Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun ilk toplantısının ardından gözler iş dünyasının beklentilerine çevrildi. Yeni yıla sayılı günler kala milyonlarca çalışanın gözü kulağı asgari ücrete yapılacak zamma odaklanmış durumda. Masada konuşulan rakamlar ve tarafların tutumu merak edilirken, reel sektörden gelen veriler sürece ışık tutuyor. Loginsight araştırma şirketinin gerçekleştirdiği kapsamlı çalışma, patronların 2026 yılı için öngördüğü rakamı ortaya koydu. Yönetici kademesindeki isimlerle yapılan anket, işveren tarafının zihhindeki asgari ücret seviyesini netleştirdi. Çalışmaya göre, iş dünyasının ortalama 2026 asgari ücret beklentisi 27 bin 800 TL olarak belirlendi. Söz konusu rakam, pazarlık masasındaki dengeleri değiştirebilecek bir gösterge olarak değerlendiriliyor.

Refah Artışı Konusunda Karamsar Tablo

Araştırmanın en dikkat çekici bölümlerinden biri, zammın alım gücüne etkisi üzerine oldu. "Asgari ücret 2026'da çalışan refahını reel olarak artırır mı?" sorusuna verilen yanıtlar, iş dünyasının da durumun farkında olduğunu gösteriyor. Katılımcıların yüzde 54,5'i artışın reel refah yaratmayacağı yönünde görüş bildirdi. Enflasyon karşısında maaşların eriyeceği endişesi hakimiyetini koruyor. Yüzde 36,6'sı "kısmen" yanıtını verirken, "Evet" diyenlerin oranının ise sadece yüzde 8,9 olduğu belirtildi. Ortaya çıkan istatistikler, yapılacak zammın çalışanların yaşam standartlarında köklü bir iyileşme sağlamayacağı kanaatini güçlendiriyor. İş dünyası, artışın daha çok enflasyon farkını kapatmaya yönelik olacağını öngörüyor.

Öncelik Çalışan Refahında

Ankette sorulan "Asgari ücret belirlenirken en çok hangi denge gözetilmeli?" sorusu, işverenlerin bakış açısını yansıtıyor. Verilen yanıtlara göre öncelik sırasında Çalışan refahı yüzde 46,5 ile ilk sırada yer alıyor. İş dünyası temsilcileri, çalışanların geçim sıkıntısının hafifletilmesi gerektiğini savunuyor. İkinci sırada ise yüzde 24,8 ile Enflasyonla mücadele geliyor. Fiyat istikrarının sağlanması, ücret artışlarından daha kritik bir unsur olarak görülüyor. Kendi maliyetlerini düşünenlerin oranı ise şaşırtıcı derecede düşük kaldı. İşveren maliyet dengesi seçeneği yüzde 10,9 oranında tercih edildi. İstihdamın korunması ve Ekonomik büyüme başlıkları ise yüzde 8,9 ile son sıraları paylaştı. Sonuçlar, patronların da önceliği insan kaynağının sürdürülebilirliğine verdiğini kanıtlıyor. Asgari ücret sürecinde sosyal dengelerin ekonomik parametrelerin önüne geçtiği görülüyor.

Kaynak: Haber Merkezi