Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yürütülen Çiftçi Kayıt Sistemi süreçlerinde sona gelindi. Üreticilerin devlet desteklerinden mahrum kalmamaları adına belirlenen takvime uymaları gerekiyor. Tarımsal faaliyetlerin resmi kayıt altına alındığı sistem, 2026 üretim yılı için kapılarını kapatmaya hazırlanıyor. Bitkisel üretim yapan vatandaşların işlemlerini tamamlaması için tanınan süre 31 Aralık günü bitiyor. Planlı üretimin temel taşını oluşturan kayıtlar, tarım politikalarının şekillenmesinde büyük rol oynuyor.
Dijital ve Fiziki Başvuru Kanalları
Vatandaşlar işlemlerini teknolojinin sunduğu imkanlarla veya geleneksel yöntemlerle gerçekleştirebiliyor. Geçmiş yıllarda kaydı bulunan ve arazi bilgilerinde herhangi bir değişim olmayan çiftçiler e-Devlet Kapısı üzerinden müracaat edebiliyor. Ancak sisteme ilk kez dahil olacak kişilerin farklı bir yol izlemesi isteniyor. İlk defa ÇKS'ye kaydolacak üreticilerin arazilerinin bulunduğu il ve ilçe müdürlüklerine şahsen gitmesi şart koşuluyor. Geçmiş başvurusundaki arazi bilgilerinde değişiklik yapacak olanların da yine müdürlükler aracılığıyla işlem yapması gerekiyor. Dijital sistem, bürokrasiyi azaltarak zamandan tasarruf sağlıyor. Fiziki başvurularda ise yetkililer üreticilere birebir rehberlik ediyor. Sürecin sağlıklı işlemesi adına belgelerin eksiksiz teslim edilmesi önem arz ediyor. Üreticiler, ÇKS başvurularını arazilerinin bulunduğu yerdeki Bakanlık il ve ilçe müdürlüklerine giderek tamamlayabiliyor.
Devlet Desteklerinden Yararlanmanın Ön Şartı
Sisteme dahil olmak sadece bir kayıt işlemi değil, aynı zamanda birçok avantajın kapısını aralayan bir anahtar niteliği taşıyor. ÇKS kaydı, bitkisel üretim yapan çiftçiler için tarımsal destekler ve hibelerden faydalanmanın ilk kuralı sayılıyor. Ayrıca tarım sigortaları ve hazine faiz destekli tarımsal krediler gibi finansal kolaylıklar da kayıtlı üreticilere sunuluyor. Olası doğal afetlerde meydana gelecek zararların tanzimi noktasında da sistemdeki varlık belirleyici oluyor. Devlet yardımlarından yararlanılabilmesi için kaydın aktif olması şartı aranıyor. Kayıt dışı kalanlar, kuraklık veya sel gibi felaketlerde tazminat alamama riskiyle karşılaşıyor. Ekonomik sürdürülebilirlik için sistemde yer almak büyük önem taşıyor. Üretim planlaması da yine söz konusu veriler ışığında yapılıyor. Bakanlık, desteklerin doğru kişilere ulaşmasını hedefliyor.

Kamu Arazilerinde Taahhütname Kolaylığı
Mülkiyet ve kiralama sorunlarının aşılması adına mevzuatta yapılan yenilikler üreticilere kolaylık sağlıyor. Yıl içinde yapılan düzenlemeyle kamuya ait arazilerde üretim yapan çiftçiler için yeni bir dönem başladı. Kira sözleşmesi bulunmaması halinde vatandaşlar artık “taahhütname” ile başvuru yapabilecek. Sözü edilen esneklik sayesinde bürokratik engellerin üretimi aksatmasının önüne geçiliyor. Ancak, o üreticilerin tarımsal desteklerden tam anlamıyla yararlanabilmeleri için kira sözleşmesini daha sonra ibraz etmeleri zorunlu tutuluyor. Geçici çözüm, arazilerin boş kalmamasını ve üretime kazandırılmasını hedefliyor. Devlet, atıl arazilerin ekonomiye katkı sunmasını önceliyor. Belge tamamlama süreci ise takvim dahilinde takip ediliyor. Çiftçilerin taahhütlerine sadık kalması bekleniyor.
Ürün Değişikliği ve Hata Düzeltme Takvimi
Başvuru süresi dolsa bile üreticilerin beyanlarında güncelleme yapma hakkı saklı tutuluyor. Çiftçiler, belirtilen süre dışında da ürün değişikliği talebinde bulunabilecek. İlgili talepler, üretim yılı sonuna kadar tespit komisyonunca değerlendirilebilecek. Bakanlık yetkilileri sahadaki durumu kontrol ederek sistem verilerini doğruluyor. Üretim bilgilerinde Bakanlık tarafından farklılık olduğunun tespiti halinde resen düzeltmeler yapılabilecek. Sulama konusundaki güncellemeler için ise ayrı bir tarih belirlendi. Arazinin sulama durumuna ilişkin değişiklik başvuruları, her yıl 30 Haziran'a kadar gerçekleştirilebilecek. Bahsi geçen tarihten sonra gelen talepler ise üretim yılı sonuna kadar tespit komisyonu tarafından ele alınacak. Doğru veri akışı, tarımsal rekolte tahminlerinin isabetli olmasını sağlıyor.


