Eskişehir Dost Dernekler Platformu’nun düzenlediği “Eskişehir’imizin değerleriyle buluşuyoruz” toplantısına AK Parti MKYK Üyesi ve Eskişehir Milletvekili Nebi Hatipoğlu konuk oldu. Platform üyelerinin talep ve isteklerini dinleyen Hatipoğlu, kendisine yöneltilen soruları da yanıtladı. Eskişehir’de olası bir liyakatsiz atama olursa kendisine bilgi verilmesini isteyen Hatipoğlu, Platform üyelerine, “Yolsuzluğa karşıyız. Kesinlikle bizlerin göremediği bir şey varsa sizler bizim bürokratlarımızdan, bizim memurlarımızdan yamuk yumuk iş yapan sizleri sıkıntıya sokan, memleketi sıkıntıya sokan kim varsa bizleri bilgilendirin” dedi. Hatipoğlu, Eskişehir’de gençlere yönelik yapılan yatırımlara ve çözüm sürecine ilişkin de önemli açıklamalar yaptı.
“Memleketi sıkıntıya sokan kim varsa bizleri bilgilendirin”
“Eskişehir’de milletvekilli olduğum sürece liyakatsiz atamalara karşıyız” diyen Hatipoğlu, “Yolsuzluğa karşıyız. Kesinlikle bizlerin göremediği bir şey varsa sizler bizim bürokratlarımızdan, bizim memurlarımızdan yamuk yumuk iş yapan sizleri sıkıntıya sokan, memleketi sıkıntıya sokan kim varsa bizleri bilgilendirin. Liyakatsiz atamalar varsa bizleri bilgilendirin. Bizim görmediğimiz duymadığımız ama kesinlikle bunlara karşıyız. Yolsuzluk hırsızlık… Eskişehir’de olduğumuz sürece kesinlikle bunlara müsaade edemeyiz. Zaten öyle bir durum yok bizim bildiğimiz. Ama önümüzdeki günlerde de böyle bir şeyle karşılaşılırsa, bunlara karşıyız. Liyakatli olacak Eskişehir’deki atamalar. Hırsızlık olmayacak” diye konuştu.
“Eskişehir’de gazete kurumları ve gazetecilerin bir kısmı belediyelerde çalışıyor”
Eskişehir basınına da yüklenen Hatipoğlu, yerel seçimlerin ardından birçok basın mensubunun ya da yakınlarının belediyede işe başladığını öne sürdü. Hatipoğlu, “Gazeteci arkadaşlarımızı ve Eskişehir’in basınını çok önemsiyoruz. Ancak basında Eskişehir’de şöyle bir sorunumuz var: Ben belediye seçimlerine aday olduğum zaman gazeteciler günü olmuştu. Gazeteciler gününde bir kahvaltı vermiştim gazetecilere. Ve demiştim ki, bütün yerel basına sabit bir geliri olacak şekilde destek vereceğiz belediyeden. Tabi bu hemen yanlış anlaşıldı. Dediler ki, siz gazetecileri satın mı almak istiyorsunuz. Bir tane gazeteciler derneği başkanı açıklama yaptı. Aslında biz şunu demek istemiştik: bütün herkes anladı ama bunu herkes işine geldiği gibi söylüyor. Şunu söylemiştik: Eskişehir’de gazete kurumları ve gazetecilerin bir kısmı belediyelerde çalışıyor. Ya kızı çalışıyor ya oğlu çalışıyor. Yani belediyelerden eve bir tane imkan giriyor. Biz de dedik ki, belediyelerin lehine CHP’nin lehine konuşan gazeteciler para alıyor belediyeden. Gazetecilerin hepsi de öyle değil ki. Bazıları da özgür. Onlar para alamıyor. Biz de dedik ki, bütün gazeteciler, ayrımcılık yapmayalım. Bir imkan sağlayalım. Yerel gazeteler zaten zor ayakta duruyor. Yerel gazeteciler zaten zor geçiniyor. Asgari ücrete çalışan gazeteciler var. Bizi öyle algıladılar” dedi.
“Eskişehir’de gazetecilerin kendisine çeki düzen vermesi gerekiyor”
Hatipoğlu, “Ama bir baktık ki belediye seçimlerinden sonra yine bir tane gazeteci o belediyenin müdürü olmuş, öbür gazeteci o şirkete girmiş. Öbür gazetecinin kızı… Ben devamlı söylüyorum da gazetecilerden hiçbir şey gelmiyor. İsterseniz bir liste var. Yayınlarız. Kim nerede çalışıyor? Kaç para maaş alıyor? Kimin kızı, kimin oğlu, kimin gelini nerede çalışıyor? Hepsi var yani. Onun için bu doğrultuda gazeteciklerin de bu belediyelerden imkan sağlayarak belediyelerin lehine yaptığı propagandaların, bu algıların gerçekten şehrimizi ve gençlerimizi zehirlediğini düşünüyorum. Bu doğrultuda gazetelerin de kendilerine gazetecilerin de özgürlük anlamında kendilerine çeki düzen vermesi lazım Eskişehir’de diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.
“Kent lokantasında 65 lira, üniversite yemekhanesinde 25 lira”
Kent lokantasında bir öğün yemeğin 65 lira, üniversitelerde öğrencilere verilen yemeğin 25 lira olduğuna dikkat çeken ve kent lokantaları ile üniversitelerin yemekhanelerini karşılaştıran Hatipoğlu, “Eskişehir’de yüzde 25 genç, yüzde 25 emekli var. Gençlerle ilgili de çok güzel işler yapıyoruz. Bunları anlatın. Bugün yurtlarımızda 2 bine yakın yatak boşluğu var. Bugün bir öğrenci KYK yurtlarında 720 liraya aylık sabaha kahvaltısı, öğlen yemeği içinde kalabiliyor. Bu çok basit bir para. Biz öğle yemeklerini üniversitelerde 25 liraya veriyoruz. Bakmayın kent lokantaları filan reklamı çok. Orada 65 lira. Biz 25 liraya veriyoruz da reklamını yapmıyoruz. Bunları topladığınız zaman çocuk burada okumaya geldiği zaman bin 200 lira verdiği zaman üç öğün yemeğini yiyor, kalıyor yurtta dört dörtlük. Sıcak suyu var, sınırsız interneti var. Bin 200 lira. Yurtta kalan çocuk zaten dar gelirli. Yurtta kalan çocukların yüzde 99’una burs veriyoruz. 3 bin lira da cebine harçlık koyuyoruz. Eğer yüksek lisans öğrencisiyse 6 bin lira, doktoraysa 9 bin lira veriyoruz. Bunları geri almıyoruz. Çocuklar ailelerini bilgilendirmiyor. Bana çıkmadı yurt diyor. 2 bin tane boşluk var. Gelin kalın. Sıkıntı var diyorsunuz, dar gelirli vatandaşlar maaş yetmiyor diyorsunuz. Ama çocuklarınıza da gelip burada ev tutuyorsunuz. Niye kardeşim ev tutuyorsunuz? Buradaki ev fiyatları da uçuyor? Anne babalar bilinçsiz biraz. Çocuk da beni almadılar diyor. Çocuk da gezmek istiyor, evde kalmak istiyor. Gerçekten ben okuyacağım adam olacağım diyen çocukların hepsine Eskişehir’de büyük imkânlar var. Devlet veriyor bu imkânı” ifadelerini kullandı.
“38 bin liraya çalışacak bir kadın yok Eskişehir’de”
“38 bin liraya çalışacak bir kadın yok Eskişehir’de. Çok büyük sıkıntısı olsa çalışır, çalışmıyor” diyen Hatipoğlu, “Annesiyle çocuk geliyor. 26 yaşındaymış çocuk. Evde oturuyormuş. Evde oturuyor. Anne baba bakıyor buna. Gençler de biraz çıkacak, kendi kendine işini bulacak. Biraz genlerimiz de çalışacak. Herkes istiyor ki ben çalışmadan para kazanacağı iş bulayım. Varsa öyle iş biz de gidelim. Öyle bir dünya yok. Herkes çalışacak. Bizler de çalışıyoruz. Gençler de biraz emek verecek. Maaşlar iyi olmayabilir ama sen biraz emek vereceksin, birkaç sene çalışacaksın. Sen çok iyiysen patronun bırakmaz seni, maaşın da artar. Ben bunu söylediğim zaman CHP’li belediye başkanları hopluyor. Eskişehir’de işsizlik. Yok işsizlik. Varsa işsiz gelsin hemen yerleştirelim. Evet ben işsizim ama ben iş beğenmiyorum, bu işi yapmam diyorsan o ayrı bir konu. Evlerde çalışan kadınların çoğu ya Kırgız ya da Kazakistanlı ya Özbek. Bunlar ne kötüsü 750 bin dolar maaş alıyor. Bin dolar dediğin zaman bugün 38 bin lira. Bizim 38 bin liraya çalışacak bir kadın yok Eskişehir’de. Çok büyük sıkıntısı olsa çalışır, çalışmıyor. Ben yaşam güçlüğü yok demiyorum. Var. Ama inşalar da biraz emek koyacak, tırnaklarıyla kazıyacak açıkçası” dedi.
“Eskişehir’de üniversite mezunlarının iş bulmasına yönelik yatırım planlıyoruz”
Üniversite mezunlarının iş bulmasına yönelik Eskişehir’de bir yatırım yapmayı planladıklarını söyleyen Hatipoğlu, “Bu doğrultuda Eskişehir OSB’deki fabrikalar işçi konusunda, mavi yakalı konusunda ciddi anlamda ihtiyaç var. Herkes işçi arıyor. Ama nerede sıkışıklık var? Özellikle üniversite mezunları. Düz işçiye iş var. Ama üniversite mezunlarında sıkıntı var. Üniversitelerden mezun çok veriyoruz. Üniversiteler çok oldu. Bu mezunların da hepsi iş bulma konusunda sıkıntı yaşıyor. Eskişehir’de özellikle üniversite mezunlarına yönelik iş bulmaları konusunda bazı yatırımlar üzerinde çalışıyoruz. THY’nın belli bir motor konusunda burada yatırımları olabilir. Fabrikalar yurt dışından adam getiriyor çalıştırmak için. İşçi yok. İnşaatlarda da çalıştıracak işçi yok. İnşaatlarda 4-5 bin lira olmuş yevmiye. Ben şimdi işsiz olsam gider inşaatta çalışırım. Kötü bir şey mi? hükümetin hatası var mıdır? Vardır. Fazla üniversite mezunu veriyor muyuz? Doğdurur. Ama gençlerimiz de biraz emek verecek. Ekmek inşaattaysa inşatta çalışacak, organizedeyse orada çalışacak. Gençler yurt dışına gidelim diyor. Yurt dışında çok iyi para veriyorlar diyor. Adam sana para veriyor da, seni sabah 05:00’ten akşam 20:00’ye kadar senin burada çalışma performansınla o maaşı vermezler sana. Seni de orada çalıştırıyor. Zaten aynı emeği burada da versen burada da kazanırsın. Bir ekonomik dar boğazdan geçiyoruz bu pandemi sonrası. İnşallah bu yılın sonunda bir ferahlama bekliyoruz, ümit ediyoruz. Bu ferahlama ile birlikte emeklilerimizin durumu öncelikli işimiz. 30 yıl bir yere emek vermiş bir insanın asgari ücretin altında maaş almasını bizler de kabul edemiyoruz. İnşallah bu maaşlar konusunda da bu yılsonuna kadar güzel bir önlem alacağımızı düşünüyorum” diye konuştu.
“Amacımız terörsüz bir Türkiye ve halkların kardeşliği”
MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin TBMM’nden yaptığı çağrıyla başlayan ikinci barış süreci ile ilgili de bilgi veren Hatipoğlu, “Doğu illerinde bu bekleniyor. Dört gözle herkes bu konuyu bekliyor. Burada Devlet Bahçeli çok büyük bir liderlik gösterdi. Türkiye’nin Devlet Bahçeli’ye ne kadar ihtiyacı olduğunu, Devlet Bahçeli’nin de Türkiye’nin menfaati için Türkiye’nin geleceği için ne kadar büyük risklere girdiğini tüm Türkiye gördü. Bu konuda Cumhur İttifakı olarak bizim amacımız sıfır terör. Terörsüz bir Türkiye ve halkların kardeşliği. Başka bir beklentimiz yok. Cumhurbaşkanımızın da yok. Daha fazla analar ağlamasın işin özü. Dağa giden çocukların anneleri de ağlamasın. Terörde vefat eden askerlerin de anneleri ağlamasın. Analar ağlamasın. Proje bu. Artık eskisi gibi bir Türk-Kürt… Kürtlerin ikinci vatandaş olması vs böyle bir şey zaten söz konusu değil. Böyle bir konu yok aslında artık. Bu konulardan belli rant çevreler belli menfaatler sağladığı için yıllarca bu işleri uzattılar. Yoksa bizim hiçbirimizin Türk-Kürt hiçbir derdi, sıkıntısı yok. Memleketimizde bir Kürt vatandaş cumhurbaşkanı da olabilir, devlet görevlisi de olabilir, komutan da olabilir. Her şey olabilir” şeklinde konuştu.
“Provokasyonlara ve baltalayanlara bakmayacağız”
Terörsüz Türkiye vurgusu yapan Hatipoğlu, “Eski yıllarda AK Parti öncesi faali meçhuller olmuş. Belli yatırımlar yapılamamış oraya. Şimdi o yatırımlar da yapıldı. Erzurum’dan Artvin’e o tünelleri, Diyarbakır’daki yolları, hastaneleri, oradaki hava yollarını gördüğümüz zaman aslında batıya yapılan birçok yatırımın doğuya da yapıldığını, bir ayrımcılık olmadığını görüyoruz. Eskiden bizim karakollarımız vardı orada derme çatma. Şimdi çok güzel tesisler yapıldı, karakollar yapıldı. Yani her şeyin en güzeli yapıldı. Bu doğrultuda da bu beklen sonun gelmesi lazım. Herkes birbirine sarılacak, türküyesin menfaati için beraber yaşayacak tatlı tatlı. Niye kavga etsinler? Bu doğrultuda bu projenin kritik bir noktasındayız. Bu kritik noktada bu projeyi baltalamak isteyen birçok kişiler de var. Bunlara kulak vermeyeceğiz. Bu provokasyonlara ve baltalayanlara bakmayacağız. Biz işin özüne bakacağız. Bu özde de herkesin kucaklaşması, herkesin helalleşmesi ve çocuklarımızın, gençlerimizin ölmeyeceği, terörün olmayacağı bir Türkiye’nin özlemini çekiyor” dedi.
“Herkesi memnun edecek bir sonuç çıkacağını ümit ediyoruz”
Hatipoğlu konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Bu faydayı en çok o iller görecek. Hem ticaret anlamında hem turizm anlamında en çok o iller görecek. O illere terör belasından kimse yatırım yapamıyordu, gidemiyordu terör korkusundan. Oralar da daha çok kalkınacak. İnsanlar bu taraflara niye atıyor kendini? Oradaki sıkıntılar yüzünden. O sıkıntılar çözülürse insanlar orada ticaretini yapar. Suriye’nin toparlanmasıyla bir sınır ticareti meselemiz var. Oraların kalkınması için çok önemli. Türkiye için çok önemli. Türkiye askeri masraflarını azalttığında başka işlere bu paraları harcayabilir. Bu doğrultuda Türkiye için çok önemli. İnşallah bir iki ay içinde bu konunun olumlu sonuçlanması noktasında umudumuz büyük. Tabi burada şehit ailelerinin de müsterih olması lazım. Şehit aileleri de bizlere çok geliyor. İmralı’da Öcalan’ın çıkarılmasıyla ilgili. Orada da öyle bir talep yok zaten. Koşulsuz ve talepsiz yaklaşım. Herkesi memnun edecek bir sonuç çıkacağını ümit ediyoruz.”