Partisinin ilçe başkanlığına tekrar aday olduğunu açıklayan CHP Odunpazarı İlçe Başkanı Rahmi Çınar, Eskişehir Net’ten Meltem Karakaş’ın sorularını yanıtladı. Seçimlere mavi listeyle girecek olan Çınar, önemli açıklamalar yaptı.
CHP’de kongre takviminin açıklanmasını destekleyen olduğu kadar “Erken seçim çağrısı olan bir parti neden enerjisini kongrelere veriyor?” diyerek eleştiren de var. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz?
Kongre takvimi genel merkezimizin aldığı bir karar. Tabi ki düşündükleri, bildikleri bir şey var ki genel merkezimiz bu arada yapıp çıkaralım dediler ve bir şekilde de yakın olan seçime ciddi bir şekilde örgütlerle hazırlanalım düşüncesiyle kongre takvimini açıkladılar. Ben doğru buluyorum. Çok farklı nedenler olabilir ama doğru buluyorum. İl, ilçe örgütleri yeniden şekil almalı ve yakın olan iktidara bizlerin de sahada çok ciddi bir şekilde çalışması gerekiyor.
2018’den bu güne ilçe başkanlığı yapıyorsunuz. Geçmişe dönüp baktığınızda ilçe başkanlığı sürecinizi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Çok ciddi bir sürecin içinden geldik. Çok da güzel bir yere doğru gidiyoruz. Çok ciddi örgütsel çalışmaların içinde olduk. Ki bunu biz değil, bugün burada üç gün, on gün önce beni arayan abilerimiz, büyüklerimiz, kırsalda yaşayanlar devam etmenin tam da zamanıdır dediler geçmiş süre içinde verdiğimiz emek karşılığında. Evet örgütümüz vardı. Örgütümüze bundan önceki ilçe yöneticilerimiz de hizmet etmişti ama biz yönetime geldikten sonraki süre içinde sandık güvenliğinden tutun birçok seçimi arkadaşlarımızla birlikte başardık. Eskişehir’de kazanılan seçimler bunun kanıtıdır. Bunun ötesinde de kırsalda 50 tane mahallemiz var. Odunpazarı ilçe yönetimi olarak en az 10 kez bu ilçelerimizi gezip, hane hane ziyaret edip çalışmalarımızı yapmışsızdır. Seçimden önce, seçimden sonra. Biz esnaf esnaf, sokak sokak gezerken 2019 yılında bir elimizde Kazım Kurt, bir elimizde Sayın Yılmaz Hocamızın resmi vardı. Yakın zamanda atlattığımız seçimde de yine aynısını tekrarladığımızda da bir elimizde Sayın Ayşe Ünlüce’nin bir elimizde de Kazım Başkanımızın resmi vardı. O gün de bugün de aynı şeyi söyledik. Eskişehir’deki bu rengi, bu güzelliği bu ahengi bozmayalım.
“İlçede üye sayımızı 11 bin 300’e çıkardık”
Mahallelerimizin değişik yerlerinde çok ciddi çalışmalar yaptık. Dağ köylerindeki insanlarımızın, seçmenlerimizin yanına gittik. CHP Odunpazarı ilçenin arabası her yerde vardı. Yıllar içinde 4-6 bin olan bugün ki süreçte de 11 bin 300’e yaklaşan üye sayımızla ciddi bir alan gücüyle, ciddi bir saha çalışmasıyla her yerde olmaya çalıştık. Bayrağı aldıktan sonra ciddi bir örgütlenme çalışması yaptık. STK’ları, sendikaları, meslek odalarını en çok ziyaret eden ilçe yönetimiyiz. Türkiye’de bir örneği varsa bana göstersinler. 9-10 bin civarında esnafın elini sıkan bir süreçtir bu. Vicdan çok önemlidir. Tüm halkımız elini vicdanına koyarak eleştirilerini yapacaktır. Odunpazarı İlçe Başkanı’nı eleştirirken de bunların olması gerekiyor. Ben Odunpazarı İlçe Yönetiminin bu süre içinde alanlarda, kırsalda, dağ köylerinde, her yerde olduğunu biliyorum.
“Eğer bir başarısızlık varsa değişim istenmelidir”
Adaylığınız konusunda kararsızdınız. Sonrasında kararınızı açıkladınız. Aday olmaya nasıl karar verdiniz?
Bir düşünme süreci olacaktır. Arkadaşlarımın da yoğun talepleri doğrultusunda, partimizin büyüklerimizden telefonlar ettiler. Bir değişim yaşandı genel merkezde. Bugün arkadaşlar değişim olmalı üzerinden yürürken bu değişim samimi olmalı, vizyonu olmalı, geleceği olmalı. Odunpazarı ilçede değişimi isterken, bazı arkadaşlar bunu anlatmaya çalışıyorlar gördüğüm kadarıyla. Ki kendilerine de saygı gösteriyorum. Herkesin aday olma hakkı vardır. Biz gerçek değişimi Türkiye genelinde yaptık. Burada da eğer bir başarısızlık varsa değişim istenmelidir. Ama geriye dönüp baktıklarında herkes elini vicdanına koyarak öyle söyleyeceklerdir. Bir başarısızlığın sonucunda değişim istenmelidir. Ama bu kadar çok başarının oldu yerlerle demek ki burada benim gitmemi isteyen ve yerimize gelmek isteyen arkadaşlar bir yarış vereceklerdir. Karalama kampanyalarının dışında bir yarış vermeleri gerekiyor. Bu yarışı da yapmak en doğal haklarıdır. Ben adaylığını açıklayan Egemen Yağcıoğlu, Kazım Durur ve Şenol Beycan arkadaşımızı partiye davet ettim. Şu an 11 bin 300’e yakın üyemiz oy kullanacaktır. Flaş bellek istedim kendilerinden. Gelin bütün listeleri size vereceğim, birlikte yarışalım dedim. Çünkü yarın alanlarda ine birlikte mücadele edeceğiz.
“Aday olmamalısın diyen bir kişi bile yok”
Kazım Kurt, Ayşe Ünlüce, Yılmaz Büyükerşen gibi isimleri ziyaret ettiniz? Kazım Beyin sizi desteklediğini biliyoruz ama diğer isimler de destek veriyor mu size?
Kimin yanına gittiysem olumsuz hiç bir şey almadım. Daha önce parti büyüklerimizi herkesi ziyaret ettiğimde de kesinlikle sen olmamalısın diyen bir kişi yok. Aksine burada olmalısın ve tam da zamanı diyen insan çok. Yılmaz Hocam da bunun aynısını söylemiştir, Ayşe Başkanım da aynısını söylemiştir. Birlikte mücadele etmek zorundayız. Zaten bu açıklamaları yaptılar. Herkesin yerinde kalması önemlidir dediler. Burada çok önemli. Çünkü yerelde iktidar olan CHP, daha önceki seçimlerde de bunu başarmıştı. Ama ülkede şimdi CHP’nin iktidarı çok yakın. Bu anlamda da herkesin üzerine düşen, ben büyüklerimizden aldığım direktifler sonucunda yerimde kalmayı düşündüm ve adaylığımı bu nedenle açıkladım. Bir dönem daha CHP’de yeniden bir örgütlenmeyi gerçekleştireceğiz.
Bir dönem daha dediniz. Kazanırsanız bu son döneminiz mi olacak?
İki yıl seçimler oluyor. Bir yıl daha genel merkezimiz tarafından uzatılabiliyor. Şu anda önümüzde bir dönemden bahsediyorum ben. Bundan sonraki sürecin nereye gideceğini, yaşamın nereye götüreceğini kimse bilemez, biz de bilemeyiz. Ama ben şu an önümüzdeki seçim döneminden bahsediyorum. Bir dönem daha dediğim dönem bu dönemdir. Burada da aslında yapılması gereken çok ciddi işler vardı. Onun başkanlarımız da açıklamıştır her yerde yan ya durmayı becermek zorundayız. Ben de yan yana durmayı becerecek insanlardan biriyim diye düşünüyorum. Ben yanlış olduğunu düşündüğüm şeyleri söylemeye de devam edeceğim. Ama bunu yaparken kırarak dökerek değil kucaklayarak bunu yapmak zorundayız. Ama bazen isteseniz de bu böyle gelişebiliyor. Önüne geçemiyorsun. Yapacak bir şey yok.
Kazım Kurt sonradan sizi destekleme kararı aldı gibi yorumlar yapıldı. Böyle bir durum söz konusu mu?
Yok. 1980 ihtilalinden sonra biz Halkevi’ni kurarken birlikteydik. Bizim 30 yıllık bir sürecimiz var Halkevi yönetici durumunda gelen bir sürecimiz var Kazım Başkanımızla. Daha sonra Eskişehir Gelişim Vakfı’ndan sürecimiz var. Sürecimiz çok eski. Ben kongre süreci öncesinde, “başkanım birileri sizden bir şeyler istemiş olabilir. Ben kenarda hizmet etmeye hazırım” dedim. 2019’da da bunu söyledim. Daha sonrasında da söyledim. Yine söylemeye devam ediyorum. Yarın farklı bir durum olursa ben kimsenin önünü kapamam. Siyaset yapmak illa ilçe başkanı olarak yapmak değil ama yan yana durmayı da becermek gerekiyor. Hiç kimse bir şey uydurma derdinde olmasın. Bizim 30 yıllık sürecimiz vardır, çok ciddi abi kardeş ilişkimiz vardır. Kenarda durmayı da biliriz, görev verildiğinde o süreci en iyi şekilde yapmayı da biliriz. Biz hiç kimseyi yarı yolda bırakmadık. Görevimizi büyüterek yaptık, yapmaya da devam edeceğiz.
“Ellerini vicdanlarına koyarak eleştiri yapsınlar”
Sizin karşınızda diğer ilçelere göre çok fazla rakip var. Sizce Odunpazarı’nda neden bu kadar çok aday var? Aday bolluğunu ve size yönelik eleştirileri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Aday çıkması bence güzel bir şeydir. Bu olmalıdır. Rahmi Çınar demek ki yerinde, çok güzel işler yapmış ki bir şekilde… Eleştirilerin içeriği samimi olmalı. Bir beceriksizlik, bir başarısızlık varsa bu ortaya konulmalıdır. Bütün arkadaşlara başarılar dilerim. Benim açımdan hiçbir sıkıntı yok. Biz yerimizdeyiz. Evet, kutuplaşmalar olabilir, çeşitli nedenlerden dolayı ayrışmalar olabilir, ayrışan arkadaşlar aday çıkarabilir. Aday çıkarmak sadece Rahmi Çınar’a karşı mıdır ya da buradaki başarının önüne çekmek midir? Biz o kadar başarılı süreç izlemişiz ki başka türlü önümüze geçemeyen arkadaşlar bugün biraz daha farklı şekilde yıpratma çabası içindeler. Ben de bu arkadaşlara vicdansız olmamalarını, yani ellerini de vicdanlarına koyarak eleştirilerde bulunmalarını ve adaylıkta da daha çok adayın çıkması taraftarıyım.
Size karşı yapılan eleştirilerin haksız, biraz ağır ya da vicdansızca eleştiriler olduğunu mu düşünüyorsunuz?
Aynen öyle. Yakın zamanda iki yönetim kurulu arkadaşımızla çok düzgünce konuştuk. Bir arkadaşımız Akarbaşı’na muhtar oldu. Kural gereği istifa etti. Diğer arkadaşım da esnaf. Dükkanı var. Zaman ayıramıyorum dedi. Arkadaşlar bunu farklı yazdı. Arkadaşlarımız orada gidip sorabilirsiniz. Mahalle temsilcilerini değiştirirken bile, ben birçok mahallede arka arkaya mahalle temsilcilerini değiştirdim. Yarın yine değiştireceğim. Ya da olduğu çizgisinin dışına çıkan ya da farklı davranan arkadaşlara da uyarılarda bulunurum. Rahmi Çınar kimsenin arkasından iş çevirmez. Bundan sonra da böyle devam edeceğim. Siyaset Odunpazarı’nda biraz daha hızlıdır. Burada hareketlilik biraz fazla olduğu için biraz da geri adım atmamak lazım. Bazı arkadaşlarımızın kırılması doğrultusunda yarın da kırabilirim ama o görevi düzgün yapma adına kırılabilecek arkadaşlar kırılabilir. Kusura bakmasındalar. Kırmamak için çaba sarf ederiz. Kimse kimseyi kırmak istemez ama bazen yapacak bir şey olmuyor.
“Eskişehir’de herkes yerinde devam etmeli”
Eskişehir’de ahengi bozmayalım dediniz. Eskişehir’de mevcut il ve ilçe başkanları görevine devam etmeli şeklinde de okuyabilir miyiz bunu?
Bence devam etmeli herkes. Herkes milletvekilliğini düşünebilir, il başkanlığını düşünebilir. İl başkanımız bir önceki kongrede diğer taraftan geldi. Bizim adayımız kaybetti. Kongrede il başkanımızın elini kaldıran ilk kişi Kazım Başkan oldu. Ben de “başkanım sağ tarafın bana emanet” dedim. Eğer biz ayrıştırıcı olmuş olsaydık daha önceki gibi Eskişehir’de sıkıntıların yaşandığı sürecin içine girerdik. Biz bunu istemedik. Yan yana durmayı becerdik. Bundan sonra da üstümüze düşen görevi yine yaparız.
“Belediye çalışanlarının da seçme ve seçilme hakkı olmalı”
Eski il başkanları “belediye başkanları, belediyeler örgütten elini çekmeli” şeklinde açıklamalar yaptı. Bu açıklamaları nasıl değerlendiriyorsunuz?
İl başkanlarımızın çok kasti şeyler söyledikleri kanaatinde değilim. Neden? CHP’nin belediye başkanı CHP’nin delegelerini de şurada, burada neler olduğunu da sorgular, tartışır, dayanışma içinde olur. Biz büyük desteğimizi, gücümüzü ilçe başkanları, il balkanları merkezde bulunan belediyelerimizden alıyoruz. Belediye başkanlarımız bizim örgütlerimizin her zaman sağında, solunda olmuştur. Olmaya da devam edeceklerdir. Kaldı ki en son tüzük kurultayında da belediye çalışanları oy kullanacaklar ama seçilme hakları elinden alındı. Bana da sorarsanız ben buna da karşıyım. Bu da insan haklarına aykırıdır. Kişilerin, belediyede çalışan arkadaşlarımızın da seçme ve seçilme hakkı vardır. Belediye başkanlarımızın her zaman etrafımızda olması, yanımızda olması, önümüzü açması, destek anlamında da her konuda örgütlerin menfaati doğrultundadır. Tabi ki tartışacaklar. Tabi ki tartışacağız birlikte. Daha önceleri bu çok farklıydı. Seçimi kazanan kaybeden çatışmalarından kaynaklı açıklamalardı onlar. Ama bugün bunlar yaşanmamalı diye düşünüyorum. Tüm belediye başkanlarımızın da örgütlerin etrafında kenetlenmesi bizim için çok iyidir. Çünkü biz birçok noktada o desteği aldığımızda örgütlerde rahatlıyor. Belediyeleri yanımızda görmek bence herkesin en çok görmek istediği şeydir. Karışmak, sen şurada ol, burada ol gibi değil, belediye başkanlarımızı da her zaman etrafımızda görmekten mutluluk duyacağız.
“Ali Haydar Çelik disiplin suçu işliyor”
Beyaz listeyi destekleyen Ali Haydar Çelik sosyal medya hesabından size ve Odunpazarı seçimlerine, Odunpazarı Belediye Başkanı’na yönelik bazı paylaşımlar yapıyor. Bu paylaşımları takip ediyor musunuz? Nasıl değerlendiriyorsunuz?
Beyaz listeyi destekliyor. Destekleyebilir. Ali Haydar arkadaşımız bazen sınırı, hududu aşıyor. Çok da kırıcı olmamak gerekiyor. Ama evet bazen de disiplin suçu işliyorlar. İşlemeye de devam ediyorlar. Ali Haydar beni sevmek zorunda değil. Ya da bir başka arkadaşımızı sevmek zorunda değil ama üslubuna dikkat etmeli. Sosyal medyada yazdıklarına dikkat etmeli. Belediyeler şu olsun, bu olmasında öte herkes bir şekilde yan yana durmayı becermeli. Ali Haydar arkadaşımız da bunu böyle yazmamalı. Daha önceleri de oldu bunlar. Defalarca oldu. Gelenek haline getirmiş. Bunu yapıyor, yapmaya da devam ediyor. İlerleyen günlerde bu disiplin ne der ne demez bir bakılır yine, soruşturulur. Bu söylenir. Yapmamasını ben de istiyorum kendisinden. Adaylara başarılar diliyorum ama sosyal medya üzerinden partiyi oraya kadar taşıyıp orada tartışmak, konuşmak bence pati tüzüğüne de aykırı. Buna kendisi de dikkat etmeli.
Yönetim listenizde değişiklikler olacak mı?
Yönetimimizde tabi ki değişiklikler olacak. Mahallelerdeki durumlara göre bir süreç izleyeceğiz. Bu sürecin de yarın bugün delege seçiminden sonraki süreçte de bakacağız. Arkadaşlarımla görüşeceğim yine. Sağlık nedenlerinden dolayı ya da zaman ayıramamaktan dolayı istemeyen arkadaşlarımız olmuştu, fazla isteyen arkadaşlarımız olmuştu. Konuşacağız. Mahallelerden kimler bize katkı verebiliyor bakacağız. Değişinler yaşanmak zorundadır, değişimler olur, olacaktır. Gençlik ve kadın kotasına da uyacağız.