Tüketicilerin sofralarının vazgeçilmezi olan kuru çay, son iki ayda üst üste gelen zamlarla yeniden gündeme geldi. Haziran ayında yapılan yüzde 15'lik fiyat artışının ardından, Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü (ÇAYKUR) temmuz ayında kuru çay fiyatlarını ortalama yüzde 3,5 oranında artırdı. Yeni fiyatlar bugünden itibaren geçerli olacak şekilde raflara yansıtıldı. Bu artış, tüketicilerin alışveriş bütçesini zorlamaya devam ediyor.
Zam kararında yaş çay alım fiyatlarının yükselmesi kadar işçilik ve işletme maliyetlerindeki artış da etkili oldu. Üretici ve perakendeci arasındaki zincirde maliyet baskısı giderek hissedilir hâle geliyor.
Maliyet Baskısı Devam Ediyor
Sektör temsilcileri, yaşanan zamların maliyet kaynaklı olduğunu ve yılın geri kalanında da fiyat artışlarının devam edebileceğini belirtiyor. İşçilik ücretleri, enerji fiyatları ve nakliye giderlerinin her geçen ay artması, çay üretimindeki dengeyi bozuyor. Özellikle yaş çay alım fiyatlarının artışı, kuru çayın nihai fiyatına doğrudan yansıyor. Bu durum, tüketicilerin her ay yeni etiketlerle karşılaşmasına neden olabilir.
Sadece temmuz ayıyla sınırlı kalmayan zam beklentisi, ağustos ve sonraki aylarda da gündeme gelebilir. Kaynaklar, fiyat artışlarının yıl sonuna kadar aylara yayılabileceği uyarısında bulunuyor.
Yeni Etiketler Raflarda Yerini Aldı
Marketlerdeki raflar, bugünden itibaren güncellenmiş kuru çay fiyatlarıyla doldu. Tiryaki 1000 gramlık paket, 204,47 TL’den 211,63 TL’ye yükseldi. Kamelya’nın 1000 gramlık paketi 207,57 TL’ye çıkarken, Rize Turist 1000 gramlık çayın yeni fiyatı 216,05 TL oldu. Filiz çayının 1000 gramı ise 223,85 TL’den 231,68 TL’ye ulaştı.
Yarım kiloluk ürünlerde de benzer oranlarda artış yaşandı. Kamelya 500 gr 104,87 TL’ye, Rize Turist 500 gr 109,13 TL’ye, Filiz 500 gr ise 117,44 TL’ye yükseldi.
Fiyat Artışları Sürdürülebilir mi?
Çay sektöründe istikrarın sağlanması için hammadde maliyetlerinin denetim altına alınması gerektiği vurgulanıyor. Çay üreticileri ve sektör uzmanları, sürdürülebilir fiyat politikasının ancak üretim ve tedarik zincirinde denge sağlanarak mümkün olabileceğini ifade ediyor. Aksi hâlde tüketicilerin fiyat dalgalanmalarına karşı korunması güçleşiyor.