Genetik ve çevresel etkiler ile birlikte sağlıksız yaşam tarzı da kanseri tetikleyen faktörler olarak öne çıkıyor. Son yıllarda daha da ön plana çıkan önleyici tıp yaklaşımı, kansere erken evrede tanı koyma konusunda büyük avantajlar sağlıyor.

Önleyici tıp yaklaşımı ile bütünsel sağlık yönetimi hizmeti sunan LifeClub Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Elif Elkin, kanserde erken teşhisin önemi hakkında şunları söyledi: “Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı’nın en son 2020 yılında paylaştığı dünya kanser istatistiklerine göre, aynı yıl dünya genelinde 9 milyondan fazlası Asya ülkelerinde olmak üzere en az 19 milyon kişiye kanser teşhisi kondu. Yaklaşık 10 milyon kişi de kanserden hayatını kaybetti. Avrupa Birliği ise yaptığı açıklamada kansere karşı kararlı adımlar atılmadığı takdirde dünya genelinde ölüm sayılarının 2040 yılında üçte bir oranında artacağını vurguluyor.

Türkiye Halk Sağlığı Müdürlüğü’nün son verilerine baktığımızda da ülkemizde her yıl yaklaşık 200 bin kişiye kanser teşhisi konuluyor. 2020 yılında 233 bin teşhis konuldu. Bu veriye bakarak şunu söylememiz mümkün: her gün 360 erkek, 275 kadın kanser tanısı alarak mücadeleye başlıyor.

Bu konuda bizi umutlandıran kısım ise, bugün kanser kaynaklı ölümlerin yüzde 30 ila 50 oranında erken teşhis ve etkili tedavi ile önlenebiliyor olması. Kanser hastalarının hayatta kalma oranı, erken teşhis ve kaliteli tedavi gibi etkenler sayesinde yükseliyor.”

Sağlıklı Yaşam Biçimi ve Düzenli Kontrolün Önemi

Bütünsel sağlık yönetimi ve önleyici tıp yaklaşımının erken teşhiste olumlu sonuçlar verdiğini belirten Elif Elkin, “Sağlıklı yaşam biçimi ve düzenli kontroller, ileride oluşabilmesi muhtemel hastalıklar için riski en aza indirmeyi, erken teşhis ile tedavinin çok daha kolay olmasını mümkün kılıyor. Kişiye özel periyodlarda düzenli kontrolleri hayatımıza kattığımızda, bazı sağlık problemlerini henüz herhangi bir belirti ortaya çıkmadan dahi tespit edebiliyoruz. Bu nedenle periyodik muayene konusu çok önemli. Yılda bir kere yaptırdığımız standard check-up bizim için yeteri derecede koruyucu olmayabiliyor. Oysa ki; bu kontrollerin sıklığı yaşımız, cinsiyetimiz, genetik hikayemiz gibi parametrelere göre belirlendiğinde, sonuç çok daha etkin bir sağlık yönetimi oluyor. Bu yeni yaklaşımda, periyodik muayenelerde özellikle sağlıklı kişilerde belirli muayene ve laboratuvar tetkiklerinin yapılmasının yanı sıra, hastalıkları gerçekleşmeden önlemelerine yardımcı olacak, yaşam stillerine dair eğitim ve danışmanlık hizmeti de veriliyor. Yılda bir gerçekleştirilen check-up’lar bu tanımlamalar ışığında ikincil bir korunma önlemi iken (hastalığın olduğu fakat belirtinin olmadığı dönem) periyodik muayene birincil korunma önlemi (hastalığın belirtisinin olmadığı; ancak risk faktörlerinin olduğu dönem) olarak karşımıza çıkıyor.

LifeClub verilerine baktığımızda da kişiye özel bütünsel sağlık yönetimi hizmeti verdiğimiz kullanıcılarımızda, tüm vücut MR yöntemi ile özellikle erkeklerde sıfırıncı evrede prostat kanseri vakaları tespit ettik. Anında tedavi sürecine başlayan hastalarımızın ameliyatsız ve kemoterapisiz bir şekilde hastalığı kontrol altına aldığını gözlemledik.

Tüm kanser türlerinde ve hastalarında etkili bir kanser tedavi yöntemi henüz bulunamamış olsa da türüne göre değişmekle birlikte ortalama yüzde 50 civarındaki iyileşme oranları giderek artıyor. Farklı yöntemlerle kanseri tedavi etmek, hastanın ömrünü olabildiğince uzatmak ve yaşam kalitesini yükseltmek mümkün.” dedi.