Milyonlarca işçinin gözü kulağı yıl sonunda belirlenecek yeni maaş rakamlarına çevrilmiş durumda. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın Aralık ayı başında Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun toplanacağını duyurmasıyla, gözler yeni seviyeye çevrildi. Piyasaların ve çalışan kesimin beklentileri şekillenirken, kulislerde konuşulan oranlar somut verilerle desteklenmeye çalışılıyor. Halihazırda net 22.104 TL olarak uygulanan asgari ücretin, %25‘lik bir artış senaryosunda net 27.630 TL‘ye ulaşabileceği hesaplanıyor. Sürecin başlamasına kısa bir süre kala ekonomi yönetiminin atacağı adımlar ve izleyeceği strateji büyük önem taşıyor.
Olası Senaryolar ve Hesaplanan Rakamlar
Ekonomi çevreleri ve kulisler, hükümetin geçen yılki modele benzer şekilde hedef enflasyonu esas alabileceğini belirtiyor. Uzmanlar, söz konusu yaklaşımın sıkı para politikasının bir gereği olduğunu savunuyor. Mevcut ekonomik program dahilinde, geçmiş yıllarda olduğu gibi %5 ile %10 arasında refah payı eklenebileceği de gündemde. Olası artış oranları üzerinden yapılan hesaplamalar, çalışanların eline geçecek net tutarları ortaya koymaktadır. Kamuoyunda öne çıkan %20 ve %25‘lik zam oranları dikkate alındığında, ortaya çıkan olası net rakamlar şöyledir: İlk senaryo olan %20 Zam ihtimalinde mevcut 22.104 TL seviyesindeki maaşın 26.584 TL olması bekleniyor. Aynı oranda brüt ücretin ise 31.206 TL seviyesine çıkacağı tahmin ediliyor. Daha yüksek bir artış beklentisini içeren %25 Zam senaryosunda ise ücret 22.104 TL tabanından 27.630 TL rakamına yükseliyor. İkinci seçenekte brüt rakamın 32.506 TL olacağı öngörülmekte. Yapılan tüm bahsedilen hesaplamalar resmi değildir ve Komisyon kararıyla kesinleşecektir.
Enflasyon Hedeflemesi ve Bakanın Mesajı
Yeni dönem ücret belirleme çalışmalarında temel kriterin ne olacağı konusu tartışmaların odağında yer alıyor. Geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi, Komisyonun mevcut yılın gerçekleşen enflasyonu yerine, bir sonraki yılın hedeflenen enflasyonunu baz alabileceği tahmin ediliyor. Sözü edilen yöntem, fiyat istikrarını sağlama çabalarının bir parçası olarak değerlendiriliyor. Hükümet kanadı, ücret artışlarının enflasyonu tetiklemeyeceği bir denge noktası arayışında. Bakan Işıkhan, hedefin “hem çalışanlarımızın refahını koruyan hem de işverenlerimizin üretim ve istihdam gücünü gözeten optimal bir seviye” olduğunu dile getirdi. Bakanın açıklamaları, sürecin tüm tarafların hassasiyetleri gözetilerek yürütüleceğine işaret ediyor. İşçi sendikaları ise alım gücündeki erimenin telafi edilmesini talep etmeye hazırlanıyor. Masada işveren temsilcilerinin maliyet artışlarına dair çekinceleri de bulunacak. Taraflar arasındaki pazarlıkların çetin geçmesi bekleniyor. Nihai kararın ülkenin makroekonomik dengeleriyle uyumlu olması hedefleniyor.

Ekonomik Parametrelere Etkisi
Belirlenecek olan yeni rakam, sadece maaşları değil ekonominin genelini ilgilendiren sonuçlar doğuracak. Asgari ücret zammı, sadece milyonlarca çalışanın aylık maaşını belirlemekle kalmaz; aynı zamanda geniş bir ekonomik alanı ilgilendiren kritik bir gösterge niteliği taşır. Sosyal güvenlik sistemindeki pek çok parametre söz konusu artış oranına endekslenmiş durumdadır. Yeni asgari ücretin doğrudan etkilediği başlıca finansal ve sosyal düzenlemeler şunlardır: Kıdem tazminatı tavanı, SGK idari para cezaları, doğum ve askerlik borçlanması tutarları ve çeşitli sosyal yardım kriterleri. Vatandaşların devlete yapacağı ödemeler ve alacağı yardımlar bahsedilen orana göre güncellenecek. Ayrıca zam takvimi konusunda da piyasada genel bir kanı oluşmuş vaziyette. Şu anki ekonomik model ve beklentiler, geçen yıl olduğu gibi 2026 yılı için tek bir zam yapılacağı yönündedir. Yıl ortasında ikinci bir zam olasılığı, enflasyonda büyük bir şok yaşanmadıkça düşük görünmektedir. İş dünyası planlamalarını yıllık bazda tek artış üzerine kurguluyor. Ekonomi yönetimi de ara zammın enflasyonist baskı yaratabileceği görüşünü koruyor.
Komisyon Takvimi ve Refah Payı Detayı
Görüşmelerin ne zaman başlayacağı hususu takvimin en merak edilen başlıkları arasında. Komisyonun Aralık ayının ilk haftasında toplanmaya başlaması beklenmektedir. Süreç, genellikle dört farklı toplantının ardından karara bağlanmaktadır. Toplantı maratonu sonunda açıklanacak rakam, milyonlarca hanenin gelirini doğrudan etkileyecek. Maaş zammının yanı sıra ek iyileştirme beklentileri de gündemdeki sıcaklığını koruyor. Refah payı, enflasyon zammının üzerine, çalışanların ülke refahındaki artıştan pay alması amacıyla hükümet tarafından eklenen ek bir yüzdelik artıştır. Sözü geçen uygulama, büyüme rakamlarının tabana yayılması stratejisinin bir ürünüdür. Bahsi geçen artış, çalışanların alım gücünü enflasyonun ötesinde desteklemeyi amaçlar. Çalışan kesim, büyümeden kaynaklı payın ücretlere yansıtılmasını talep ediyor. Sonuç olarak tüm gözler Ankara'dan gelecek nihai açıklamaya kilitlenmiş durumda.



