Tepebaşı Belediyesi, kadrolu işçilerinin maaşlarını artıran toplu iş sözleşmesini imzalayarak önemli bir adım attı. Protokol ile maaşlara yapılan zam ortalama yüzde 30 oranında gerçekleşti. Tepebaşı Belediyesi Meclis Salonu’nda düzenlenen imza törenine Tepebaşı Belediye Başkanı Dt. Ahmet Ataç’ın yanı sıra Belediye-İş Sendikası Eskişehir Şube Başkanı Kemal Azak, belediye bürokratları, sendika yöneticileri ve işçi temsilcileri katıldı.
"EN DÜŞÜK MAAŞIMIZ 63 BİN LİRAYA YÜKSELDİ"
Tepebaşı Belediye Başkanı Dt. Ahmet Ataç, imza töreninde yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı:
“Belediye çalışanlarının emekleri bizim baş tacımız. Ama her şeye rağmen, belediyeler de bütçesel anlamda ülkenin şartlarında nasıl yönetilmesi gerekiyorsa öyle yönetiliyor. Yıllardır bu belediyede çalışmalarımızı karşılıklı olarak paylaşıyoruz. Ben her zaman söylüyorum; ben de belediye çalışanıyım. Ben de bu sözleşmelerin en iyi olsun isterim. Biz bu sözleşmeleri imzaladıktan birkaç ay sonra iş farklı noktalara geliyor. O gün yapılan değer enflasyondan dolayı korunamıyor. Sizler yıllardır bizim kadrolu işçilerimizsiniz. Emekli olanlardan sonra 24 arkadaşımız kaldı. Biz bu arkadaşlarımıza yüzde 30 bir artış öngördük. Bugün Türkiye’de bu rakamlar konuşulmuyor. Yüzde 5’ler konuşuluyor. Bizim de en düşük maaşımız 63 bin liraya yükseldi. Bu da yeterli değil tabi ama olanın iyisi. Bir sıkıntınız olduğunda gelmenizi isterim. Kapımız her zaman açık. Hiç kimseden sakladığımız bir şey yok. Her zaman olduğu gibi her şey şeffaf. Böyle belediyeciliği devam ettireceğiz. Doğru bildiğimizden kimse bizi alıkoyamaz. Onun için sizlerin emeğine saygı duyuyorum. Bu çalışmalarımız en iyi şekliyle gitsin. Eskişehir’de hep doğrular yapıldı. Eskişehir farklı bir şehir. İyi ki bu şehirde yaşıyoruz. Hepinize hayırlı olsun. Sendikamızla hiçbir sıkıntı olmadan bugünlere geldik. Kendilerine de teşekkür ediyorum.”
"10 BİN LİRAYA YAKIN VERGİ KESİLİYOR"
Belediye-İş Sendikası Eskişehir Şube Başkanı Kemal Azak ise törende şunları söyledi:
“Bu bir toplu iş sözleşmesi imza töreni değil. Alın terinin ve emeğin eşit bir şekilde paylaşılmasının bir imza törenidir. Ülkemizde gelinen noktada hem ekonomik hem siyasal koşullarda büyük sıkıntılar içerisindeyiz. Bu sıkıntılar içerisinde toplu iş sözleşmelerini yapmak kolay olmuyor. Bu süreçlerde başkanlarımız, başkan yardımcılarımızla karşılıklı istişarelerle en iyinin olması noktasında bir yere geliyoruz. Masada müzakere ile tamamlıyoruz. Masadaki maaşlar evet hepimize yetmiyor. Ama 10 bin liraya yakın vergi kesiliyor. Bu da hükümetin vergi adaletsizliğinde kaynaklanan bir durumdur. Türkiye’de demokrasiyi, hukuku, adaleti sağlayamadığımız sürece bu durumları hep yaşayacağız. Çarşıdaki, pazardaki gerçek enflasyon ile açıklanan enflasyon arasında yarı yarıya fark var. Biz de burada Başkanımız sayesinde ilk 6 aydaki 16,64’lük enflasyonun üzerine yüzde 14 civarında bir refah payı oluştu. Yeterli değil tabi ama sürdürülebilirlik noktasında en iyisi nasıl olur diye düşünerek yaptık. Ben bu konuda Ahmet Ataç Başkanıma, başkan yardımcılarına ve arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.”
Konuşmaların ardından Başkan Ataç ve Azak, protokol metnini imzaladı. İmzalanan sözleşmeye göre 1’inci 6 ayda yüzde 22, 2’nci 6 ayda TÜFE + yüzde 3, 3’üncü 6 ayda TÜFE + yüzde 3, 4’üncü 6 ayda ise TÜFE + yüzde 4 oranında maaş artışı yapılacak. Yapılan sözleşme ile en düşük kadrolu işçi ücreti 63 bin TL oldu.