Katıldığı bir programda konuşan İmamoğlu'nun açıklamaları ise şöyle;

"Karar kendisine aittir ama bütün demokrasilerde hiçbir siyasetçi 'ben ne karar verirsem oylar benim peşimden gelir' yargısıyla hareket etmemeli. Güvendiğimiz demokrasiye inanmış topluma hakaret etmiş oluruz. Kişisel bir karar vermiştir, saygı duymak lazım.

İkna etmek için gitmiyorum. İnandığım şeyi paylaşıyorum. Kampanya süresince duyguları hissedemedim. 14 Mayıs öncesi çok fazla hissedemedim. Şimdi 14 Mayıs'tan sonra sahaya çıktım, tespitim net. Seçimden sonra hükümete kim gelecek, ekonomi, sosyal değil; kirletilmiş duygular, milli duygular, inanç üzerinden, bize FETÖ'cü diyecek kadar densizliği yaptılar. 15-20 iş yerini ziyaret ettim. 8-10 tanesiyle söyleşi yaptık, yüzde 90 oranında uzlaştık. Uzlaşı zemini yakaladığımı ve mutlu olduğumu ifade etmek isterim. Ben umutluyum, buna devam edeceğim. İlk turda bunu sezemediğimi söylüyorum. Buna bir kısım cevaplarımız da oldu.

2019 seçimlerinde, sistemin bire bir içinde mekanizmayla işlettiğimiz zaman dilimi oldu. Adaylığımı ilan ettiğim andan itibaren sıkı bir diyalog süreci yönettik. Türkiye ölçeğinde seçim dönemini yönetmek çok farklı bir boyut. 190 bini aşkın sandık, CHP il örgütleri. A'dan Z'ye her konuda bilgim var diyemem. Dönem dönem bu konuyu Genel Başkanımızın da şahitliğinde gündeme taşıyarak toplantılar yaptık. Sistemle ve teknolojiyle ilgili bilgiler aktarıldı.

Biz doğru veri paylaştık. Ama manipülasyon devam etti. Erdoğan'ın oyu 20-25 dakika yerinden oynamadı. Bazı sandıklardan bize oy tutanağı çok geç geldi. Soruşturmalar devam ediyor. 4 bine yakın sandığa itiraz yapıldı.

Ben çıktım ümitliyim, seçimi alacağız dedim. Son ana kadar ümidimi koruyacağım. Ben kimseyi yanıltmadım. Dikkate almadığım birisi, çok önemli değil.

Bu Anadolu Ajansı bu seçimi alır eve götürürlerdi; 'Atı alan Üsküdar'ı geçer' dedirtmedik.

Sayın Oğan ilk tura girmiş bir adaydır. Ata İttifakı'nın adayı olarak sürece dahil oldu. Bu süreçte kendisiyle bir diyaloğum olmamıştır, daha öncesinde de diyaloğumuz sadece bir düğünde denk gelme dışında olmamıştır. Seçim döneminde sadece Ümit Özdağ beni arayıp, Erzurum'daki olayla ilgili üzüntülerini dile getirdi, Oğan'ın da aynı duygulara sahip olduğunu söyledi, teşekkür ettim.

Karar kendisine aittir ama bütün demokrasilerde hiçbir siyasetçi 'ben ne karar verirsem oylar benim peşimden gelir' yargısıyla hareket etmemeli. Güvendiğimiz demokrasiye inanmış topluma hakaret etmiş oluruz. Kişisel bir karar vermiştir, saygı duymak lazım. Bunu zaman içinde göreceğiz. Zira, seçimden önce de Sayın İnce'nin de ayrılmasıyla birlikte oradaki oy matematiğinde de değişimler olmuştur.

Ata İttifakı'nın ilk turda en fazla öne çıkan konusuna bakalım. Söylemin öncüsü sığınmacı meselesi.

Partide aynı tarafta olamadık ama aramızdaki sevgi ve saygı hiç kopmadı. Kendi taktiridir. Kötü bir diyaloğu taşıyacak zerre bir kötü zemini yok ilişkinin. Pozitif her söylemi beklerim, negatif beklemem. Negatif söylemi beni hayal kırıklığına uğratır.''