Merkez üssü Balıkesir Sındırgı olan 6.1 şiddetindeki deprem Eskişehir’de de hissedildi. Depremin Eskişehir’de hissedilmesinin nedenleri hakkında basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Eskişehir Teknik Üniversitesi (ESTÜ) Yer ve Uzay Bilimleri Enstitüsü’nden Doç. Dr. Muammer Tün, alüvyon zemin üzerinden eski ve yüksek katlı binaların çok olmasından kaynaklı sarsıntının hissedildiğini belirtti.

“Aradaki mesafeye rağmen Eskişehir’de hissedildi”

Aradaki mesafenin fazla olmasına rağmen depremin Eskişehir’de de hissedildiğine dikkat çeken Tün, "Eskişehir’de de bu depremi dün, sanıyorum, yaşadığımız binalar içerisinde hep birlikte hissettik. Bunun en büyük nedenlerinden biri, aradaki mesafenin çok fazla olmasına rağmen Eskişehir’deki yerel zemin koşullarıydı. Deprem, Simav Fay Zonu boyunca, onun en batı kolu olan Sındırgı segmentinde meydana geldi. Büyüklüğü 6.1 büyüklüğündeydi ve normal bir faylanma mekanizmasıyla gerçekleşti. Ancak “Eskişehir’e etkisi neden bu kadar hissedildi?” sorusunu irdelememiz gerekiyor. Bu çekimi yaptığımız yer Hamamyolu gibi Eskişehir’in tarihi mekanlarından biri olması da anlamlı oldu. Burada yaşayanlar da depremi kuvvetli hissetmiş olabilir. Yerel zemin koşullarının etkisi nedeniyle beklenenden daha şiddetli hissetmiş olabiliriz” diye konuştu.

“Deprem alt yapıyı da etkiler”

Depreme hazırlık vurgusu yapan Tün, “Deprem sadece binaları etkilemez. Altyapı sistemleri, enerji hatları, iletişim hatları, ulaştırma hatları, temiz su kaynakları, drenaj hatları gibi birçok sistem de etkilenir. Dolayısıyla depremi sadece binalara etkisi açısından değil, sanayi ekosistemi ve doğal ekosistem üzerindeki etkileriyle birlikte bütüncül olarak ele almalıyız. Eskişehir özelinde, farkındalık mesajıyla birlikte önlem alma ve hazırlık çalışmalarını gündemimizde tutmamız gerektiğini vurgulamalıyız” şeklinde konuştu.

“Eskişehir yumuşak zemine sahip olduğu için uzak depremler bile hissedilebilir”

Tün, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Mevcut yapı stokunun depreme dayanıklılık ve dirençliliğinin mutlaka incelenmesi gerekiyor. Eskişehir’in kendine has bir fay zonu var. “Simav Fay Zonu’nda meydana gelen bu deprem, Eskişehir Fay Zonu’nu tetikler mi?” sorusuna gelirsek; Simav Fay Zonu’ndaki 6.1 büyüklüğündeki deprem, çevre faylara belirli oranlarda stres aktarımı yapabilir. Ancak Eskişehir Fay Zonu’yla doğrudan ilişkisine dair literatürde bir veri yok. Dolayısıyla burada hissetmemiz dışında doğrudan bir stres aktarımından söz edemeyiz. Depremin bazı evlerde hiç, bazılarında ise şiddetli hissedilmesinin iki temel nedeni vardır. Yerel zemin koşulları ve binaların yapısal özellikleri. Eskişehir genel olarak yumuşak zemine sahip olduğu için uzak depremler bile kuvvetli hissedilebilir. 1956 depremi sonrası olası tekrar konusunu tartışırken, asıl önemli soru şudur: Eskişehir depreme hazır mı? Bu soruyu önce birey olarak kendimize sormalıyız. Eğer dün Simav Fay Zonu’ndaki deprem, aynı büyüklükte Eskişehir merkezli olsaydı, hazır mıydık? Ben kendi adıma, hem bina hem şehir olarak hazır olduğumuzu düşünmüyorum.”

Kaynak: Meltem Karakaş