2020 yılında kamuya ait sigorta şirketlerinin Türkiye Varlık Fonu çatısı altında birleşmesiyle kurulan Türkiye Sigorta'nın ardından, benzer bir birleşme modelinin kamu katılım bankaları için de gündeme geldiği öne sürüldü. Ekonomi dünyasında yankı uyandıran iddiaya göre Ziraat Katılım, Vakıf Katılım ve kuruluş aşamasındaki Halk Katılım'ın tek çatı altında toplanmasının planlandığı ifade edildi. Geçmişte sigorta sektöründe uygulanan stratejinin bankacılık alanına taşınmasıyla verimliliğin artırılması amaçlanıyor. Finansal piyasalarda konuşulan senaryo, kamu bankalarının güçlerini birleştirerek daha rekabetçi bir konuma gelmesini öngörüyor. Türkiye Varlık Fonu bünyesinde hayata geçirilen sigorta birleşmesinin ardından ekonomi yönetimi, benzer bir modeli Türkiye'de faaliyet gösteren kamu katılım bankaları için de gündemine aldı.

Üç Kamu Bankası Tek İsim Altında

Birleşme süreci halihazırda hizmet veren iki büyük kurum ve faaliyete geçecek olan yeni bir bankayı kapsıyor. Halen faaliyet gösteren Ziraat Katılım ve Vakıf Katılım Bankası ile Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'ndan (BDDK) faaliyet izni alan Halk Katılım Bankası'nın ilgili birleşme planına dahil edilmesi öngörülüyor. Halk Katılım Bankası'nın şubat ayında faaliyete başlaması bekleniyor. Söz konusu üç kurumun entegrasyonuyla kaynakların daha etkin kullanılması hedefleniyor. Planlanan modelde, üç kamu katılım bankasının Türkiye Sigorta'da olduğu gibi Türkiye Varlık Fonu çatısı altında toplanarak, belirlenecek yeni bir isimle tek banka olarak hizmet vermesi hedefleniyor. Tek bir marka altında yürütülecek operasyonların kurumsal yapıyı güçlendireceği düşünülüyor. Böylece hem personel hem de şube ağının optimize edilmesi mümkün hale gelecek.

Katılım Bankacılığının Yükselen Grafiği

Vatandaşların finansal tercihlerinde faizsiz sistemlerin ağırlığı her geçen gün artıyor. Kamuoyunda "faizsiz bankalar" olarak bilinen katılım bankaları, son yıllarda artan taleple birlikte bankacılık sektöründeki payını yükselterek toplam hacmin yaklaşık yüzde 10'una ulaştı. Pazar payındaki sözü edilen artış, kamu otoritesinin sektöre yönelik stratejilerini yeniden şekillendirmesine neden oluyor. Ekonomi yönetiminin, sektöre yönelik mevcut ilgiyi dikkate alarak üç bankanın faaliyetlerini tek çatı altında birleştirmeyi ve bahsi geçen yolla ölçeği daha da büyütmeyi amaçladığı belirtiliyor. Büyük bir sermaye yapısına sahip olacak yeni oluşumun, özel sektör bankalarıyla rekabette elini güçlendireceği tahmin ediliyor. Sektördeki yüzde 10'luk dilimin birleşme sinerjisiyle daha yukarılara taşınması planlanıyor. Ayrıca uluslararası faizsiz finans pazarından daha fazla pay alınması hedefleniyor.

Sigorta Sektöründeki Başarı Örnek Alınıyor

Bankacılık alanında atılması planlanan adımın temelinde, geçmişte sigorta sektöründe elde edilen başarı yatıyor. 2020 yılında Ziraat Sigorta, Halk Sigorta ve Güneş Sigorta'nın birleşmesiyle kurulan Türkiye Sigorta, aradan geçen 5 yıla rağmen müşteri portföyünü ve kârlılık oranlarını hızla artırmayı sürdürüyor. Sigorta alanındaki tecrübe, bankacılık entegrasyonu için önemli bir referans kaynağı oluşturuyor. Şirketlerin tek elden yönetilmesi, karar alma süreçlerini hızlandırırken maliyet avantajı sağlıyor. Türkiye Sigorta örneğinde görülen performans artışı, katılım bankaları için de benzer bir tablonun oluşabileceği beklentisini doğuruyor. Varlık Fonu yönetimindeki yapılar, finansal sistemin derinleşmesine katkı sunuyor. Önümüzdeki süreçte atılacak resmi adımlar piyasalar tarafından yakından takip edilecek.

Piyasalarda Yeni Bir Dönem Beklentisi

Sektör temsilcileri ve yatırımcılar, olası birleşmenin piyasa dinamiklerini nasıl etkileyeceğini analiz ediyor. Türkiye Varlık Fonu çatısı altında Ziraat Katılım, Vakıf Katılım ve Halk Katılım Bankası'nın tek bir banka olarak birleştirilmesi planlanıyor. Oluşacak dev yapı, sermaye piyasalarında da dengeleri değiştirme potansiyeli taşıyor. Tek çatı altında toplanma fikri, operasyonel giderlerin kısılmasını ve teknolojik altyapının ortak kullanılmasını sağlayacak. Müşterilere sunulan hizmet kalitesinin standartlaşması da hedefler arasında yer alıyor. Şubat ayında faaliyete geçecek bankanın entegrasyonuyla sürecin hızlanması bekleniyor. Ekonomi yönetiminin kararlı tutumu, projenin hayata geçme ihtimalini güçlendiriyor. Finans dünyası, dev birleşmenin yaratacağı yeni fırsatlara odaklanmış durumda.

Kaynak: Sabah Gazetesi