Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü, Eskişehir Net ekranlarında yayınlanan Net Soru programında Meltem Karakaş’ın sorularını yanıtladı. Programdan öne çıkan başlıklar şu şekilde:
“Sosyal medya hesaplarımızı kapatsalar da biz alanlardayız”
Ekrem İmamoğlu’nun X hesabının kapatılmasına ilişkin konuşan Süllü, “Bu ülkede bunu beklemiyorduk, bu olmaz dediğimiz hiçbir şey kalmadı. Dolayısıyla her şeyi bekliyoruz. Artık çaresiz kalan, iyice olup bitenlerden korkan, koltuğu bırakmama yönünde her şeyi yapmaya kararlı iktidarla karşı karşıyayız. Artık olabilecek hiçbir şeye şaşırmıyoruz. Korkuyorlar. Rakiplerini susturup sindirerek onları konuşamaz hale getirerek uygulamaya çalışıyorlar koltuğu bırakmama adına. Ellerinden ne geliyorsa yapsınlar biz korkmuyoruz, yılmıyoruz. Genel başkanımız da bunu çok net bir şekilde dile getiriyor. Biz alanlardayız, meydanlardayız. X hesaplarımızı ya da sosyal medyadaki tüm hesaplarımızı kapatsalar da mitinglerimizi engellemeye çalışsalar da biz alandayız, vatandaşımızın yanındayız. Seçime de hazırız. Adayımızı yanımda sandığı önümüzde istiyoruz. Bu konuda kararlılıkla ilerliyoruz” dedi.
“Özgür Özel ‘bu tuzaktır’ demişti”
Erken seçim olmadığı taktirde CHP’nin ara seçim formülünü tartıştığı yorumlarına ilişkin Süllü, “Bu tartışmalar her seçim döneminde özellikle kriz dönemlerinde ortaya çıkar. Sine-i millet sözleri tekrar gündeme gelir. Bugüne kadar yedi kez ara seçim yapılmış cumhuriyet tarihi boyunca. Bir kez de Hatay Milletvekili Murat Sökmenoğlu o sine-i millete dönen tek milletvekili olarak tarihe geçmiş durumda. Ara seçim formülü 2024’te de gündeme geldi. Sayın Kılıçdaroğlu söyledi. Arkasından Özgür Özel Kılıçdaroğlu’nun söylediğinin yanlış anlaşıldığını söyledi. O dönem Özgür Özel’in şöyle bir açıklaması olmuştu: ‘Bu tuzaktır’ demişti. Ara seçimin koşulları var. Bir ilde tüm vekilliği boşalacak. Eskişehir’in altı milletvekili var. Altı vekili birden istifa ederse ara seçime gidilebilir. Koşullardan bir tanesi bu. Ya bir ilde tüm milletvekillikleri boşalacak ya da 30 milletvekiline ulaşacak istifa sayısı” diye konuştu.
“Sadece 22 değil 134 milletvekilimiz istifa eder”
Halkın yararına olacaksa sadece 22 değil CHP’nin 134 milletvekilinin istifa edebileceğini söyleyen Süllü, “Bu formülün uygulanması için istifa mekanizması ortaya çıkacak. TBMM Başkanlık Divanı bu istifaları kabul edecek. Biz burada altı milletvekiliyiz. CHP Eskişehir’de güçlü. Eskişehir’de üç milletvekili de istifa etsin dedi. Örneğin benimkini kabul etmediler, Utku bey ile İbrahim beyinkini kabul etiler. Bu bir tuzak olabilir. Çok cengâverlik yapılacak bir konu değil. Ama gerçekten halkımıza fayda sağlayacağına inanılırsa her milletvekilimiz, 134 milletvekilimizin hepsi istifa edebilir, sadece 22 milletvekili değil. Şu anda genel merkezimizde konuşulan bir konu olduğunu düşünmüyorum. Genel başkanımız bir yıl önce bu bir tuzaktır dedi. Sanki CHP’yi bu yöne itmeye çalışıyorlar gibi. Bunun çok iyi hesaplanması gerekiyor. Bizim önceliğimiz erken seçim. Ama dediğim gibi istifa kararı alınırsa hepimiz kabul ederiz” şeklinde konuştu.
“Ekrem İmamoğlu birleştirici güç oldu”
Ekrem İmamoğlu’nun siyasi ve toplumsal muhalefeti birleştirdiğine dikkat çeken Süllü, “Bir birleştirici güç oluşturdu Ekrem İmamoğlu. Olası muhalefette herhangi birine yönelik suçlamalar ya da haksızlıklar tüm milletin tepkisini çekiyor zaten. Toplumsal muhalefet dışında siyasi muhalefet de bir araya gelir. Sayın Ümit Özdağ, haksız, hukukuz şekilde tutuklandığında tüm siyasi muhalefet bir araya geldi. Keza bizim belediye başkanlarımıza yönelik siyasi operasyonlar yapıldığında aynı şekilde bütün siyasi muhalefet bir araya geldi. Bu haksız ve hukuksuzluklar muhalefeti bir araya getiriyor. Mitinglere bakıyorsunuz çok farklı siyasi partilerin kırlangıçları var. Herkes şuna inanıyor: millet iradesinin engellendiğine yönelik toplumda ve siyasi partilerde bu kanı yaygın. Suçlu algısı yaratmaya çalıştılar ama bunda başarısız oldular” ifadelerini kullandı.
“Vatandaşlardan imza stantları için telefonlar alıyoruz”
Süllü, “İl ve ilçe örgütleri imza sürecini çok başarılı yürütüyorlar. Ben zaman zaman uğradığımda da görüyorum, geçerken de görüyorum. Hatta şöyle talepler geliyor. Bizi arıyorlar. Tıp fakültesindekiler biz imza veremiyoruz. Buraya da kurun diye vatandaşlardan talep geliyor. Her noktada zaman zaman pazarlarda zaman zaman kent merkezinin işlek noktalarında, bunu da planlıyorlar ilçe örgütlerimiz. Kadın kollarımız, gençlik kollarımız bu konuda çok destek” dedi
“AK Parti milletvekilleri kendi aralarında bir araya gelemiyor”
Kazım Kurt’un “AK Partili milletvekilleri CHP’li milletvekilleri ile bir araya gelmek istemiyor. Eskişehir’in altı milletvekili bir araya gelmiyor” sözleri hakkında konuşan Süllü, “Kazım Bey çok haklı. Geçmiş dönemde de biz ısrarla aynı şeyi söyledik. Bizimle bir araya gelmeyi değil, onlar kendi aralarında da bir araya gelemiyorlar. 27. Dönem Milletvekilleri olarak da bunu yaşadık. Üç milletvekili kendileri içinde bir araya gelemiyor. Biz üç milletvekilini şu an bir arada görüyor muyuz? Gördüğümüz tek an ancak bakanlar gelince, Sayın Recep Tayyip Erdoğan geldiğinde bir arada görüyoruz onları. Bırakın bir arada görmeyi Eskişehir’de görüyor muyuz? AKP milletvekilini hiç alanda vatandaşın yanında görüyor musunuz? Esnaf gezerken, vatandaşla sohbet ederken görüyor musunuz? Ancak kapalı alanlarda, danışma kurullarında, kongrelerde, salonlarda ya da vali bey ziyaretlerinde, gelen bürokratların, bakanların yanında görüyoruz biz. Alanda zaten görmüyoruz, bırakın bizimle bir araya gelmelerini. Bunun şehre yansıması oluyor” diye konuştu.
“Eskişehir iktidar vekillerinin katkısını görmüyor”
Geçmiş dönemde de günümüzde de iktidar milletvekillerinin Eskişehir’e bir katkısının olmadığını söyleyen Süllü, “Bir çevre yolu problemimiz var. Yıllardır dile getiriyoruz. İlçedeki ölüm yollarımız aynı şekilde duruyor. Bunlara baktığımızda hiç birine çözüm üretilmiyor. Dört dönem milletvekili olduğu dönemleri bile oldu. Baktığınız zaman onların da bir faydası yok. Bana sorduklarında, Eskişehir’in en önemli sorunu ne dediklerinde, çok klasik bir yanıtım var: merkezi yönetimden yatırım alamaması diye çok açık ve net bir şekilde ortaya koyuyorum. Dolayısıyla bizim bir araya gelip gelmememiz değil, biz her zaman Eskişehir’in sorunlarının çözülmesi için bir araya gelmeye hazırız. Kendilerini bir görsel bir araya geleceğiz zaten. Eskişehir bu konuda biraz şanssız. Eskişehir iktidar vekillerinin hiçbir zaman bir katkısını görmüyor. İnşallah biz iktidara gelince Eskişehir’in sorunlarını çözeceğiz, merkezi yönetimde yatırımları getireceğiz Eskişehir’e” şeklinde konuştu.
“Belediyeler müfettişlerden geçilmiyor”
“Belediyelerde bütçesel sıkıntılar nedeniyle iş yapacak hal bırakmadılar” diyen Süllü, “Son dönemde belediyeye şöyle bir yük de yüklendi. Belediyeler artık klasik hizmet vermek değil sosyal yarım hizmetlerini de üstlenmek zorunda kaldılar. Kent lokantaları çok başarılı bir proje ama sonuçta belediye bütçesine bir yük. Sosyal yardımlar, çocuklara gıda yardımı, erzak yardımı. Bunlar inanılmaz arttı son dönemde. Çünkü vatandaşımız geçinemiyor artık. Belediyeler de sosyal yardıma büyük bütçe ayırmak zorunda kaldı. Büyük yatırımları yapmak zorlaştı, krediye erişmek zorlaştı. Özelikle bu konuda CHP’li belediyelere uygulanan zulmü biliyoruz. Sürekli denetimlerler yapılıyor. Belediyeler müfettişlerden geçilmiyor. Ama baktığınız zaman belediyelerin çok büyük projelere ayıracak bütçeleri yok gözüküyor. Ama buna rağmen bugüne kadar Eskişehir’de ne başardıysak ufak bütçelerle yapmaya çalıştık. Yılmaz Büyükerşen maliye profesörü. Bütçeyi çok idareli kullandı. Belediyelerimiz bütçeyi idareli kullanarak vatandaşa dönük hizmetler yapacaklar. Çevre yolunu merkezi yönetim yapmıyor. Dolayısıyla Sayın Ayşe Ünlüce’nin kuşak yollar projesi var. Kuşak yol projeleri hayata geçirilecek en kısa zamanda. O şehir trafiğini biraz rahatlatabilir, çevre yolunu rahatlatabilir” ifadelerini kullandı.
“Eskişehir’e küçük dokunuşlar yeterli”
“Eskişehir’in çok büyük yatırımlara ihtiyacı yok” diyen Süllü, “Dokunuşlarla şehrin güzelleştirilmesi, vatandaşlarımızın yaşamını kolaylaştırılmasına yönelik çalışmalar, tramvay hatlarının uzatılması, kentsel dönüşüm gibi çalışmalar yapılması gerekecek. Bakanlık yetkisi söz konusu olduğunda büyük bütçeler gerektirdiğinden biz hep şunu söylüyoruz: Hayali projeler yerine tüm Türkiye’deki kentsel dönüşümle ilgili çalışmalar yapılabilir. Türkiye’de bina bazında dönüşümden bahsediyorlar. Yapı stokları Türkiye’de oldukça eski. Kentsel dönüşüm için mutlaka merkezi yönetimin katkı sunması gerekiyor. Belediye bütçeleri ile yapılacak işler değil” dedi.
“İmar planlarını bakanlık değil belediyeler yapmalı”
Şehirlerin imar planlarını bakanlığın değil belediyelerin yapması gerektiğinin altını çizen Süllü, “Eskişehir’de kentsel dönüşümün hızlandırılması gerekiyor. Biz Kuzey Anadolu Fay hattındaki her depremden etkileniyoruz. Eskişehir’de bir zemin sıvılaşması söz konusu Porsuk nedeniyle. Alüvyonlu bir arazi belli semtlerde. Kesinlikle buna bütçe ayrılması gerekiyor. Merkezi yönetimden destek alınarak özellikle riskli bölgelerde bunun yapılması gerekiyor ama bu imar planlarında bakanlıkların yetkisini ben uzun yıllardır dile getiriyorum, çok doğru değil. Çünkü yereli bilmeden yapılan planların, yerel dokuyu bilmeden, şehrin, kentin kimliğini bilmeden, tarihini tanımadan yapılan imar planları yanlış sonuçlar doğuruyor. Bu yerel yönetimlerin işi olmalı. Ama merkezi yönetim bu konuda kesinlikle bütçe sağlamalı” diye konuştu.