Sorumlu Yazıişleri Müdürümüz Cihan Yıldırım, Kazım Kurt ile telefonda görüştü. Yıldırım’ın “Rahmi Çınar’ın yeniden aday olması kimilerince sürpriz olarak görüldü. Sizin desteğinizi almış olabilir mi” demesi üzerine şöyle konuştu:
“Rahmi Çınar'ın aday olmasını istemeyenler, kendileri aday olmak istiyor. Biz destekliyoruz, yani mevcut başarılı yönetimleri destekleyeceğiz dedik. Rahmi Bey de bunun içinde. Rahmi Bey’in nesi kötü? Bu partide ağzı laf yapan elli kişi orada burada konuşuyor. Ondan sonra genel oluyor. Öyle bir şey yok. İki bin sandığa tıkır tıkır asilini, yedeğini oturtmuş. Islak imzalı tutanakların hepsini toplamış. Mahallelerde yapacağı çalışmaların tümünü yapmış. Bu da yapamayan birilerini rahatsız etmiş. Bunlar da onları istemiyor.”
“BEN DE RAHMİ BEY'İ DESTEKLİYORUM”
“Kim bunu diyen? Birileri söylüyor, yazıyor. Şimdi bu, bu hoş bir şey değil. Doğru bir şey değil. Şimdi bunlar suni adaylar çıkarıp da gazeteciler reyting peşinde koşuyorlar. Bu doğru bir şey değil. Özellikle şunu düşünüyoruz: Bu partinin birlik, bütünlüğe ihtiyacı var. Birlik, bütünlük kimin etrafında olmalı? Başarılı yönetimlerin etrafında olmalı. Şimdi biz Rahmi Bey'e şöyle desek, o zaman değiş diyebiliriz, değiştirelim diyebiliriz. Arkadaş, sen en son genel seçimde başarısız oldun. Milletvekili seçiminde başarısız oldun. Belediye seçiminde başarısız oldun. Partiyi seçime sokmadın. Partiyi efendim, sandıklarda oturacak adam bulamadın. Tutanakları toplayamadın. Seçim sonuçlarında, atıyorum, belediye başkanlığı kaybettirdin ya da meclis üyeliği kaybettirdin. Şimdi bunları diyebiliyor muyuz? Diyemiyoruz. Tersine, arttı. Meclis üye sayısı arttı. Belediye başkanı da arttı. E, o zaman Rahmi Bey'i değiştirmenin gerekçesi ne? Bu örgütün başında adam. Yani şimdi niye yazmıyorsunuz? Şimdi ben tek başıma mı yaptım o işi? Dolayısıyla bensem, ben de Rahmi Bey'i destekliyorum.
PARTİYE OY BİLE VERMEDİLER. ADAYIZ DİYE ONLAR GEZİYOR
Rahmi Bey meselesi çok net. Ben bunu her yerde söylüyorum. Başarılıysa adam, değiştirmemizin gerekçesini iyi bulmamız lazım. Yani niçin değiştireceksin? Ona diyeceksin ki, "Sen şu işi yapamadın." Şimdi öteki arkadaşlar ne diyor? "Sen çekil, ben olayım." Onlar ne yapacak? "Ben olayım" diyenler? Aynısını yapamayacak. Onlar belediye seçimlerinde, "Biz seçilmeyelim" diye çalıştılar. Partiye oy bile vermediler. Adayız diye onlar geziyor.
İL BAŞKANI DA BAŞARILI…
Kurt’a il başkanı adayı arayıp aramadığı da soruldu. Kurt’un cevabı şöyle oldu: “Başarılı yönetimleri değiştirmeyeceğiz. İl başkanı da başarılı. Ortadaki gerginliği yaratan başkaları. Biz de, bizim kafamızda bir gerginlik yok. Ben, ben partinin abisiyim. Partinin doğru yere gelmesi için uğraşıyorum. Partide şu anda birlik, beraberlik, mevcut yönetimlerin desteklenmesiyle olur.
Bizim kavga edecek bir olayımız şu anda yok. Geçen seçim genel başkanlık tartışması vardı. Ben değişimden yanaydım. "Kemal Bey bıraksın, Özgür Bey gelsin." diyordum. Diğerleri tersini diyordu. Şimdi herkes Özgür Özelci olduğuna göre, ne rövanşı olacak? Rövanş olacaksa, rövanşı bizim yapmamız lazım. Biz il kongresini kaybettik. Ben gittim, il başkanına her partilinin yapması gerekeni yaptım. Sonuna kadar destek verdim. Kötü mü oldu?
HERKESİN HER YERE ADAY OLMA HAKKI VARDIR
Kurt, CHP Milletvekili İbrahim Arslan’ın “Adaylık düşünen örgütte görev almamalı” yönündeki düşüncesi için şunları kaydetti:
“Ben bunun doğru olmadığını düşünürüm. Çünkü herkesin her yere aday olma hakkı vardır. Şimdi partinin yükünü çeken ilçe başkanı, il başkanına ‘Sen ilçe başkanı olarak devam et, il başkanı olarak devam et. Ben milletvekili olayım’ dersen olmaz? Milletvekilliğinde asıl olan, esas olan, bütün üyenin katılımıyla ön seçimdir. O ön seçimi sağlamamız gerekir. Örgütle, milletvekilleriyle, belediye başkanlarıyla beraber hepimizin ‘ön seçim olsun’ dememiz gerekir. Ön seçimde de o zaman herkes yarışır. İl yönetimi düşmez. Düşmez. Ona göre yönetim yaparız. Yani bir il yönetiminde yirmi kişi de, il başkanı bıraktığı zaman eğer il başkanlığı yapacak üç kişi, beş kişi bulamıyorsa, parti bitmiş demektir.”
