Türkiye’de toplu sözleşme görüşmeleri, memur ve emekli maaş zammı beklentilerini yeniden ülke gündeminin zirvesine taşıdı. Zam oranlarına ilişkin rakamların gündemde yoğun şekilde konuşulduğu bu süreçte, talepler ile hükümet teklifleri arasındaki fark dikkat çekiyor. Uzmanlara göre, bu noktada asıl belirleyici faktör enflasyon farkı mekanizması olacak.
YENİ ZAM YOLDA
Ekonomist Muhammed Bayram, TGRT Haber’e yaptığı değerlendirmede, hem memurların hem de emeklilerin maaşlarının hiçbir koşulda enflasyonun altında kalmayacağını vurguladı. Bayram, “Oransal zam ne olursa olsun, enflasyon farkı sistemi sayesinde alım gücü korunur” diyerek, zam tartışmalarının çoğu zaman yanlış algılarla yönetildiğini belirtti.
2026 yılı için hükümetin ilk altı ay teklifi yüzde 10 seviyesinde. Ancak Bayram’a göre, enflasyon bu oranın üzerine çıkarsa fark otomatik olarak maaşlara yansıtılacak. Bununla birlikte, yalnızca maaş artışının yeterli olmayacağını belirten Bayram, sosyal yardımların artırılması gerektiğinin altını çizdi. Büyükşehirlerde kira, giyim, yakacak ve yiyecek yardımlarının genişletilmesi, market ve kooperatiflerle indirim anlaşmaları yapılması gibi adımların önemine dikkat çekti.
IMF’nin Türkiye raporuna da değinen Bayram, yüksek zam oranlarının tek başına refah seviyesini kalıcı olarak yükseltmeyeceğini söyledi. Ona göre, vergi oranlarının düşürülmesi, fiş toplama sisteminin geri getirilmesi gibi uygulamalarla memurların ek gelir imkânı artırılabilir.
Bayram’ın önerileri ise üç ana başlıkta toplandı: Büyükşehirlerde sosyal yardımların güçlendirilmesi, vergi yükünün azaltılması ve farklı sektörlerle indirim anlaşmaları yapılması.
