Alkan'ın açıklaması şöyle:

"Uzaktan eğitim 22 Ocak tarihine kadar uzatıldı ve yarı yıl tatili 3 haftaya çıkarıldı. Bu karar olumludur. Fakat uzaktan eğitimin yakından ve yüz yüze sınavlarının yapılması kara mizah konusudur.

Milyonlarca öğrenci hâlâ uzaktan eğitime erişemezken alınan sınav dayatmasını anlamak mümkün değildir.

Eskişehir de dahil olmak üzere ülkemizde sisteme erişebilen öğrencilerin %65’ i cep telefonu ile uzaktan eğitime ulaşmaya çalışıyor. Sağlık boyutunun yanı sıra sağlıksız, imkânlar açısından eşit olmayan, her açıdan verimsiz olan uzaktan eğitim faaliyetlerine dayanarak (katılım oranı en iyi gün % 30) öğrencilerin sınava tabi tutulmasını adil görmüyoruz.

Teknik altyapı sorununu çözemeyen MEB' in öğrencileri tüm kazanımlardan sorumlu tutarak sınav ısrarını sürdürmesi eşitsizliği daha da derinleştirecektir.

Bu sınavların öğrenci-öğretmen ve velilerin stresini artıracaktır. Kaygıları en üst boyutta olan öğrencilere pandemi sürecindeki sınavlar bir yük daha bindirecektir. Bu zor günlerde " ayakta durabilmek" değerlendirme ölçütleri açısından yeterli kabul edilmelidir.

MEB’in kararı sonucunda bu koşullarda yapılacak sınavlar yoksul öğrenciler başta olmak üzere dezavantajlı öğrencileri mağdur edecektir. Eskişehir' de binlerce öğrenci açısından bu sınavlar telafisi olmayan sonuçlar doğuracaktır.

Eğitim Sen olarak diyoruz ki, bir sınav yapılacaksa MEB bürokratlarına yapılmalıdır. MEB bürokratları öğrenci başarısından önce kendi başarısını ölçüp değerlendirmelidir. Pandemi sürecinde aldığı tartışmalı kararlar ile sınıfta kalan MEB olağan dönemdeki gibi ölçme değerlendirme kararı ile ne kadar eğitim süreçlerinin içinde olduğunu göstermiştir.

Mart ayından beri algı yönetimi ile pandemi sürecini yöneten MEB, bir an önce yüz yüze eğitime geçiş için sendikaların da içinde olduğu bir plan ortaya koymalıdır. Beklentiler yaratarak, aşı üzerinden tartışmalar yaratarak bu sorun çözülemez."