Eskişehir Kahveciler Odası, yaklaşan seçimler öncesi hareketli bir sürece girerken başkan adaylarından Mehmet Karatay, hem mesleki birikimini hem de oda için planladığı değişim hedeflerini anlattı. Uzun yıllar kahvecilik mesleğinin içinde yetişen Karatay, odanın mevcut sorunlarını ve çözüm önerilerini kamuoyuyla paylaştı.
Mehmet Karatay, konuyla ilgili sorularımıza şu şekilde yanıt verdi:

1- Mehmet Karatay kimdir?

Mehmet Karatay, 1984 Afyon Emirdağ doğumluyum. Evli, iki çocuk babasıyım. Çocukluk yıllarından bu yana çalışma hayatının içindeyim. Esnaf bir ailenin çocuğu olarak hayatıma devam ediyorum. Kahvecilik sektöründeyim. 2014 yılında kahvecilik sektörüne girdim. 71 Evler Mahallesi Kafkas Caddesi üzerinde kahvehanem var ve ticaretle uğraşıyorum.
Esnaflığın içinden gelen, çocukluk yıllarından bu yana bu işin çıraklığını da yapmış, kalfalığını da yapmış, ustalığını da yapmış bir kardeşinizim.

2- Neden Kahveciler Odası Başkanlığına aday oldunuz? Sizi diğer adaylardan ayıran özellikleriniz nedir?

Kahveciler Odaya 2014 yılında üye oldum. Bu sektörün içerisindeydim. Daha önceki yönetimlerden aday olan arkadaşların ricasıyla Kahveciler Odası yönetimine talip olduk. ‘Rahmetli İlyas’ diye bir arkadaşımız vardı. Kahvelerle ilgili sıkıntıları vardı. Onunla beraber yola çıktık, onun yönetiminde bulundum. Nasip olmadı, seçimde kazanamadık.
Ondan sonra bu sektörün gerçekten sahipsiz olduğunu gördüm ve buraya hizmet etmek için aday olmaya karar verdim.

3- Eskişehir Kahveciler Odası’nın bugünkü konumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Mevcut sorunlar nelerdir?

Şu anki Kahveciler Odası yönetimi, 1991 yılından bu yana bu şehirde Kahveciler Odası yöneticiliği ve oda başkanlığı yapmış kişidir. Birlikte oda yöneticiliği yapmış, sonra belli bir zamandan sonra oda başkanı olmuştur. Yıllardır süregelen bir hizmeti var. Hizmeti var derken; bu arkadaşlar görevi devraldığında odanın bir tüketim kooperatifi vardı. Bu kooperatif, kahvecilerin kullandığı çay, şeker, oralet gibi kahve malzemelerinin satış ve tedarikini sağlıyordu. Üyelere piyasanın altında ürün ulaştırılıyordu.
Ben de çocukluğumdan bilirim. Çok uzun yıllar önce bir kamyonetleri vardı, Bedford. Arkası kapalı olurdu. Üstünde Gençler Gazozu’nun tahta kasaları dizili şekilde mahalleye geldiklerinde arkasına takılırdık, çocuktuk. Bu sistemi devam ettiremediler. Bugün bu sistemi devam ettirmiş olsalardı Eskişehir’de toptan ve perakende sektöründe lider olurlardı. Çünkü bu işi sürdürebilselerdi bugünün marka isimleri olan Alpatay, Doruk ve diğer toptancılar bu sektörün içinde bile değildi.
Bu arkadaşlar bu işi beceremediler, sistemi batırdılar. Ve en sonunda Kahveciler Odası’nın yerini sattılar. Bugün Asyalı’nın arasında olan, müstakil bir yerdi orası; 350–400 metrekare civarında. ‘Çatısı akıyor’ diye sattılar. Böyle bir şey olabilir mi? Bir binanın çatısı akıyorsa tamir ettirirsin. ‘Daha iyi bir yere geçelim’ diyerek, bugün parayla ölçülemeyecek değerde olan yeri 2017–2018 yıllarında 400 bin lira gibi bir rakama sattılar. Bugün abartmıyorum, 35–40 milyon liradan aşağı o yeri alamazsınız. Asyalı orayı aldı ve tadilatını yaparak kullanmaya devam ediyor. Yani çatısı akıyor diye yıkmadılar. Bu arkadaşlar oda öz malını, içeride biriken maaşlarını alabilmek için sattılar. Bunu iftira amaçlı söylemiyorum; gazetelerde yazıldı, “şaibeli satış” diye mahkemeye verildi. Yargılandı, hatta ceza aldığını biliyorum ama herhalde zaman aşımına uğradı.
Esnaf bu insanlara oda başkanlığını, kooperatif başkanlığını verdi. Yunus Emre Esnaf Kooperatifi’nin kurucusuydu Ekrem Birsen. Bu arkadaş da Ekrem Birsen’den sonra orayı devraldı. Orada da sonuca ulaşamadılar. Zimmete para geçirmekten, resmi evrakta sahtecilikten yargılandılar ve görevden alındılar.
Amaçları hizmet etmek değil; burayı nasıl bitiririz diye bakmışlar ve yıllardır da bitirdiler. Şu anda caddede bir bina var. Üzerinde ipotek var, satışı olmuyor. Bina zaten kentsel dönüşümde esnaf odalarının binası. Zamanla yıkıma gider. Bunların odaya çakılmış bir tane çivileri yok. Bırakın çaktıkları çiviyi çakılan çivileri de söktüler, o derece.
Mevcut başkan sağlık problemleri nedeniyle görevi bıraktığını, aday olmayacağını söylüyor. Sonra da “Benim yanımda yetiştirdiğim kişi aday” diyerek kendi adamını işaret ediyor. Öyle bir sisteme gelmiş ki oda başkanlığı babadan oğula geçen bir sistem gibi görülemez. Bırak kararı üye versin.
Bu adam da senin Başkan vekili dediği kişiydi, yapılan her işte onunla birlikteydi. Doğru varsa beraber pay sahibidir, yanlış varsa yine beraberdir. Madem bu kadar yanlış vardı, bu kişi neden çıkıp ‘Başkanım hata yapıyorsunuz’ demedi? Çünkü bunlar yaptıklarının ifşa olmaması için birbirlerinin üstünü örterek geliyorlar. Çünkü birbirlerinin açıklarını örtmek üzerine kurulu bir düzen oluşmuş.
Biz buna karşıyız. Esnafın hakkının yenmesine karşıyız. Esnaf odaları gelir kapısı değildir. Esnafın sıkıntılarını çözmek için vardır. Biz sahada çalışan bir oda başkanı olacağız. Yıllardır biriken, çözülmeyen sorunları çözeceğiz inşallah.
Kayıt dışı üyelerimiz var. Ben sahadayım. 2022’de aday olduğum ve kaybettiğim günden bu yana sahadayım. Kayıtlı üyeleri gezerken karşıda başka kahveler görüyorum; vergisi açık ama oda üyeliği yok. Sanayi bölgesinde 40 kahveci var, 16’sı kayıtlı. Geri kalan oda üyesi değil ama üye olanlarla rekabet ediyor. Bu büyük bir haksızlık.
Tarife konusuna gelirsek: Maaşlarını alamadıkça tarife bastırıyorlar. Yılda dört kez tarife olur mu? Bir A4 tarifeyi 600 liraya satıyorlar. Bin üyeden 600 bin lira… Dört kez bassalar 2 milyon 400 bin lira. Bu kabul edilemez. Yılda bir kez tarife alınır, bir kez aidat alınır. Canın sıkıldıkça para toplamazsın.
Esnafa uygun fiyatlı çay, şeker, masa örtüsü, okey takımı, çay kazanı tedarik edersin; esnaf da aidatı severek verir.

4- Kamuoyuna ve meslektaşlarınıza iletmek istediğiniz mesajınız var mı?

Biz istiyoruz ki esnaf birlik içinde olsun. Burada oturuyorsak esnafın dertlerini çözmek için oturuyoruz. Burayı geçim kapısı olarak gören hiç kimse oturmasın.
Daha önceki seçimlerde önerge sunduk; “Madem bu görev hizmet için yapılıyor, maaş asgari ücret olsun” dedik. Mevcut başkan “Ben sabah 8’de geliyorum, akşam 5’te gidiyorum, benim iş yerim burası maaşımı alırım” dedi. Yani açıkça “Ben bunu maaş için yapıyorum” dedi.

Beş liraya çay satan esnaf var. Yanındaki on liraya satıyor. Bu rekabet değil, ekmekle oynamaktır. Odanın görevi iki tarafı barıştırmak, sorunu çözmektir. Ama mevcut yönetim bunu yapmıyor.
Esnafın birbirine düşman edilmesine karşıyız. Birlik ve beraberliği sağlayacak olan odadır.
Esnaf ve Sanatkârlar Odası, 26 bine yakın üyesi olan büyük bir kuruluştur. 36 tane oda var bünyesinde. Ama oda başkanlarının çoğu birbirleriyle konuşmuyor. Bu nasıl birlik? Ya biz sevgi diliyle konuşmamız gerekirken esnaf odalarındaki birliği beraberliği sağlayamıyoruz. Nasıl başarılı olacağız biz bu şehirde?
Biz sevgi diliyle konuşacağız. Birlik ve beraberliği sağlayacağız. Esnafın derdi dışında hiçbir derdimiz yok.
Niyetimiz hayırdır, sonumuz da hayır olacak inşallah.
Buradan tüm üyelerimize sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum. 11 Ocak 2026’da Esnaf Kefalet Düğün Salonu’nda yapılacak Kahveciler Odası seçimlerine tüm üyelerimizi bekliyorum.
Değişim… Yeni yönetim… Eskinin yenisi olmaz. Hizmet için buradayız.

Kaynak: Eskisehir.net Haber Merkezi