Uluslararası piyasalarda altın fiyatlarındaki oynaklık, yatırımcıları tedirgin ediyor. The Economist tarafından yayımlanan detaylı bir analiz, altındaki son ralli ve ardından gelen sert düşüşü mercek altına aldı. Haberde, 20 Ekim tarihinde ons altının 4.380 dolarla rekor kırmasının ardından yaşanan geri çekilmenin, piyasadaki "boğaları" huzursuz ettiği belirtildi. Yılbaşına göre yüzde 54 değer kazanan altın, 1980 yılına endekslenmiş enflasyon ayarlı zirvesinin de yüzde 42 üzerinde seyrediyor. Bazı analistler fiyatların 5.000 doları aşacağını öngörürken, diğerleri düşüşün yeni başladığını savunuyor. Analizde, kurumsal yatırımcılar, merkez bankaları ve spekülatörlerin piyasadaki rolleri incelenerek hangi senaryonun daha olası olduğu tartışılıyor.

Kriz mi Bekleniyor?

Altın, tarihsel olarak kriz dönemlerinde güvenli liman olma özelliğiyle bilinir. Dotcom balonu, 2008 finansal krizi ve pandemi dönemlerinde yaşanan ralliler bu tezi destekliyor. Ancak mevcut durum, geçmiş örneklerden farklılaşıyor. Herhangi bir resesyon yaşanmamasına rağmen altın fiyatları Mart 2024'ten bu yana neredeyse ikiye katlandı. Aynı dönemde S&P 500 endeksi yüzde 30'a yakın yükselirken, reel faizler de yüksek seviyelerde kaldı. Kurumsal yatırımcıların, Donald Trump'ın ticaret politikaları, Çin ile gerilimler veya yapay zeka balonu gibi risklerden korunmak için altına yöneldiği düşünülebilir. Ancak bu gelgitli şokların, altındaki sürekli yükselişi tam olarak açıklayamadığı vurgulanıyor.

Dolardan Kaçış mı Var?

İkinci senaryo, altın talebinin merkez bankalarının stratejik hamleleriyle şekillendiğini öne sürüyor. "Değer aşınması" teorisine göre, ABD'nin artan borç yükü ve politik belirsizlikler doların güvenilirliğini zedeliyor olabilir. Bu durum, merkez bankalarını rezervlerini çeşitlendirmek adına altına yöneltebilir. Ancak veriler bu tezi tam olarak desteklemiyor. ABD tahvillerinde büyük bir satış dalgası yaşanmadı ve dolar istikrarlı seyrini koruyor. Gelişmekte olan ülke merkez bankalarının altın ilgisi artmış olsa da, bu alımlar "balon" yaratacak seviyede görülmüyor. Ayrıca, net altın alımlarının geçen yıla göre yavaşladığına dikkat çekiliyor.

Spekülatörler Rallinin Asıl Mimarı mı?

Analize göre, altındaki yükselişin en güçlü nedeni spekülatif hareketler olabilir. Eylül ayında hedge fonların altın vadeli işlemlerindeki "uzun" pozisyonları rekor seviyeye ulaşarak 619 ton altına denk geldi. Borsa Yatırım Fonları (ETF) da güçlü alımlarla bu yükselişi destekledi. Son dönemde yaşanan fiyat düşüşü ise ETF akışlarındaki zayıflama ve hedge fonların net satışlarıyla açıklanabiliyor. Bu durum, altın fiyatlarının spekülatif fonların iştahına son derece duyarlı olduğunu gösteriyor. Başlangıçta merkez bankalarının sınırlı alımlarıyla tetiklenen süreç, sıcak paranın etkisiyle bir momentuma dönüştü. Ancak bu momentumun duraksaması, piyasada büyük pozisyon taşıyan "güçlü ellerin" ciddi bir riskle karşı karşıya kalabileceğine işaret ediyor.

Not: Burada yer alan değerlendirmeler yatırım kapsamında değildir. Haberimizde kesinlikle yatırım tavsiyesi verilmemiştir.

Kaynak: Ekonomim.com