Eskişehir Valiliği tarih verdi: Buzlanma ve don uyarısı yapıldı!
Eskişehir Valiliği tarih verdi: Buzlanma ve don uyarısı yapıldı!
İçeriği Görüntüle

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu’nca Bahçelievler başta olmak üzere Bağcılar, Küçükçekmece ve İstanbul genelinde faaliyet gösterdiği tespit edilen suç örgütüne yönelik geçtiğimiz günlerde çok sayıda adrese eş zamanlı operasyon düzenlenmiş, çok sayıda şüpheli gözaltına alınmıştı. Operasyonların ardından yürütülen soruşturmanın detayları da ortaya çıktı.

ETKİNLİK ALANINI GENİŞLETTİKLERİ BELİRLENDİ

Soruşturma kapsamında, örgütün eylemlerinin yalnızca İstanbul’la sınırlı kalmadığı, ülke geneline yayıldığı ve suç gelirleri üzerinden güç kazanarak toplum üzerinde korku, baskı ve sindirme oluşturmayı amaçladığı değerlendirildi. Yapılan incelemelerde, 2008–2018 yılları arasında etkin olan bazı suç yapılanmalarının dağılmasıyla birlikte örgütün güç kazandığı, 2020 yılından itibaren ise “Hamuş” kod adlı İsmail Atız’ın liderliğinde yeniden yapılanma sürecine girildiği belirlendi.

Örgütün, 2021 yılı itibarıyla yurt dışı merkezli bir yönetim modeline geçtiği, lider ve yöneticilerin faaliyetleri büyük ölçüde yurt dışından yönlendirdiği tespit edildi. Ayrıca 2023–2024 yılları arasında “Çirkinler” olarak bilinen suç örgütü ile eylem ve fikir birlikteliği kurarak etkinlik alanını genişlettikleri, “Daltonlar” isimli suç örgütü ile ise husumet yaşadıkları belirlendi.

HİYERARŞİK YAPI ORTAYA ÇIKARILDI

Yürütülen soruşturmada, “Casperlar” suç örgütünün hiyerarşik yapısı da netleştirildi. Örgüt lideri konumunda “Hamuş” kod adlı İsmail Atız’ın bulunduğu, örgüt yöneticileri arasında ise Burak Bulut, “Galava”, “Ayaz” kod adlı İsmail G., “Çaki”, “Çekdar”, “Can” lakaplı İsa D., Hüseyin Kaan A., Mehmet Erhan A., Serhat B. ve Süleyman D.’nin yer aldığı tespit edildi.

Bu kişilerin eylem planlama, silah temini, hücre evlerinin organizasyonu, üye kazanımı ile tehdit ve yağma süreçlerinde aktif rol aldıkları belirlendi. Örgüt üyelerinin büyük bölümünün 15–25 yaş aralığında, motosiklet kullanabilen kişilerden oluştuğu, suça sürüklenen çocukların ise baskı ve tehdit yoluyla örgütsel eylemlerde kullanıldığı, bu kapsamda ayrı bir soruşturma yürütüldüğü öğrenildi.

ESKİŞEHİR'DE ARAMA YAPILDI

Bu kapsamda, İstanbul merkezli Bitlis, Şırnak, Batman, Bayburt, Eskişehir, Kastamonu, Yalova, Mardin, Mersin, Niğde, Kocaeli, İzmir, Antalya ve Bursa'da eş zamanlı arama, yakalama ve gözaltı işlemleri gerçekleştirildi. Yapılan aramalarda; uzun namlulu otomatik tüfekler, tam otomatik tabancalar, tabancalar, balistik çelik yelekler, el bombaları ile çok sayıda silah ve mühimmat ele geçirildi.

Ayrıca örgüt üyelerine barınma, para, silah, sahte kimlik ve sahte hat temin edilerek örgüte bağlılık sağlandığı tespit edildi.

AVM İŞLETMECİLERİ VE ESNAF HEDEF ALINDI

Soruşturma dosyasına yansıyan bilgilere göre, örgütün AVM işletmecileri, kuyumcular, esnaf ve iş yeri sahipleri, güzellik merkezleri, taksi durakları, fırınlar ile motor ve ayakkabı mağazalarını hedef aldığı belirlendi. Bu işletmelerden haraç alma, yağma, bölgesel hâkimiyet kurma ve korku yoluyla itaat sağlama amaçlandığı ifade edildi.

Yapılan araştırmalarda örgütün; “örgüt propagandası yapmak”, “suç işlemek amacıyla kurulan silahlı örgüte üye olmak”, “kasten öldürme”, “nitelikli yağma”, “nitelikli hırsızlık”, “silahlı tehdit”, “belgede sahtecilik” ve “kasten yangın çıkarma” gibi suçlar kapsamında yaklaşık 116 eyleme karıştığı belirlendi. Ayrıca örgütün, “Daltonlar” suç örgütüyle bağlantılı olarak Sezer Kaya ve Hüseyin Asil cinayetlerine karıştığı, sosyal medya üzerinden silahlı saldırı görüntüleri paylaştığı tespit edildi.

Operasyonlar sırasında yapılan aramalarda ise yurt içi ve yurt dışı bağlantılarla temin edilen silahların eylem sonrası imha edildiği ya da gizlendiği belirlendi.

223 ŞÜPHELİ HAKKINDA DAVA AÇILDI

Soruşturma kapsamında şüphelilerin iletişim yöntemleri de tek tek incelendi. Patates hatlar, yabancı merkezli sosyal medya uygulamaları, kod adları, yurt dışı GSM hatları ve konum paylaşımı yoluyla eylemlerin sevk ve idare edildiği, bu yöntemlerin takipten kaçmak ve delil zincirini kırmak amacıyla kullanıldığı tespit edildi.

Kaynak: İhlas Haber Ajansı