Emeklilik planlaması, yalnızca bir tarih seçimi değil; aynı zamanda gelecekteki gelir güvencesinin temelini oluşturuyor. SGK Uzmanı Özgür Erdursun, çalışanların hangi yılda emekli olacağına karar verirken hem maaş artışlarını hem de kıdem tazminatındaki değişimleri dikkate almaları gerektiğini söyledi. Erdursun’a göre, 2025 yılında emekli olanlar maaşlarında yüzde 60’a varan bir artış avantajı yakalayabiliyor. Uzman, özellikle bu dönemde planlama yapanların acele etmeden tabloyu bütün yönleriyle değerlendirmeleri gerektiğini vurguladı.
2025 ve 2026 Arasında Büyük Fark
SGK Uzmanı Özgür Erdursun, 2025 ve 2026 yılları arasında yalnızca maaşlarda değil, kıdem tazminatında da ciddi farklar bulunduğunu açıkladı. Erdursun’un değerlendirmesine göre 2025’te emekli olanlar, maaşlarında kayıp yaşamadan gelirlerini koruyabiliyor. Ancak 2026 yılına ertelenen emekliliklerde bu kayıp yüzde 60’a kadar çıkabiliyor.
Uzmanlar, bu farkın temel nedeninin enflasyon oranları, ücret düzenlemeleri ve kıdem tazminatı tavanındaki değişimler olduğunu ifade ediyor. Bu nedenle, 2025 içinde başvuru yapan çalışanlar hem mevcut maaşlarını hem de emekli aylıklarını aynı anda alarak daha avantajlı bir konuma gelebiliyor.
2025’te Emekli Olanlar İçin Gelir Avantajı
2025 yılı emeklilik başvurularında öne çıkan bir diğer detay, çalışanların aynı anda iki farklı gelir kalemi elde edebilmesi. Özgür Erdursun, “Emeklilik sonrası çalışmaya devam edecek kişiler için 2025 yılı çok avantajlı” dedi. Bu dönemde emekli olanlar, emekli maaşını alırken aynı zamanda aktif iş yaşamına devam edebilecek.
Bu durum, çalışanların toplam gelirlerinde belirgin bir artış sağlıyor. Özellikle özel sektörde görev yapanlar için hem kıdem tazminatı hem de maaş geliri açısından 2025 yılı önemli bir fırsat yılı olarak değerlendiriliyor.
Kıdem Tazminatında Artışın Etkisi
Erdursun’un paylaştığı verilere göre 2025 yılında kıdem tazminatı ortalama 535 bin TL seviyesinde olacak. 2026’da ise bu rakam 647 bin TL’ye kadar yükselecek. Yani bir yıl fark, çalışanların eline geçen tazminatta yaklaşık 112 bin TL’lik bir artış anlamına geliyor.
Ancak uzmanlar, yüksek tazminat rakamlarının tek başına avantaj sağlamayabileceğini belirtiyor. Çünkü 2026 yılına kadar bekleyen çalışanlar, bu süreçte maaş artışlarındaki oranlardan olumsuz etkilenebiliyor. Bu da toplam kazançta beklenenden daha düşük bir tablo yaratabiliyor.
Emeklilik Kararı İçin Uzman Tavsiyeleri
Özgür Erdursun, emeklilik kararının yalnızca tarih bazlı verilmemesi gerektiğini ifade etti. “Bir yıl daha çalışmak, uzun vadede büyük farklar yaratabilir” diyen Erdursun, çalışanların gelir, borç, sigorta primi ve yaş durumlarını birlikte değerlendirmelerini önerdi.
Uzmanlar ayrıca, 2025’in ikinci yarısında emekli olacak çalışanların kıdem tazminatı tavanına ve enflasyon farkına göre stratejik planlama yapmasının önemine dikkat çekiyor. Emeklilik öncesi alınacak finansal danışmanlık, olası kayıpların önüne geçilmesini sağlayabilir.
Planlamada Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar
Uzmanlara göre emeklilik tarihini seçerken yalnızca tazminat tutarı değil, maaş bağlama oranı, prim gün sayısı ve yıllık artış oranları da göz önünde bulundurulmalı. 2025 yılı, hem maaş hem tazminat açısından dengeli bir dönem olarak öne çıkıyor.
Çalışanlar, karar vermeden önce SGK’nın resmi sistemlerinden kişisel hizmet dökümlerini kontrol ederek kendi durumlarına uygun bir planlama yapabiliyor. Bu yöntem, hem maaş hem tazminat açısından en uygun emeklilik tarihini belirlemede yol gösterici oluyor.
Uzun Vadeli Finansal Etkiler
Emeklilik kararının yalnızca kısa vadeli değil, uzun vadeli gelir yapısını da etkilediği belirtiliyor. 2025 yılında yapılacak başvurular, emekli aylıklarının hesaplanmasında referans yılı olacağı için gelecek yıllardaki zam oranlarını da belirleyecek.
Ekonomistler, özellikle enflasyonun yüksek seyrettiği dönemlerde erken emekliliğin gelir koruma açısından avantaj sağladığını belirtiyor. 2026’ya ertelenen emeklilikler ise daha yüksek tazminat sunsa da, maaş artış oranlarının düşmesiyle toplam gelirde kayıp yaratabiliyor.