Eskişehir'in ev sahipliği yaptığı Şarhöyük-Dorylaion arkeolojik kazı alanında çalışmalar tüm hızıyla sürerken, Kazı Başkanı ve Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mahmut Bilge Baştürk, bölgede hayata geçirilmesi planlanan Arkeopark projesinin Eskişehir’in tarihsel ve turistik gelişimi açısından büyük bir değer taşıyacağını vurguladı.

Eskişehir şehir merkezinin yaklaşık üç kilometre kuzeydoğusunda konumlanan, Anadolu’nun kadim yerleşim yerlerinden biri olan Şarhöyük-Dorylaion’da kazı çalışmaları 2021 yılından bu yana devam ediyor. Anadolu medeniyetleri tarihinde kritik bir konuma sahip olan bu alan, geçmişin izlerini gün yüzüne çıkarıyor.

Whatsapp Image 2025 05 27 At 10.31.48

Prof. Dr. Mahmut Bilge Baştürk, Şarhöyük Kazı Alanı’nda Anadolu arkeolojisi açısından dikkat çekici bulgulara ulaşıldığını belirtti. Yapılan keşiflerin yalnızca Eskişehir değil, aynı zamanda Anadolu tarihi ve dünya kültürel mirası açısından da önemli bilgiler içerdiğine dikkat çeken Baştürk, Şarhöyük’ün birçok farklı dönem ve uygarlığa ev sahipliği yaptığını ifade etti.

Şarhöyük'te arkeolojik kazı çalışmaların devam ettiğini belirten Prof. Dr. Mahmut Bilge Baştürk, çalışmalar sonucunda şimdiye kadar 9 farklı tabakaya ulaştıklarını aktardı. Çalışmalarla ilgili olarak Baştürk, "Şarhöyük aslında antik Dorylaion kentiyle özdeşleştirilen bir yer. Sonrasında Türklerin Anadolu'yu ele geçirme süreçlerinde önemli bir yer haline geliyor ama bundan çok daha öncesi var tabii ki. Şarhöyük aynı zamanda Hititlilerin de batıya açılan kapısı. Şu anki verilerimize göre M.Ö. 4000'lerden Kurtuluş Savaşı sürecine kadar 9 farklı tabakayı tespit edebildik. Merkezin neredeyse içinde olup da bu kadar iyi korunabilmiş bir arkeolojik alan Türkiye'de yok diyebilirim" diye konuştu.

"Hitit İmparatorluk Dönemi tabakalarını tespit ettik"

Şarhöyük için "Eskişehir'in özeti" şeklinde konuşan Prof. Dr. Baştürk, şu açıklamada bulundu:
"Bölgede Kalkolitik'ten başlayarak üzerinde Erken Tunç, Orta Tunç, Asur Ticaret Kolonisi ve onun üzerinde de Hitit İmparatorluk Dönemi tabakalarını tespit ettik. Bunun üzerinde de çok güçlü bir Frig tabakası, Pers dönem tabakası ve Helenistik döneme ait tabakalar mevcut. Ayrıca Roma dönemine ait bir tabakamız var ve höyüğün üstünde de Bizans Kalesi bulunuyor. Bu da muhtemelen Arap akınlarıyla birlikte inşa edilmiş ve Türklerin gelmesiyle birlikte Kılıçarslan'la beraber terk edilmiş olması gereken bir Bizans Kalesi. Bizim son yaptığımız çalışmalar aslında 3 farklı alanda yürütülüyor. Bunlardan bir tanesi Hitit, diğeri de Bizans, Roma ve Helenistik tabakalar olarak devam ediyor. Önümüzdeki yıllardaki hedefimiz, önce Şarhöyük'teki Frig tabakalarını açığa çıkartmak ve sonrasında da Hitit İmparatorluk Döneminin nasıl sonlandığını tespit edebilmek."

"Eskişehir'in ve Şarhöyük'ün geçmişini anlatmak istiyoruz"

Prof. Dr. Mahmut Bilge Baştürk, Şarhöyük - Dorylaion’un turizm potansiyelinin değerlendirilmesinin büyük önem taşıdığını vurgulayarak, aynı zamanda Eskişehir’in ve Şarhöyük’ün köklü tarihini insanlara aktarmayı amaçladıklarını ifade etti. Şarhöyük için planladıkları "Arkeopark" projesinin öneminden bahseden Baştürk, "Turizme kazandırmak içinse bir Arkeopark projemiz var. Aslında buralar turizme çok zor kazandırılan alanlardır çünkü höyükler genelde taş temel üzeri kerpiç yapılardan oluşur. Yani bir antik kente gittiğinizde olduğu gibi sütunlu caddeler ya da tiyatrolar göremezsiniz. Fakat bizim hedefimiz yukarıda tespit ettiğimiz mimarinin benzerlerini aşağıya, düzlüğe yapıp insanların burada bulduklarımızı 3 boyutlu olarak canlandırmalarını ve içinde gezmelerini sağlamak. Yani ‘Bir Frig evi, bir Hitit evi nasıldı? Helenistik dönemde, Pers döneminde bir ev nasıl görünüyordu?' gibi soruların cevaplarını burada oluşturabilmek istiyoruz. Hem bölgeye gelen turistlere hem de öğrencilerimize Eskişehir'in ve Şarhöyük'ün geçmişini anlatmak istiyoruz. Bunlarla ilgili projelerimizi gerekli yerlere sunduk; inşallah önümüzdeki yıllarda da bunu tamamlamayı düşünüyoruz" dedi.

Kaynak: İhlas Haber Ajansı