisi olarak biliniyor. Üç eski camiden biri. Ferahlığı, güzelliği, çevresinin temizliğiyle gayet güzel bir cami" dedi.





