Türkiye’de uzun süredir üretim dışı bırakılmış tarım arazileri için kritik eşik yaklaşıyor.
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 2023’te duyurduğu ve 1 Eylül 2025’te resmen yürürlüğe girecek düzenleme, iki yıl boyunca ekimi yapılmayan tarlaların devlet eliyle üçüncü kişilere kiralanmasının önünü açıyor.
SİSTEM NASIL ÇALIŞIYOR?
Yeni sistemde amaç, atıl kalan toprakları yeniden üretime kazandırmak, gıda arz güvenliğini güçlendirmek ve tarımsal verimliliği ülke genelinde artırmak. Yeni sistemde kira bedelleri resmi komisyonlar tarafından belirlenecek ve herhangi bir kesinti yapılmadan doğrudan tapu sahibinin banka hesabına aktarılacak. Böylece, kullanım dışı araziler hem üretime dönmüş olacak hem de mülk sahipleri düzenli gelir elde etmeyi sürdürecek.
Uygulamanın en kritik adımı, arazi sahiplerine tanınan 45 günlük itiraz süreci. Düzenleme kapsamındaki bir parselin kiralanmasını istemeyen tapu sahiplerinin, bildirimden itibaren 45 gün içinde ilgili makamlara başvurmaları gerekiyor. Bu süre içinde itiraz etmeyenlerin arazileri, devletin belirlediği usullerle kiraya verilecek.
Bakanlık, kararın yanlış anlaşılmaması için sürecin yalnızca iki yıl üst üste ekilmediği tespit edilmiş, üretim dışı kalan parselleri kapsadığını vurguluyor. Kiralamaya konu araziler, belirlenen tarımsal faaliyetler çerçevesinde üretime yönlendirilirken, kira koşulları ve sözleşme süresi de komisyonlarca gözetilerek karara bağlanacak.
Uzmanlar, düzenlemenin iki kanaldan etkili olacağı görüşünde. İlk olarak, atıl arazilerin devreye girmesi toplam üretimi artırarak gıda arzını ve fiyat istikrarını destekleyebilir. İ
kinci olarak, kırsalda toprağını çeşitli nedenlerle işleyemeyen mülk sahipleri açısından risksiz ve düzenli bir gelir hattı oluşabilir. Bununla birlikte, arazi sahiplerinin hak kaybı yaşamaması için 45 günlük sürenin kaçırılmaması, itirazın zamanında ve eksiksiz yapılması önem taşıyor. Sürecin sağlıklı işlemesi, sahada şeffaf tespit, adil kira tespiti ve etkin denetim mekanizmalarıyla mümkün olacak.