Balıkesir’in Sındırgı ilçesi, gece saatlerinde meydana gelen kuvvetli bir depremle sarsıldı. Geniş bir coğrafyada paniğe neden olan sarsıntının ardından, ülkenin önde gelen yerbilimcilerinden Prof. Dr. Naci Görür, olayın tektonik kökenlerine dair ilk değerlendirmesini kamuoyu ile paylaştı. Sarsıntı, Marmara ve Ege bölgelerindeki birçok yerleşim yerinde hissedilerek endişeye yol açtı. Prof. Dr. Görür, depremin meydana geldiği fay hattının doğasına dikkat çekerek, bölgedeki sismik hareketliliğin devam ettiğini belirtti. Uzman ismin açıklaması, depremin ardından atılması gereken adımlara dair önemli bir rehber niteliği taşıyordu.

Marmara ve Ege'yi Sallayan Sarsıntı

Balıkesir'in Sındırgı ilçesi merkezli sarsıntı, tam olarak saat 22.48’de kaydedildi. Depremin büyüklüğü 6,1 olarak ölçülürken, sarsıntının neden olduğu panik dalgası kısa sürede çevre illere yayıldı. Özellikle İstanbul, İzmir ve Bursa gibi metropollerde yaşayan milyonlarca vatandaş, sarsıntıyı güçlü bir şekilde hissetti. Depremin derinliğine ilişkin iki farklı kurumdan farklı veriler paylaşıldı. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), depremin derinliğini 5,99 kilometre olarak açıkladı. Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü ise sarsıntının yerin 11,4 kilometre altında meydana geldiğini duyurdu. Her iki veri de depremin yüzeye oldukça yakın bir konumda gerçekleştiğini, dolayısıyla yıkıcı etkisinin daha fazla hissedildiğini gösteriyor.

Prof. Dr. Görür'den Teknik Değerlendirme

Depremin hemen ardından sosyal medya hesabı üzerinden bir açıklama yapan Prof. Dr. Naci Görür, sarsıntının bilimsel arka planını aydınlattı. Görür, bölgenin jeolojik yapısına dikkat çekerek, depremin Gediz grabeni kuşağında yer aldığını belirtti. Uzman isim, teknik analizini şu ifadelerle paylaştı: "Aktaş–Sındırgı (Balıkesir) civarında bir deprem oldu. Bu bölge bir grabenin (Gediz) kuzey horstu. Bu horst parçalanıyor. Zaten parçalanarak üzerinde Gördes, Demirci, Selendi, Uşak gibi grabenlerin gelişmiş olduğu horst deprem üreterek parçalanmaya devam ediyor." Görür'ün açıklaması, meydana gelen sarsıntının bölgedeki tektonik hareketliliğin bir sonucu olduğunu ve ilgili fay sisteminin enerji üretmeye devam ettiğini ortaya koydu. Batı Anadolu'nun gerilme rejimindeki yapısı, benzer depremlerin gelecekte de yaşanabileceğinin bir işareti olarak yorumlandı.

Hasarlı Binalar İçin Kritik Uyarı

Bilimsel değerlendirmesinin ardından vatandaşlar için hayati bir uyarıda bulunan Prof. Dr. Naci Görür, artçı sarsıntı riskine karşı tedbirli olunması gerektiğini vurguladı. Ana şokun ardından yaşanabilecek daha küçük sarsıntıların, hasar görmüş yapılar için büyük bir tehdit oluşturabileceğini belirtti. Görür, bu konudaki net çağrısını, "Hasarlı evlerden uzak durun" sözleriyle yaptı. Açıklama, özellikle ana deprem sırasında binalarında çatlak veya benzeri hasarlar gözlemleyen vatandaşların, yetkililer tarafından yapılacak hasar tespit çalışmaları tamamlanana kadar evlerine girmemeleri gerektiği anlamına geliyor. Uzmanlar, 6,1 büyüklüğündeki bir depremin ardından haftalarca sürebilecek artçı sarsıntıların meydana gelebileceğini hatırlatıyor.

Bölgenin Deprem Gerçeği ve Gelecek Riski

Sındırgı merkezli deprem, Balıkesir ve çevresinin ne denli aktif bir deprem kuşağı üzerinde yer aldığını bir kez daha gözler önüne serdi. Bölge, hem Kuzey Anadolu Fayı'nın güney kolunun etkisi altında hem de Ege Graben Sistemi olarak bilinen çöküntü alanlarının kesişim noktasında bulunuyor. Tektonik plakaların sürekli hareketi, bölgedeki fay hatları üzerinde ciddi bir enerji birikmesine neden oluyor. Prof. Dr. Görür’ün de işaret ettiği gibi, Gediz grabeni gibi yapılar, Batı Anadolu'nun jeolojik olarak parçalanmaya devam ettiğinin en somut kanıtlarıdır. Meydana gelen sarsıntı, bölgedeki yerel fayların da önemli büyüklükte depremler üretme potansiyeline sahip olduğunu gösterdi. Yaşanan olay, bölgedeki yapı stokunun depreme dayanıklılığının ve kentsel dönüşüm çalışmalarının ne kadar hayati olduğunu bir kez daha hatırlattı.

Kaynak: Haber Merkezi