Yıl sonuna doğru en çok konuşulan konuların başında asgari ücret zammı geliyor. Aralık ayında toplanacak Asgari Ücret Tespit Komisyonu, milyonlarca çalışanın gelirini belirleyecek yeni rakam üzerinde çalışacak. Komisyonun dört toplantı sonunda kararını açıklaması bekleniyor. Süreç ilerledikçe hem uluslararası kuruluşlardan hem de yerli uzmanlardan farklı tahminler gelmeye başladı. Özellikle ekonomideki enflasyon eğilimi ve döviz kurlarının seyri, zam oranı üzerindeki en önemli etkenler arasında gösteriliyor.
Uluslararası Finans Çevrelerinden Dikkat Çeken Tahminler
Asgari ücretle ilgili ilk öngörüler, küresel finans kuruluşlarından geldi. Geçtiğimiz yıl asgari ücreti doğru tahmin eden JP Morgan, 2026 yılına ilişkin hazırladığı yeni raporunda yüzde 20 oranında artış beklediğini bildirdi. Morgan Stanley ise zam oranının yüzde 20-25 bandında gerçekleşebileceğini öngördü. Ekonomistler, bu oranların Türkiye’deki mevcut enflasyon tahminleriyle uyumlu olduğuna dikkat çekiyor. Ayrıca Avrupa’daki ücret artış trendlerinin de Türkiye’deki beklentileri etkilediği ifade ediliyor.
Küresel analizlerde, ücret artışlarının enflasyonla mücadele politikalarına paralel şekilde yürütülmesi gerektiği vurgulanıyor. Uzmanlar, asgari ücretin ekonomik istikrar açısından kritik bir gösterge olduğunu, bu nedenle kararın hem çalışanları hem işverenleri dengede tutacak şekilde alınması gerektiğini belirtiyor.
Vatandaşın Beklentisi 30 Bin TL’nin Üzerinde
Uluslararası tahminler sınırlı artışa işaret ederken, çalışan kesimin beklentisi çok daha yüksek. Asal Araştırma tarafından eylül ayında yapılan ankette katılımcılara “Sizce 2026 yılında asgari ücret ne kadar olmalı?” sorusu yöneltildi. Sonuçlara göre “30 bin TL olmalı” diyenlerin oranı yüzde 25,8 olurken, “32 bin TL’den fazla olmalı” diyenlerin oranı yüzde 24 olarak açıklandı. Bu veriler, toplumun önemli bir kısmının mevcut geçim şartları nedeniyle daha yüksek bir artış beklediğini ortaya koyuyor.
Ekonomi yorumcuları, gıda ve konut fiyatlarındaki yükselişin bu beklentileri artırdığını belirtiyor. Uzmanlara göre, vatandaşın alım gücünün korunabilmesi için yalnızca enflasyon oranında değil, reel gelir artışı sağlayacak bir zam oranı da gündemde tutulmalı.
SGK Başuzmanı İsa Karakaş’tan Net Rakam Açıklaması
Asgari ücretle ilgili en somut açıklamalardan biri SGK Başuzmanı İsa Karakaş’tan geldi. Karakaş, katıldığı canlı yayında “Şu andaki konuşulan rakamlar, benim de yaptığım analizlere göre en az yüzde 25, en yüksek yüzde 30. Bu ne anlama geliyor. Asgari ücret net artışla birlikte 22 bin 104 TL'den en az 27 bin TL, maksimum 28 bin ve 28 bin 500 lira civarında bir artış bekliyoruz.” ifadelerini kullandı.
Karakaş’ın bu değerlendirmesi, hem iş çevrelerinde hem çalışan kesiminde yankı uyandırdı. Analistler, bu tahminin hükümetin enflasyon hedefleriyle uyumlu olduğunu, ancak nihai kararın komisyon görüşmeleri sonucunda netleşeceğini vurguluyor. Karakaş daha önce de 2023 zammı konusunda yaptığı doğru tahminle dikkat çekmişti.
Komisyon Aralıkta Toplanacak, Gözler Nihai Kararda
Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun aralık ayında dört kez toplanması planlanıyor. Görüşmelerde işçi, işveren ve hükümet temsilcileri yer alacak. Nihai kararın yıl bitmeden kamuoyuna açıklanması bekleniyor. Uzmanlar, komisyonun enflasyon verilerini, ekonomik büyüme rakamlarını ve işverenlerin maliyet yükünü dikkate alarak bir uzlaşı arayacağını ifade ediyor.
Yeni asgari ücretin belirlenmesinin ardından diğer ücret gruplarında da benzer artışların gündeme gelmesi bekleniyor. Ayrıca, belirlenen rakamın işsizlik oranı, iç talep ve enflasyon üzerindeki etkileri de ekonomi çevrelerince yakından izlenecek.
Ekonomik Beklentiler Ve Olası Senaryolar
Ekonomi çevreleri, 2026 yılı için tahmin edilen ücret artışlarının fiyat dengesi üzerindeki etkisini tartışıyor. Bazı ekonomistler, yüzde 30’luk bir zammın kısa vadede alım gücünü artıracağını ancak maliyet enflasyonuna da yol açabileceğini değerlendiriyor. Buna karşılık, diğer uzmanlar yüksek artışın iç talebi destekleyeceğini ve ekonomik büyümeye katkı sağlayabileceğini öne sürüyor.
