Ben Müge Erçoban. 1994 yılında Eskişehir’de doğdum. Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Bölümü mezunuyum. Mezun olduktan sonra da atölye açtım. Atölyeyi açalı da dört yıl oldu. Şuan da hem üretimler devam ediyor hem de seramik derslerine devam ediyoruz. Aynı zamanda kişisel tasarım ürünler yapıyoruz. Farklı firmalarla çalışarak onlarla işbirliği yapıyoruz. Kupalar ya da dekorasyon olarak tasarım ürünler üretiyoruz. Endüstriyel ürünler ve ayrıca kişiler ürünlerimi çalışıyorum. Özellikle çömlekçi çarkında formlar yapmayı seviyorum. Alanım o yönde gelişti.

Deneyim sonrası kendi atölyemi açtım

Üniversitenin son yıllarına geldiğim de Odunpazarı’nda bir atölye bulmuştum. Bir süre orada çalıştım. 3 yıl kadar çalıştıktan sonra atölyecilik sisteminin nasıl olduğunu, üretimin nasıl olduğunu gördükten sonra bu işi yapabileceğimi anladım. Mezun olduktan sonra da atölyemi açtım. Okulda gördüğümüz tekniklerin dışında ticari sistemi, seri üretimin nasıl olduğunu görmüş oldum. Artık bu işi yapabiliyorum dediğim anda da kendi atölyemi açtım.

Sonradan atölyeciliğe ısındım

Odunpazarı’nda çalıştıktan sonra deneyim kazanınca, kendi atölyemi kurup, üretimler yapmaya karar verdim. Atölyecilikte geç saatlere kadar çalışıyoruz çok yoğun çalışıyoruz. Seramiğin ortaya çıkışı zaten çok uzun bir süreç. Ürünü yaptık hemen elimizi aldık gibi bir süreçten bahsedemeyiz. Her ürün fırında üç gün kadar kalabiliyor. Ürünü koyduktan sonra pişirme süreci üç günü bulabiliyor. Sürekli atölyede durup çalışmak zorundasınız. Ben de çalışmayı sevdiğimi, atölye ortamını sevdiğimi karar verdim. Okurken atölye açma hayalim yoktu aslında. Görerek, üreterek ortaya bir ürün çıkartarak bölümü sevdim. Güzel tepkilerde alında çok daha motivasyonunuz oluyor. Sonradan atölyeciliğe ısındım diyebilirim.

Üretmeyi sevmek önemli

Seramiği seçme nedenim ise insanların elle şekillendirip, pişirip kullanılabilir ürün elde etmesi. Sonuçta çuvalla bir çamur alıyoruz ve şekillendirip pişiyoruz daha sonra ise boyuyoruz. Bizden sonra bile kalıcı bir eser bırakmış oluyoruz aslında bu yönünü seviyorum. Malzeme zorluğunun yanı sıra çalışma disiplini çok önemli. Üretmeyi sevmek en önemli şey. Tek çalışıyorum aslında. Üretim, fotoğraf çekimleri, ürün görselleri bana ait oluyor. Sosyal medyayı yoğun ve etkili şekilde kullanmaya çalışıyoruz. Yardımcı arkadaşlarımız da oluyor. Toplu ürünlerde ya da büyük bir iş aldığımızda bir ekip oluşturuyoruz. Kemik bir kadromuz var aslında.

Yol göstermeye çalışıyorum

Düzeli olarak haftanın her günü derslerimiz oluyor. Toplu derslerimiz dışında birebir verdiğimiz özel ders şeklinde dersler de verebiliyoruz. Torna üzerine derslerimiz var onlar özel ders şeklinde gerçekleşiyor çömlekçi çarkında. Seramiğim hem hobi kısmı hem de teknik olarak eğitim alıp, bir okuldan mezun olmuş gibi seramik eğitimi almak isteyenler oluyor. Hatta atölye açmak isteyenler oluyor bu anlamda da özel eğitimlerimiz oluyor. Deneyimlerimi paylaşıp yol göstermeye çalışıyorum. Atölye ortamımız yetişkinlere yönelik olduğundan dolayı 10 yaş ve üzeri eğitimlerimiz oluyor. Seramikle vakit geçirmek, ürün tasarlayıp onu ortaya çıkarmak isteyenleri Muceramic’e bekleriz.

Tatmin eden yönü manevi değeri

Bu işin de her iş gibi zorlukları oluyor. Yapım aşaması zaten uzun ve zahmetli. Sürekli farklı yerlere gidip çamur tedarik ediyoruz, malzeme alıyoruz. Çuval çuval alçı taşıyoruz. Genellikle toz toprak içinde böyle bir ortamda çalışıyoruz. İşin zevki olan kısmı ise boyama aşaması. Renklendirme ve tasarım süreci de oldukça zevkli. Ürün pişip elimize aldıktan sonraki mutluluk paha biçilmez. Üretmek iyi geliyor insanlara. Zor bir malzeme ancak insanı tatmin eden bir yönü var. Yaptığınız ürünün manevi değeri bir ömür sizinle oluyor.