CHP Eskişehir Milletvekili İbrahim Arslan, CHP Eskişehir İl Başkanlığı’nda düzenlenen toplantıda CHP Eskişehir İl Başkanı Talat Yalaz ve CHP Eskişehir Milletvekilleri Utku Çakırözer ve Jale Nur Süllü ile bir araya geldi.

Toplantı söz alan CHP Eskişehir Milletvekili Arslan, hükümetin Eskişehir'e ve yatırımlara yaklaşımını eleştirerek şu ifadelere yer verdi:

"2023 yılında yapılan seçimlerden bugüne yaklaşık 900 gün geçti. Bu toplam 900 günün 90 gününü Eskişehir'de geçirmeyen, Eskişehir'e yabancı kalan insanlar arada bir Eskişehir'e böyle uğrayınca da bu tür açıklamaları yanıtlamak ya da tartışmak durumunda kalıyoruz. Birinci tespit bu olsun.

Eskişehir'e daha çok zaman ayırsın arkadaşlar, unutmasınlar ki Eskişehir milletvekilileridir. O nedenle Eskişehir'de birazcık hem sorunları dillendirme hem de çözümünde etkili olsunlar. Dün basın toplantısı yapmış arkadaşlarımız ama sevgili arkadaşlar, sizin aracılığınızla kamuoyuna şu soruları soralım: Bu tartışma nasıl başladı?

Bu tartışma, Sayın Erdoğan'ın ABD ziyareti öncesi genel başkanımızın ortaya koyduğu, Trump'ın oğluyla yapılan görüşmelerden hareketle ortaya çıkan, Trump'ın yapmış olduğu paylaşım ve açıklamalarla tartışma konusu olan ve ziyaret sonrasında da bu tartışmaların devam ettiği bir süreçtir. Bu tartışmayı başlatan biz olmadık. O nedenle birinci mesele, arkadaşlarımız iftira sözcüğünü kullanmış. Sayın milletvekili ülkeye de ihanet gibi algılıyorlar, engelleme arkadaşlarımızın sorusunda olduğu gibi algılıyorlar.

"GÜNAH ÇIKARIYORLAR"

İki, günah çıkarma kavramını öne çıkarmışlar. CHP'liler Büyükşehir aracılığıyla ÇED raporuna itiraz ettiler, sonra da işte öyle değil böyle diyerek günah çıkarıyor diyorlar. Bize bir tavsiyeleri var. "Fren olmayın, motor olun" ifadesini kullanmışlar. Bir de itibarsızlaştırma meselesi var.

Değerli arkadaşlar, freni olmayan bir aracın kaza yapması ve uçurumlardan aşağı gitmesi kaçınılmazdır. O nedenle biz hem motor olmak zorundayız hem de fren olmak zorundayız. Muhalefetin görevi iktidarı denetlemektir, iktidara yol çizmek, yön çizmek. Bu yönüyle fren olmasınlar dediği andan itibaren ülkenin nereye gideceğini hep beraber yaşarız. Bu cümleyi son derece yanlış buluyoruz.

Değerli arkadaşlarımız, AK Parti temsilcilerinin bizim uyarılarımızdan sonra bu madenin, ya da bu elementlerin burada işlenecek olmasını ifade ediyor olmalarından çok memnunuz. Biz de zaten bunu savunuyoruz. Eğer böyle düşünüyorlarsa, ortaya sadece samimi olarak bilgilerin, belgelerin kamuoyuyla paylaşımı ve ortaya koymuş olduğumuz yasal teklifin hep birlikte oy birliğiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi'nden çıkarılması kalıyor geriye.

Whatsapp Image 2025 10 22 At 12.32.03

"BU ÜLKENİN MOTORU DA OLACAĞIZ FRENİ DE OLACAĞIZ"

Şimdi soru şu: Arkadaşlarımız diyor ya, Sayın Erdoğan'ın 18 Nisan 2023 tarihinde yaptığı açılışta prototip tesis açılmıştır. Ve yine arkadaşlarımızın ifadelerine göre sizin aracılığınızla paylaşıyorlar, diyorlar ki: "Yılda 1200 ton cevheri işliyoruz." Yani, yaklaşık iki buçuk yılda 3000 ton cevherin prototip tesiste işlendiği ortaya çıkıyor. Soru şu: Arkadaşlar, çıkın kamuoyuna açıklayın. O prototip tesiste yaklaşık 3000 ton cevheri kim işledi? Kimler işliyor? İşlenenleri ne yaptınız? Nereye gidiyor? Yabancılar var mı, yok mu? Tümüyle devlet kamu çerçevesinde mi gidiyor işler? Birinci açıklanması gereken iş bu.

Amerika ziyaretini bütün detaylarıyla meclis aracılığıyla kamuoyuyla niye paylaşmıyorsunuz? Madem ki Trump'a verilmiş böyle bir sözünüz yok, ABD ile yapılmış böyle bir anlaşma yok, mutabakat zaptı yok, metni yok. Neden çekiniyor ve korkuyorsunuz? Gelin Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne çıkın, bu görüşme tutanaklarını açıklayın, ne olup ne olmadığı ortaya çıksın. Ayrıca da arkadaşlarımız ifade etti, kanun metni bu arkadaşlar. Bakın dört madde.

Şimdi Sayın Yıldırım'ın sorusu da bununla ilintili zaten. Arkadaşlarımız diyormuş ya, ham maddenin çıkışı yasakmış. E o zaman neden korkup çekiniyorsunuz? Bakın, dört madde. İki tanesi şeydir zaten, biri yürütmeyle ilgili, biri yürürlükle ilgili. İki madde: Ham madde olarak dışarıya çıkılması yasak, devlet eliyle işletilmesi ve verilmişse var olan özel ruhsatların iptali.

Samimiyseniz, eğer söylediklerinizin arkasında duruyorsanız, bu kanun teklifi Cumhuriyet Halk Partili Eskişehir milletvekilleriyle sınırlı değildir. Cumhuriyet Halk Partisinin 138 milletvekili de bu kanun teklifine imza koymuştur, çünkü mesele Eskişehir'i aşan Türkiye meselesi haline gelmiştir. Gelin samimiyseniz, bu kanun teklifine evet deyin, hep birlikte yol yürüyelim. O nedenle biz günah falan çıkarmıyoruz. Bu ülkenin dediğim gibi motoru da olacağız, freni de olacağız. Bunu tartışıyor olmak itibarsızlaşma, projeyi itibarsızlaştırma değildir.

"MÜJDELER OLSUN DEDİN, ÜSTÜNDEN TAM 6 YIL GEÇTİ"

Sayın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı, önceki dönem Sayın Dönmez: 40 km'lik yolun temelini de sen attın ya. Ne zaman attın, Sayın Dönmez? 2019 yerel seçimleri öncesi attın, müjdeler olsun dedin, üstünden tam altı yıl geçti ya. 40 km'lik yolun da şu anda 6. kilometrede çalışmalar var. Gerisinde hiçbir şey yok. Nerdesin?

Alpu yoluna gidelim, Sarıcakaya'nın Allah'ın bağlantısına beraber gidelim. Hadi yüreğiniz yetiyorsa, Eskişehir milletvekilleri olarak o ne söyleyeyim şimdi, "düzey"siz diyeyim, hafif kalsın. Bize takoz diyor ya, arkadaşımız, sevgili Ufuk da sordu, TOKİ'yi de biz engelliyormuşuz, efendim URAYSİM'i de biz engelliyormuşuz. URAYSİM'in yönetim kurulu üyesi misin, değil misin? Çık onu anlat. Konsey konusu olduğu zaman "E ben sanayiciyim canım, o konseyde benim olmam lazım" diyorsun ya, URAYSİM'in yönetim kurulunda da sen yok musun? Neredesiniz? Ne oldu URAYSİM?

Alpu yolunu söyledik. Mihalıççık bağlantısı ne oldu? Havaalanı ne oldu? Bu kentlerin dirençli kentler haline getirilmesi ne oldu? Gündoğdu meselesinin üstünden 13 yıl geçti. Küçük Sanayi Sitesi'nin üzerinden yaklaşık olarak 10 yıl geçti. Ne oldu? Tıp Fakültesi, yeni hastane kazandırıyoruz değil mi? Tıp Fakültesi'nin depreme dayanıklı olmadığı raporlarla ortaya çıktı. Yatırım programında %10 ödenek aktardın. Yeni bina da yok. Diş Fakültesi, diş hastanesini açıyoruz diye elbette alkışlıyoruz. Eskişehir'e çivi çakılması noktasında bizim de üzerimize düşen ne varsa elbette sizinle birlikteyiz. Ama sorunların çözümü, eksiklerin giderilmesinde Eskişehirli olmaktan çok uzaktan bakmaya başlarsanız, işte o 900 günde 90 gün aralıklı olarak uğrarsanız, böyle olur işte.

O nedenle Cumhuriyet Halk Partisi bütün siyasi kadrolarıyla da, bütün kurumsal kimliğiyle de "Eskişehir'e niye eksik bırakıyorsunuz?" sorusunu soran partidir. Engel olan parti değildir. Biz mi engelledik? Yaptınız Çankaya'da, Ihlamurkent'te 2010'lu yıllarda TOKİ iki tane ayrı konut geliştirdi, mahalle geliştirdi. CHP engel mi oldu? Ama sorgulamayalım mı? O yaptığının TOKİ'nin taahhüdü altında olmasına rağmen altyapısını kim yaptı? Ya da sormayalım mı? Karapınar TOKİ projelerinde hatırlayınız, hani Boğaz Köprüsü'nü andıran orada köprüler olacaktı, hani sosyal tesisler olacaktı, okullar olacaktı, kreşler olacaktı, yaşam ve sosyal merkezler olacaktı. Camisi bile yok ya, projede olmasına rağmen. E bunları sormayalım mı? Konuşmayalım mı?

"SAMİMİYETE VE DÜRÜSTLÜĞE DAVET EDİYORUZ"

Şimdi değerli arkadaşlar, konu son derece açık ve net. Sayın Genel Başkanımız da hafta sonu geldiğinde daha detaylı biçimde de işleyecektir. Bu ülkenin konusu olmaya da devam edecektir. Cumhuriyet Halk Partisi'nin Eskişehir İl Başkanı ve milletvekilleri olarak biz Eskişehirlilerle ilgili her konuda, konunun takipçisi olmayı sürdüreceğiz. Bunu gündem yapmaya devam edeceğiz. Arkadaşlarımızı da samimiyete ve dürüstlüğe davet ediyoruz. Gelin, biz de sizin gibi düşünüyoruz, atın şuraya imzayı, meclisten oy birliğiyle geçirelim, yasaklayalım şu işi. Buraya yapılacak yatırımla ilgili bizim üzerimize düşen ne varsa. Yaklaşık 20 trilyonluk bütçeyle geleceksiniz, 19 trilyon. E bunun ayırın 1 trilyonunu şuraya endüstriyel tesisi kuralım. Kim itiraz ediyor, etmiyor? O da ortaya çıksın. O nedenle çok fazla da zamanınızı almamak açısından bununla yetinmiş olalım."

Kaynak: Eskisehir.net Haber Merkezi