Büyükşehir Belediyesi Aralık ayı olağan meclis toplantılarının 1. Birleşim 1. Oturumu, Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce başkanlığında gerçekleştirildi. Mecliste, işletmelerin kullandığı açılır–kapanır sistemler nedeniyle ortaya çıkan imar uyuşmazlıkları gündemin ana maddesi oldu.

“Büyükşehir Belediyesinden daha büyük vizyonlu projeler beklerdik”

AK Parti Grup Başkanvekili Ahmet Sivri, Eskişehir ekonomisinin yüzde 50–55’ini oluşturan hizmet sektörünün korunmasının zorunlu olduğunu ifade ederek şunları söyledi:
"Gündemimizde olan konu, bazı işletmelerin açılır/kapanır sistemlerle yaptıkları kapatmalar sebebiyle ortaya çıkan imar uyuşmazlıklarıdır. Eskişehir, malumunuz, hizmet sektörü ağırlıklı bir şehirdir. Şehrimizin ekonomisine ve istihdama yüzde 50–55 oranında katkı sağlayan bu sektör, ticari canlılığı ayakta tutan belirleyici bir rol üstlenmektedir. Değerli meclis üyeleri, bu işletmelerin maliyetleri oldukça yüksektir. Eskişehirli hemşehrilerimizin konforlu ortamlarda hizmet almalarını sağlamak amacıyla yapılan bu yatırımlar nedeniyle bazı kararlar alınmış durumdadır. Bu büyük yatırımların heba olmaması, işletmelerin ciddi ekonomik kayıplar yaşamaması adına yaşanan belirsizliğin giderilmesini istiyoruz.

Bahçe kullanım hakkı kendisine ait olan yerler var. İş yeri açma ve çalışma ruhsatı bulunan yerler var. Binanın statik yapısına uygun olanlar var. Açılır/kapanır ve gerektiğinde sökülebilir sistem kullanan işletmeler var. Bu nedenle işletmeler için Belediye Meclisimiz tarafından özel bir düzenleme yapılması büyük önem taşımaktadır. Söz konusu konu yaklaşık 4 bin 500 iş yerini ilgilendirmektedir. Eskişehir ekonomisi ve istihdamı açısından önemli bir husustur. Sizler belediye olarak üzerinize düşen yetki ve sorumlulukları yerine getirdiğinizde, Sayın Başkan, bizler de AK Parti Grubu olarak bu işletmelerin sorunlarını çözmek adına elimizden geleni yapmak için burada olduğumuzu ifade etmek isteriz.

Eskişehir ekonomisinin yüzde 60’ını oluşturan hizmet sektörünün korunması ve desteklenmesi yalnızca işletmelerin değil, tüm şehrimizin ortak yararınadır. Bu aynı zamanda, Sayın Başkanım, ana bulvarlarda ve büyük yapıların bulunduğu alanlarda kentsel dönüşüm açısından da önem taşımaktadır. Yani bu mesele çözüldüğü takdirde sorun köklü bir şekilde ortadan kalkmış olacaktır.

Plan notlarıyla mı olur, farklı bir düzenleme ile mi olur bilemeyiz; fakat amacımız arkadaşlarımızın sorunlarını gidermektir. Ayrıca 2025 yılının son meclis toplantısını yaptığımız bugünlerde geriye dönüp baktığımızda ufak tefek hizmetlerin hayata geçirildiğine birlikte tanıklık ediyoruz. Yılmaz Büyükerşen Hocamız Eskişehir’e yapay plaj kazandırmıştı. Sağ olsun Ayşe Başkanımız da balık teknesi getirerek balık ekmek ve dürüm hizmeti sundu. Biz yapılan hizmetlerin hiçbir zaman karşısında olmadık; bunlar şehrimize yapılan hizmetlerdir ve saygı duyuyoruz. Ancak Büyükşehir Belediyesinden Eskişehir’e yakışır, daha büyük vizyonlu projeler beklerdik.

Soğuk günlerin iyiden iyiye hissedildiği bu dönemde, diğer illerde bulunan kapalı durakların –toplu taşımayı teşvik ettiğinizi söylediğiniz bir şehirde– hâlâ yapılmamış olması bizleri üzmektedir, Sayın Başkanım. Bir diğer husus ise ulaşımda kullanılan otobüslerin tamamının mazotlu olmasıdır. Bunların yerine elektrikli otobüsler kullanılabilir. Elektrik, mazota göre hem daha hesaplı ve ekonomiktir hem de karbon salınımı açısından Eskişehir'in hava kalitesini korumada büyük önem taşımaktadır. Sayın Başkanım, niyet var ama eylem yok; istek var ama çalışan yok."

“Belediyelerimiz bu konuda daha titiz olmak zorundadır”

Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, AK Parti Grubu’nun talep ettiği düzenlemeye karşı çıkarak bunun hukuken mümkün olmadığını vurguladı.

Kurt, şu ifadeleri kullandı:
"Ahmet Sivri Bey’in anlattıklarından anlaşılan bence şudur: İnsanlar hakları olmadığı hâlde kaçak olarak yapı yapmışlar. Biz de bu fiilî duruma göre bir imar planı yapalım ya da bunu hukukî bir hâle dönüştürelim deniliyor.

Şimdi bunun yapılabilmesi için nasıl bir çözüm üreteceğiz? Eğer böyle bir şey yapılabiliyorsa, ilk inşaat ruhsatına başvurulduğu zaman niçin yapılmıyor? Çünkü ortak alanların kullanılması hiçbir kişiye tahsis edilemez, hiçbir işletmeye tahsis edilemez. Dükkânın küçük olması, ekonominin bozuk olması, işletmelerin zarar etmesi kaçak inşaat yapılmasının gerekçesi olamaz. Ekonomiyi düzeltirsiniz, insanların dükkân büyütmeye ihtiyacı kalmaz ya da inşaat başlangıcında büyük yaparsınız, kiraya öyle verirsiniz.

Bugün burada sözü edilen 3.000–4.000 rakamı, zeminde tamamen farklı bir yapı yaratıldığını gösteriyor. 50 metrekarelik dükkân 350 metrekareye çıkmış durumda. Bu bir haksızlıktır; bunu yapmayanlara karşı da haksızlıktır. Dolayısıyla Sayıştay’ın bulguları da ciddi bir eleştiri ortaya koymaktadır. Belediyelerimiz bu konuda daha titiz olmak zorundadır. Aksi takdirde imar suçu işlemiş oluruz. Bu konuda arkadaşlarımızın gazetede yer alan açıklaması da vardı: Çözüm nedir? Hukukî çözüm nedir? Çözüm hukukî olmalıdır. Hukukî değilse “E, biz yaptık, oldu” demek doğru değildir. İşletmelerin bu alanları büyütmemesi gerekir. Benim anlatmaya çalıştığım budur. Vizyonun büyüklüğü de burada belli olur; vizyon, sadece vizyon demekle ortaya çıkmaz.

Şimdi siz hukuka aykırı olduğu açık bir işi “Hukukî hâle dönüştürelim.” diyorsanız, bunu Türkiye Büyük Millet Meclisinde yaparsınız. Belediye meclislerinde bunun çözümü söz konusu değildir kanaatindeyim. Burada popülizm yapmanın, “Efendim oda seçimleri yaklaşıyor, esnafı koruyoruz, kolluyoruz.” diyerek politika üretmenin bir anlamı yoktur. Gerçekçi olmak zorundayız. Ben Ahmet Bey’e, konunun imar hukuku açısından ciddi bir incelemeye tabi tutulmasını öneriyorum. Sonra tekrar konuşuruz."

“Emeklilerin düşük ücretlere mahkûm edilmesinin en basit örneklerinden biri Zafer Havalimanı’dır”

CHP Meclis Üyesi Ali Haydar Çelik, AKP ülkemizi 23 yıldır tek başına yönetiyor diyerek şu ifadeleri kullandı:
“Mevcut gücünü de MHP ve diğer destek veren partilerin desteğiyle bugünlere taşıdı. Bütçenin 2 trilyon 700 milyar açık verdiğini görüyoruz. Emekçilerin ve emeklilerin alması gereken payın büyük bölümü ise faiz baronlarına aktarılmış durumdadır.

Sistemin bugün geldiği noktaya yakın çevremizden küçük örnekler vererek devam etmek istiyorum:
Zafer Havalimanını defalarca gündeme getirdik. Yap-İşlet-Devret modeliyle yapılan Zafer Havalimanı zarar rekoru kırmaya devam ediyor.
2025 yılında ilk 11 ay için garanti edilen yolcu sayısı 1.207.921’dir. Gerçekleşen giden yolcu sayısı ise 34.153’tür. Hata payı %97,17’dir. Şirkete yapılan garanti ödeme yaklaşık 300 milyon TL’dir. Havalimanının yapım maliyeti 50 milyon avro iken, sözleşmenin bitiş yılı olan 2044’e kadar garanti ödemesi 208 milyon avro olacaktır. Emeklilerin düşük ücretlere mahkûm edilmesinin en basit örneklerinden biri Zafer Havalimanı’dır. Anlatılacak daha pek çok olumsuzluk var; günlerce konuşsak yetmez.””

“Geçmişinizi, aklınızı bir yoklayın arkadaşlar”

Ali Haydar Çelik’in Zafer Havalimanına ilişkin eleştirilerine yeniden söz alarak karşılık veren Ahmet Sivri, şu ifadeleri kullandı:
"Ali Haydar Çelik Kütahya Zafer Havalimanı'nın zararından bahsediyor. Biraz şöyle geçmişinizi, aklınızı bir yoklayın arkadaşlar. Bu havalimanını sivil havalimanından bahsediyorum. Sizin yönetiminizden bahsediyorum. Yıllarca “Doğuya mı uzatalım, batıya mı uzatalım?” derken yaptırmadınız, engellediniz. Rahmetli Kemal Unakıtan çok uğraştı; “Gelin burayı sivil havalimanına açalım, büyük uçaklara hizmet edelim, Eskişehir’i canlandıralım.” diye. O zaman hizmeti engelleyenler kalkmış şimdi bizim zararlarımızdan bahsediyorlar. Boş konuşmayın arkadaşlar.

Değerli arkadaşlar, ben inşaatçıyım. Kaçak yapının ne olduğunu çok iyi bilirim. Kazım Kurt Başkanımız da hukukçudur, onun mesleğine de saygı duyarım. Mevzuat der ki: “Siz bahçe kullanım hakkını inşaata başlamadan önce yukarıdaki daire sahiplerinden imzalı muvafakat alırsanız yapabilirsiniz.” İş yeri açma ve çalışma ruhsatı verenler belediyelerdir. Binanın statiğini kontrol eden yerler belediyelerdir. Açılır kapanır yerleri kontrol edenler belediyelerdir.

Açılır kapanır ya da sabitse müdahale edersiniz. Binanın statik yapısına engel teşkil eden bir şey varsa ‘dur’ dersiniz. İş yeri açma ve kapama ruhsatı verenler sizlersiniz. Bahçe kullanım hakkını alan müteahhit, zaten o hakkı almadan işe başlayamaz; çünkü o işin içinden çıkamaz. Bu konu, ileride yapılacak kentsel dönüşümlerde de önem teşkil edecek arkadaşlar. Bu işin önemini daha sonra anlayacaksınız.

Sayıştay geçen sene de vardı, bu sene de vardı. Kalkıyorsunuz, ikide bir bize Sayıştay’dan bahsediyorsunuz. O zaman bu zamana kadar neden bu uygulamalara göz yumduğunuzu ve başka işlemlerden iş yerlerinin açılmasına müdahale ettiğinizi de bu vatandaş size sorar. Değerli arkadaşlar, Başkanım, ben bir iş adamıyım. Size de belirteyim, ben hiçbir odaya aday falan değilim. Bilginiz olsun."


“Çok şikâyet eden biri gibi olmayı sevmiyorum”

Toplantı sonunda tüm konuşulanlara cevap veren Ayşe Ünlüce şu ifadeleri kullandı:
"İş yeri ruhsatlaı konusu bildiğiniz üzere Sayıştay raporları sonrasında konu oluyor ve buna göre işlem yapılıyor. Zaten hukuki mevzuata da uygun şekilde yürütülüyor. Şimdiye kadar göz yumulması konusuyla ilgili de, tek tek bunların kontrolü kolay bir şey değil ama özellikle son 2 senedir Sayıştay bu konuda çok duruyor ve caddelerde incelemeler yaparak bunları raporlaştırdı. Bununla ilgili arkadaşlarımız gerekli işlemleri yapıyorlar.

İskele “büyük vizyon projesi” diye büyük vizyon projeleriyle kıyaslanmaya çalışılıyor ama şehirde irili ufaklı, küçük büyük birçok proje yapıyoruz. O nedenle karşılaştırmak doğru değil. İskele de şehre çok yakıştı, çok sevildi.

Kapalı duraklarla ilgili sizi çok üzmüşüz Ahmet Sivri Bey. Üzmeye bir son verelim artık, sizi böyle duygusal üzüntülere boğmayalım. Duraklar konusunda arkadaşlarımız çalışıyor. Pek çok yerde, tramvay duraklarımız da dahil olmak üzere, önümüzdeki sene iyileştirmeler yapacağız.

Elektrikli otobüslerle ilgili daha önce birkaç kez anlatmıştım. Çok şikâyet eden biri gibi olmayı sevmiyorum; daha çok yapacağımız işlerden bahsetmeyi seviyorum. Ancak sorduğunuz için tekrar anlatma gereği duydum. Bizim 20 elektrikli otobüs alımıyla ilgili Cumhurbaşkanlığı tarafından onaylanmayan bir projemiz vardı. O nedenle süreç orada takıldı. Yoksa onaylanmış olsaydı bugüne kadar 25 otobüsü kazandırmış olacaktık. Vazgeçilmedi; tekrar başvurduk. İsterseniz bilgilerini de verelim, belki sizin de katkınız olur. Yeni bir başvurumuz daha var. Ulaştırma Bakanlığı’nın cevabını bekliyoruz şu anda."

Kaynak: Eskisehir.net Haber Merkezi