Otomotiv sektöründe finansman modelleri kökten değişiyor. Kredi musluklarının kısılması ve faiz oranlarının yükselmesi, araç sahibi olmak isteyenleri alternatif yollara itiyor. Türkiye’de otomobil ve hafif ticari araç pazarı 2025 yılına da damga­sını vurmaya devam ediyor. Satış rakamları tarihi zirveleri zorlarken, alışverişin perde arkasında farklı bir tablo şekilleniyor. İç talep yoğunluğu rekor üstüne rekor satışları birbiri ardına sı­ralarken, daha 11 ayda toplam satışlar 1 milyon 176 bin 780 adede yükseldi. Pazardaki canlılık sadece talebe değil, tüketicinin finansal esnekliğine de dayanıyor. Kredi yerine kart, faiz yerine komisyon, rehin yerine ise özgür mülkiyet formülü devreye giriyor. Araç finansmanında Türkiye’de çok da yaygın olmayan bir model hızla yayılıyor. Kredi kartı limitlerini sonuna kadar zorlayan alıcılar, bayilerde yeni bir dönemi başlatıyor. Bu formül rekor satışların ardında görünmez bir motor olarak dikkat çekiyor.

Kredi Sınırı ve Kartlı Çözüm

Bankaların taşıt kredilerinde uyguladığı sınırlamalar, tüketici davranışlarını doğrudan etkiliyor. Kredi kanalların­daki zayıf seyir ve 2 milyon lira üzerinde taşıt kredisi kullanıl­maması sorunları yeni araç sa­hibi olmak isteyen tüketiciyi kredi kartıyla araç satın alı­mına yönlendiriyor. Mevcut limitler, piyasadaki araç fiyatlarıyla örtüşmüyor. Bu sınır, otomobil segmentleri­nin önem­li bölümünü doğrudan etki­liyor çünkü bugün Türkiye’de satılan sıfır kilometre araçların hatırı sayılır kısmı 2 milyon TL barajını aşmış durumda. Sektör temsilcileri, kredi musluklarının daha fazla açılmasını bekliyor. Bura­da limitin en az 3.5 milyon lira­ya çıkması talep ediliyor. Ancak mevcut durumda kartlı alımlar, pazarın en şaşırtıcı yeni dinamiği olarak öne çıkıyor.

Orta Sınıf Araçlarda Kredi Çıkmazı

Fiyat bareminin yükselmesiyle birlikte bazı segmentlerde kredi kullanımı imkansız hale geldi. Gerçekleşen bu tabloyla bir­likte orta-üst sınıf diyebileceği­miz modeller artık kredi kana­lı satışında tamamen devreden çıkmış durumda. Finansman tıkanıklığı, nakit gücünü ve alternatif varlıkları ön plana çıkarıyor. Böylece bayi­lerde nakit akışı yeniden önem kazanırken, alternatif finans­man yöntemleri de hızla yaygın­laşıyor. Vatandaşlar birikimlerini ve borçlanma kapasitelerini farklı şekillerde kullanıyor. Bu süreçte tüketicile­rin altın/döviz bozdurma, yakın çevreden borçlanma ya da kre­di kartıyla yüksek tutarlı çekim yollarını tercih ettiği gözlenen­ler arasında.

Rehin Zorunluluğu ve Faiz Yükü

Kredi kullanımının azalmasında sadece banka politikaları değil, maliyetler de etkili oluyor. Öte yandan kredi kullanı­mı yalnızca maliyet nedeniyle değil, psikolojik bir dirençle de düştüğü bayilerin anlattıklarıy­la ortaya çıkıyor. Yüksek faiz oranları geri ödeme planlarını zorlaştırıyor. Bugün banka­larda otomobil kredisi için aylık faiz oranı aylık yaklaşık yüzde 5 seviyesinde. Kredi kullanıldığında mülkiyet haklarında da kısıtlamalar yaşanıyor. 2 milyon TL al­tı araçlar için bu çekilebilse bi­le, kredi çekildiğinde araç üze­rine rehin konuluyor. Geri ödeme tutarları başlan­gıç fiyatının oldukça üzerine çıkıyor. Aracını satmak isteyenler için bürokratik engeller doğuyor. Sa­tış veya takas duru­munda rehin çöz­me masrafları devreye giriyor. Bu sebeple araç almak isteyen tüketici kredi kanalını hem külfetli görüyor hem de kontrolü azaltan bir yön­tem olarak de­ğerlendiriyor.

Kartlı Alımın Avantajlı Matematiği

Kredi kartı ile yapılan alımlarda maliyet hesabı tüketici lehine sonuçlanabiliyor. Bugün bir otomobil bayisine gidildiğinde eğer alacağınız araç 2 milyon liranın altın­daysa, 400 bin lira seviyesine kadar kredi çek­mek mümkün. Banka kredisinde geri ödeme tutarları oldukça yüksek çıkıyor. Bu durumda 12 aylık planda ödeme yapacağınız toplam tutar bankanın verdiği orana göre, (3,50-4,90 arasında değişiyor) aylık taksit 44 bin ile 48 bin lira arasında toplam geri ödeme ise 530 bin lira ile 585 bin lira seviyesinde değişim gösteriyor. Kredi kartında ise durum daha esnek. Fakat kredi kartında bir ödeme limiti yok. Kartın limit durumuna göre, 1 milyon lira hatta hepsini ödemek mümkün. Komisyon oranları banka faizlerine göre daha makul kalıyor. Bu durumda tek çekimde çoğu bayi veya banka komisyon bile talep etmezken, 12 aylık taksit durumunda geri ödeme komisyonla birlikte en faz­la 1 milyon 350 bin lira seviyesini geçmiyor. Bu yöntemde araç üzerine rehin konulmuyor. Satış sonrasında aracı nakde çevirmek oldukça kolay oluyor, kredi başvurusu ve onay süreci gerçekleşmiyor.

Yatırım Aracı Olarak Otomobil ve Kampanyalar

Nakit varlıkların otomobile dönüşmesi hız kesmiyor. Sadece kredi kartı değil, altın-döviz bozdurma yolu da araç alımında 2025’in en yaygın finansman davranışlarından biri oldu. Tüketiciler, paralarını enflasyona karşı korumak için araba alıyor. Bir anlamda tasarruflarını likite eden tüketici, hem kredi maliyetinden kaçmış oluyor hem de aracın reel değeriyle birlikte enflasyon ve kur ortamından kendini koruyor. Bu yüzden otomobil yeniden yatırım aracına dönüşüyor. Markalar da yıl sonu hedeflerini tutturmak için cazip fırsatlar sunuyor. Yüksek talep, güçlü sıfır araç arzı ve agresif kampanyalarla birlikte pazar, 2025’te yeni bir rekora hazırlanıyor. TOGG, Chery, Skoda ve Opel gibi markalar sıfır faiz veya düşük faizli kredi seçenekleriyle rekabette öne çıkmaya çalışıyor.

Kaynak: Haber Merkezi