Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2025 yılını “Aile Yılı” olarak ilan etmesi, sosyal politikalarda önemli bir değişimi de beraberinde getirdi. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından hayata geçirilen köklü düzenleme, Türkiye'deki sosyal güvenlik sisteminin kapsamını genişletiyor. Artık sigortalı bir işte çalışmadığı için emeklilik hakkından mahrum kalan milyonlarca kadın, devlet destekli yeni bir modelle güvence altına alınıyor. Söz konusu program, özellikle ev eksenli çalışan ve bugüne dek sistemin dışında kalmış kadınları hedefliyor. Uygulamanın, hem toplumsal refahı artırması hem de aile ekonomisine uzun vadeli bir güvence sunması bekleniyor.
Sistemin Temel İşleyişi: Devletten Prim Desteği
Yeni sistemin merkezinde, devletin sağlayacağı doğrudan finansal destek yer alıyor. Programa göre, 18 yaşını doldurmuş ve herhangi bir sigortalı işte çalışmayan kadınlar, isteğe bağlı sigorta sistemi üzerinden emeklilik sürecine dahil olabilecekler. Sistemin en can alıcı noktası ise devletin, ödenecek sigorta priminin üçte birini karşılayacak olmasıdır. Kalan üçte ikilik kısmı ise kadınların kendileri ödeyecek. Yapılan düzenleme, aile bütçesi üzerinde ağır bir yük oluşturmadan, kadınların geleceğe güvenle bakmasını hedefliyor. Bu sayede, prim ödemelerinin tamamını karşılamakta zorlanan kadınlar için emeklilik artık ulaşılabilir bir hedef haline geliyor. Devlet katkısı, başvurunun onaylandığı andan itibaren otomatik olarak devreye girecek ve emeklilik hakkı kazanılana kadar devam edecek.
Rakamlarla Devlet Katkısı: 500 Bin Liralık Güvence
Uygulamanın finansal boyutu, programın ne denli güçlü bir destek mekanizması olduğunu gözler önüne seriyor. Sosyal güvenlik uzmanları, yeni düzenlemeyi kadınların sosyal güvenlik sistemine katılımı noktasında tarihi bir dönüm noktası olarak nitelendiriyor. Yapılan hesaplamalara göre, 15 yıllık prim süresi dikkate alındığında, devlet tarafından sağlanacak toplam katkının bugünkü asgari ücret üzerinden 500 bin liraya ulaşabileceği belirtiliyor. Sözü edilen rakam, çalışmayan kadınların gelecekte kendilerine ait bir emekli maaşı alabilmelerini sağlayacak son derece önemli bir güvenceyi ifade ediyor. Model, kadınların emeklilik döneminde kimseye muhtaç olmadan yaşamlarını sürdürmelerine olanak tanıyacak şekilde tasarlandı. Kadınların ekonomik özgürlüğüne yapılan bu yatırımın, uzun vadede toplumsal kalkınmaya da olumlu etki etmesi öngörülüyor.
Annelere Özel Avantajlar ve Erken Emeklilik Fırsatı
Yürürlüğe giren düzenleme, özellikle annelere yönelik getirdiği pozitif ayrımcılıkla dikkat çekiyor. Çocuk yetiştirmenin toplumsal bir sorumluluk olduğu gerçeğinden hareketle, annelere emeklilik sürecinde önemli kolaylıklar tanınıyor. Programa göre, her çocuk için belirli oranda prim indirimi yapılacak. Böylece çok çocuklu anneler, diğer kadınlara göre daha kısa sürede emeklilik hakkı kazanabilecek. Uygulama, çocuk bakımı gibi önemli bir sorumluluk nedeniyle iş hayatına katılamayan kadınların, emeklilik haklarından mahrum kalmasının önüne geçiyor. Annelerin sahip olduğu çocuk sayısı, prim gün sayısından düşülerek emeklilik yaşı öne çekilecek. Bu yaklaşım, anneliğin sosyal güvenlik sistemi tarafından da tanındığını ve ödüllendirildiğini gösteriyor.
Aile Koruma Kalkanı ve Başvuru Süreci
Ev kadınlarına emeklilik yolunu açan program, daha geniş kapsamlı bir projenin parçası olarak yürütülecek. “Aile Koruma Kalkanı” programı çatısı altında hayata geçirilen uygulama, sadece emekliliği değil, aynı zamanda hane gelirini artırmayı ve kadın istihdamına dolaylı yoldan katkı sağlamayı amaçlıyor. Uzmanlar, uzun vadede sistemin kadınların ekonomik bağımsızlığını güçlendireceği ve aile içindeki rollerini daha da sağlamlaştıracağı görüşünde birleşiyor. Sisteme dahil olmak isteyen kadınlar için başvurular Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) üzerinden alınmaya başlandı. İsteğe bağlı sigorta sistemine dahil olan ev hanımları, başka bir işlem yapmalarına gerek kalmadan otomatik olarak devlet katkısından faydalanabilecek. Çocuklu anneler için sağlanan ek avantajlar da yine başvuru esnasında SGK tarafından değerlendirmeye alınacak.
