Türkiye’de trafikteki araç parkı her geçen yıl daha da yaşlanıyor. Son verilere göre, 20 yaş ve üzeri otomobillerin sayısı 6 milyonu geçti. Bu araçlar, hem sürüş güvenliği açısından ciddi riskler oluşturuyor hem de yeni nesil araçlara göre 10 kata kadar daha fazla egzoz gazı salarak çevre kirliliğini artırıyor.
KAZALARDA ÖLÜM ORANI ÇOK DAHA YÜKSEK
Yapılan araştırmalar, 20 yaşın üzerindeki araçların karıştığı kazalarda ölüm oranlarının çok daha yüksek olduğunu gösteriyor. Eski otomobillerin çarpışmalarda gövdesinin kolayca ayrıldığı, yolcu kabinlerinin büyük oranda hasar aldığı belirlendi.
Yeni nesil araçlardaki hava yastığı, dayanıklı şasi yapısı ve çarpışma önleme sistemleri gibi güvenlik donanımları sayesinde benzer kazalarda ölüm oranlarının çok daha düşük olduğu ifade ediliyor.
SİGORTASIZ ARAÇ ORANI YÜKSEK
Türkiye Gazetesi’nden Kaan Zenginli’nin haberine göre, ikinci el piyasasında satılan araçların yüzde 22,6’sı 21 yaş ve üzerindeki modellerden oluşuyor. Bu oran, Türkiye’de araç parkının yenilenemediğini açıkça ortaya koyuyor.
Ayrıca, sigortasız araç oranının en fazla olduğu grubun da 20 yaş üstü otomobiller olduğu bildirildi.
Çevresel açıdan durum daha da endişe verici. 20 yaşın üzerindeki araçlar, yeni modellerden 10 kat fazla karbon salımı yapıyor. Bu durum, şehirlerde hava kalitesini ciddi biçimde düşürüyor.
Türkiye, bu tabloyla Avrupa’nın en yaşlı araç filosuna sahip ülkesi konumunda bulunuyor.
ÖTV MUAFİYETİ TEKLİFİ YENİDEN GÜNDEMDE
Daha önce Meclis’e sunulan ve 20 yaş üzeri araç sahiplerine yeni yerli otomobil alımında ÖTV muafiyeti getirmeyi hedefleyen teklif, yasalaşmamıştı.
Ancak uzmanlara göre bu düzenleme yeniden gündeme gelebilir. Bu adımın, hem trafik güvenliği hem de çevre koruma açısından olumlu sonuçlar doğuracağı; ayrıca yerli otomobil satışlarını teşvik edeceği değerlendiriliyor.
