Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Eskişehir İl Koordinasyon Kurulu Yerel Kadın Kurultayı Eskişehir’de gerçekleştirildi. Kurultayda konuşan TMMOB İKK İl Sekreteri Salih Eğerci, buluşmanın sadece kadın mühendis, mimar ve şehir plancılarının sorunlarını dile getirmek için değil; demokrasi, laiklik, özgürlük ve eşitlik mücadelesine sahip çıkmak için de önem taşıdığını belirtti.
Eğerci, TMMOB’lu kadınların mücadelesinin meslek örgütlerinin tarihsel çizgisinin ayrılmaz bir parçası olduğunu ifade ederek, “Kadınların sesi kısıldığında toplumun sesi kısılır; kadınların emeği görünmez kılındığında bilim ve mesleklerimiz sekteye uğrar. Bugün burada yapılan her tartışma yalnızca kadınların değil, hepimizin ortak geleceğinin meselesidir” dedi ve konuşmasını şöyle sürdürdü:
Ülkemizde uzun süredir kadınların kazanılmış hakları hedef alınmaktadır. İstanbul Sözleşmesi’nden bir gece yarısı kararıyla çıkılması, yalnızca bir sözleşmeden çekilmek değil; kadınların yaşam güvencelerine, eşitlik ve özgürlük mücadelesine doğrudan saldırıdır. Kadın cinayetleri ve şiddet vakaları artarken iktidar, bu şiddeti önleyecek mekanizmaları güçlendirmek yerine, kadınların sesini kısmayı tercih etmektedir.
Laikliğe yönelik saldırılar, eğitim sisteminin bilimden uzaklaştırılması, kız çocuklarının eğitime erişiminin önündeki engeller, kadınların meslek yaşamına katılımını da doğrudan etkilemektedir. Mühendislik, mimarlık ve şehir planlama gibi alanlar bilimsel düşüncenin, eşit fırsatların ve laik eğitimin ürünüdür. Eğer laiklik aşındırılırsa, kadınların bu alanlarda özgür ve eşit biçimde var olması da engellenir.
Eskişehir her zaman çağdaşlığın, bilimin ve kültürün simgesi olmuştur. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi ve Eskişehir Teknik Üniversitesi’nde binlerce genç kadın mühendislik ve mimarlık eğitimi almaktadır. Fakat mezuniyet sonrası tabloya baktığımızda bu potansiyelin iş yaşamında aynı oranda değerlendirilemediğini görüyoruz.
“Kadınların bakış açısı hayati önemdedir”
Eskişehir’in organize sanayi bölgelerinde, fabrikalarında ve üretim tesislerinde kadın mühendislerin hâlâ yeterince yer bulamadığını biliyoruz. Kadınların yetkinlikleri göz ardı edilmekte, karar mekanizmalarına katılımı sınırlı kalmaktadır. Bu durum yalnızca kadınların değil, Eskişehir’in ekonomik ve teknolojik gelişiminin de önünde engeldir. Çünkü kadınların emeği olmadan ne sanayide, ne kentleşmede, ne de bilimde gerçek bir ilerleme mümkündür.
Kentleşme süreçlerinde; Afet yönetiminden toplu taşımaya, enerji verimliliğinden yeşil alanların tasarımına kadar her alanda kadın mühendislerin ve mimarların bakış açısı hayati önemdedir. Eskişehir’in geleceğini şekillendirirken kadınların katkısını görmezden gelmek mümkün değildir.
Bizim kadın mücadelemizin temelinde laiklik vardır. Laiklik yalnızca devletin dini inançlar karşısında tarafsız olması değildir; aynı zamanda kadınların özgürleşmesinin, eşit yurttaş olmasının güvencesidir. Laiklik olmadan bilim olmaz, laiklik olmadan kadın mühendisler özgür ve eşit olamaz.
“Kadınların iş yaşamında karşılaştığı cinsiyetçi ayrımcılıklar özgürlük ve eşitlik ilkesine aykırıdır”
Eğitim hakkı da aynı şekilde kritik önemdedir. Kadınların meslek hayatında eşitlik sağlayabilmesi, kız çocuklarının erken yaşta eğitimden koparılmamasıyla mümkündür. TMMOB’lu kadınların laik ve bilimsel eğitim mücadelesi bu yüzden bir meslek mücadelesi olduğu kadar, bir demokrasi mücadelesidir.
Özgürlük ve eşitlik de bu zincirin ayrılmaz parçalarıdır. Kadınların iş yaşamında karşılaştığı cam tavanlar, düşük ücret politikaları, mobbing ve cinsiyetçi ayrımcılıklar özgürlük ve eşitlik ilkesine aykırıdır. Biz biliyoruz ki eşit işe eşit ücret, yalnızca bir talep değil; adaletin gereğidir.
Dünya hızla dijitalleşiyor. Yapay zekâ, büyük veri, otomasyon ve iletişim teknolojileri mesleklerimizi dönüştürüyor. Eskişehir gibi sanayisi güçlü, teknoparkları olan bir şehirde bu dönüşümün kadınların katkısıyla gerçekleşmesi kritik önemdedir. Çünkü teknoloji, onu kimin geliştirdiğiyle şekillenir. Kadınların eşit yer almadığı bir teknolojik gelecek, eşitsizliği yeniden üretecektir.
Ama dijital çağ yalnızca fırsatlar değil, yeni tehditler de barındırıyor. Kadınlar bugün siber taciz, dijital şiddet, çevrimiçi itibarsızlaştırma ve yapay zekâ algoritmalarında cinsiyetçi önyargılarla karşı karşıya. Bu sorunlar yalnızca kadınların değil, demokrasinin de sorunudur. Çünkü özgürlük yalnızca sokakta değil, dijital alanda da savunulmalıdır.
“Mücadeleyi büyütmek zorundayız”
TMMOB olarak bizler, bu alanda da mücadeleyi büyütmek zorundayız. Kadınların dijital güvenliği, teknoloji üretiminde eşit temsili, algoritmalarda toplumsal cinsiyet eşitliğinin gözetilmesi; yeni dönemin mücadele başlıklarıdır.
İktidarın baskıları TMMOB’nin demokratik yapısı ve bağımsızlığı yıllardır hedef alınmaktadır. Yetkilerimizi daraltan düzenlemeler, mesleğimizi halkın yararına icra etmemizi engellemek için yapılmaktadır.
Ama biz biliyoruz ki kadınların mücadelesiyle TMMOB’nin mücadelesi iç içedir. Çünkü iktidar, kadınların haklarını gasp etmeye çalışırken, aynı zamanda TMMOB’nin de bağımsızlığını yok etmeye çalışmaktadır. Bizim cevabımız nettir: Daha fazla örgütlenmek, daha fazla dayanışma ve daha güçlü bir mücadele hattı kurmak. Bugün burada sorunları konuşmanın yanında, yol haritamızı da netleştirmek zorundayız.
TMMOB’nin kadın örgütlülüğü, bu sorunların görünür kılınması ve çözüm yollarının üretilmesi için kritik önemdedir. Bizler de erkekler olarak, kadınların bu mücadelesine sadece destek olmakla değil, aktif şekilde omuz vermekle yükümlüyüz. Çünkü biliyoruz ki kadınların mücadelesi, aynı zamanda TMMOB’nin demokratik ve örgütlü mücadele kimliğinin de savunuculuğudur.
Kadınların özgürleşmediği bir ülkede demokrasi olmaz, bilim olmaz, mesleki ilerleme olmaz. Kadınların eşitlik mücadelesi, TMMOB’nin örgütlü mücadelesiyle birleştiğinde, iktidarın baskı politikalarına en güçlü yanıt verilecektir.
Bugün burada konuşulan her söz, alınan her karar, yarının daha eşit, daha özgür, daha demokratik Eskişehir’ini ve Türkiye’sini inşa edecektir.
Laiklikten özgürlüğe, dijital çağın fırsatlarından eşit temsile kadar her başlık, geleceğin daha eşit, daha özgür, daha demokratik bir meslek hayatına giden yolun taşlarını döşeyecektir.
Ben bu inançla kurultayımızın başarılı geçmesini diliyor, katkı sunan ve emeği geçen tüm kadın meslektaşlarımıza teşekkür ediyorum."