Çin’in nadir toprak elementleri (NTE) ihracatına getirdiği kısıtlamalar, küresel tedarik zincirlerini derinden etkilerken, Türkiye’nin stratejik enerji ve maden gücünü ön plana çıkarıyor. Özellikle Eskişehir Beylikova’daki dev nadir toprak elementi rezervi ile birlikte, Eskişehir Kızılcaören, Sivas, Burdur, Isparta ve Kayseri gibi bölgelerdeki potansiyel sahalar, Türkiye’yi yüksek teknoloji sektörlerinde kritik bir oyuncu konumuna taşıyacak.
Dünya genelindeki NTE üretiminin yaklaşık %90’ını, işleme kapasitesinin ise %92’sini elinde tutan Çin, bu yeni ihracat kısıtlamalarıyla sadece ABD ve Avrupa ülkelerini değil, aynı zamanda elektrikli otomobil, yenilenebilir enerji, uçak teknolojisi ve akıllı telefon üretimi gibi alanlarda faaliyet gösteren tüm global markaları baskı altına almış durumda. Bu hamle, ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşlarının yeni bir safhası olarak değerlendiriliyor.
Türkiye’nin en büyük NTE rezerv sahası, Eskişehir’in Beylikova ilçesinde yer alıyor. 2022 yılında duyurulan ve yaklaşık 694 milyon tonluk cevher rezervine sahip olduğu belirlenen bu dev alan, Türkiye’yi Çin’in Bayan Obo bölgesinden sonra dünyadaki en büyük ikinci NTE rezerv alanı haline getiriyor. Sahadaki ilk analizler; lantan, seryum, neodimyum ve praseodimyum gibi stratejik öneme sahip elementlerin ekonomik ölçekte üretilebilir olduğunu ortaya koyarken, birçok nadir toprak oksitinin de bölgede belli oranlarda bulunduğu tespit edildi.
Ayrıca Malatya-Kuluncak, Sivas, Burdur, Eskişehir-Kızılcaören, Isparta-Sofular ve Kayseri-İncesu gibi bölgelerde de önemli nadir toprak elementi rezervlerinin varlığına dikkat çekiliyor.
Çin’in ihracat kısıtlamalarıyla birlikte, ABD ve Avrupa Birliği ülkeleri, tedarik çeşitlendirmesine yönelmek zorunda kalacak. Bu noktada; jeopolitik konumu, zengin maden kaynakları, güçlü sanayi altyapısı ve politik istikrarı ile Türkiye, yüksek teknoloji üreticileri için alternatif bir tedarik merkezi olarak öne çıkıyor. Türkiye'nin NTE alanındaki potansiyeli; savunma sanayi, yenilenebilir enerji, batarya üretimi, çip teknolojileri ve elektrikli araç sektörleri için kritik önem taşıyor. Bu nedenle, Eskişehir başta olmak üzere birçok bölgede yürütülen maden arama ve işleme yatırımları, Türkiye’nin küresel teknoloji üretim zincirinde stratejik bir güç haline gelmesine olanak sağlayacak.