TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Eskişehir Şube Başkanı Selma Güder, kuraklığa ilişkin Eskişehir.net’e açıklamalarda bulundu. Eskişehir’in bu yıl kış ve ilkbahar mevsimlerini yaşamadan çok erken ısındığının altını çizen Güder, nisan yağışlarının da olmaması durumunda Eskişehir’i çok ciddi tehlikelerin beklediğini ifade etti. 
“BÜYÜK BİR KITLIK ESKİŞEHİR’İ BEKLİYOR”
Ziraat Mühendisleri Odası Eskişehir Şube Başkanı Selma Güder, şu ifadeleri kullandı:
“Nisan ayı olarak baktığımızda beklenen yağışlar nisan yağışları gelirse hava sıcaklığı da çok artmazsa biz Eskişehir’de hububat olarak yani arpa, buğday, yulaf olarak verimli bir süreç yaşamanın ilk adımlarını atarız. Yağmurun olması gerekiyor. Özellikle mart ayının başında sapa kalkma döneminde, sonra başaklanmada nisanın başı ve mayıs ayındaki süreçte en az iki tane yağış isteriz biz. Bu iki yağış olursa ürün için faydalı olur. Şayet olmazsa sıcaklıklar da mevsim normallerinin üzerinde seyrederse büyük bir kıtlık Eskişehir’i bekliyor.
“BAHSETTİĞİM TEHLİKE HEM FİYATLAR OLARAK HEM ÜRÜNLER OLARAK ARTACAK”
Kıtlık kapıda denildi geçen yıl. Bu yıl da aynı süreç devam ediyor. Biz şu aylarda yağış olursa ürün olarak mahsul olarak verimli bir süreç yaşarız. Baraj doluluk oranları olarak bakıldığında geçen seneye göre daha dolu. Özellikle Beylikova ilindeki Porsuk Barajı’ndan getirilerek yapılan barajın doluluk oranları iyi gidiyor. Ancak bizim istediğimiz yağış. Kar yağışı olmadı yeteri kadar ve mevsim normalleri Eskişehir için konuşuyorum 3 hafta önce daha ileride. Yani biz ilkbaharı tam yaşamadık. Kışı zaten yaşayamadık. Direkt yaza doğru bir geçiş var. Bu da mahsullerin meyve gözlerinin oluşumunda bizi o takvim olarak bakıldığında 3 hafta daha ileriden seyrettiğini gösteriyor. Biz yağışların nisan ayı içinde mutlaka gerçekleşmesini temenni ediyoruz. Aksi halde bahsettiğim tehlike hem fiyatlar olarak hem ürünler olarak artacak.
“KITLIK KAPIDA DEĞİL KITLIK İÇERİ GİRDİ”
Dünya ve ülkemiz kuraklıkla karşı karşıya. Bir kriz geliyor. Burada yapmamız gereken neler? bizler ziraat mühendisleri olarak şunu yapmalıyız. Her bitkinin bir su ihtiyacı var.  Bu su ihtiyacı coğrafyaya göre, kıtaya göre, toprak yapısına göre farklıdır. Çiftçilerimizi eğitmeliyiz. Bu bitkinin su ihtiyacı ne kadar? Mesela buğday. Buğdayın su ihtiyacı bin 654 litredir bir yıllık. Bizler toprak yapısına göre o bitkinin su ihtiyacını belirleyen formülleri kullanmalıyız. Burada ziraat mühendislerine sorulması lazım. O bitkinin su ihtiyacı ne kadar ve ona göre sulama yapılması. Devletin politikası burada önemli. Bakanlık bunun üzerine çalışıyor. Özellikle son yaşanan iklim değişikliğinden sonra bir envanter oluşturuyorlar. Bunun üzerinde çalışmaların hızlanması lazım ve sadece bakanlık bünyesinde yapılmasında öte bunun belediyelerle bizlerle ve ilgili kurum ve kuruluşlarla birlikte çalışarak bunun bir an önce çiftçilere öğretilmesi ona uygun üretim yapılması ve hayata geçirilmesi şart. Çünkü hep kıtlık kapıda deniyor ya bana göre kıtlık içeri de girdi.” 

Kaynak: Meltem Karakaş