Eskişehir Kadın Platformu tarafından 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle basın açıklaması yapıldı. Ulus Anıtı önünde yapılan açıklamada basın metnini okuyan Ceren Nazlım Konyar, kadına yönelik şiddete karşı kararlılık vurgusu yaptı. 

KADIN DÜŞMANI POLİTİKALARLA KADINLARIN HAYATINI KARARTMAYA DEVAM EDİYORLAR”

Eskişehir Kadın Platformu tarafından yapılan açıklamada Ceren Nazlım Konyar, şu ifadeleri kullandı:

“Kadınların eşitlik, özgürlük ve laiklik mücadelesi yüzyıllardır kararlılıkla sürüyor. Erkek egemen sistem kadınların yaşam hakkını göz ardı ederek aileyi kutsallaştırıyor. Oysa kadınlar, en çok o ailelerin içerisinde en yakınları tarafından öldürülüyor. 27 Şubat Salı günü 7 kadın boşandığı boşanmak istediği erkek ya da yakım olan erkeklerce öldürüldü. 6284 Sayılı Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele yasası tartışmaya açıldıkça failler cesaret buluyor, kadın cinayetleri artıyor. Kadınları şiddet dolu evlerde tutmaya çalışanlar, boşanma hakkına nafaka hakkına göz dikenler kadın düşmanı politikalarla kadınların hayatını karartmaya devam ediyorlar.

“YAŞAM HAKKIMIZ İÇİN KARARLILIKLA MÜCADELE EDİYORUZ”

Bir günde 7 kadının öldürülmesi karşısında sadece isyan edip öfkelenmiyoruz. Ölen kız kardeşlerimiz için, yaşam hakkımız için kararlılıkla mücadele ediyoruz. Kadınlar, esnek ve güvencesiz işlerde çalışmaya mahkum ediliyor, kadınlar ucuz iş gücü haline getiriyor. Aradan geçen 167 yılda eşit işe eşit ücret hakkına hala kavuşabilmiş değiliz. Kadınların ev içi emeği değersiz görülürken çocuk ve yaşlı bakımı kadınların omuzuna bırakılıyor. Dünya çapında kadınlar ücretsiz bakım işlerine erkeklere oranla 10 kata kadar daha fazla zaman ayırıyor. Evdeki bu görünmez ama devasa iş yükü kadınları eğitimden, istihdamdan ve sosyal hayattan koparıyor. Ev içindeki kadın aleyhine cinsiyetçi iş bölümünün karşısındayız” 

“İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NİN UYGULANMASINDA KARARLIYIZ”

Niteliksiz eğitim, gelecek kaygısı, geçim sorunları sebebiyle intihar eden üniversite öğrencilerini görmezden gelenler, gençlerin temel ihtiyaçları için bütçe ayırmak yerine Diyanet Başkanlığı'nın bütçesini artırıyor, ÇEDES protokolü ile okullara din görevlileri atıyor. Biz kadınlar laik bir ülkede yaşama hakkımızda KARARLIYIZ. Laiklik olmazsa kadınların özgürlüğü, eşitliği ve hayatta kalma hakları da olmaz. Bu yüzden siyasi iktidarın ve genci güruhun İstanbul Sözleşmesini hedef alması tesadüf değildir. Çünkü İstanbul Sözleşmesi kadına karşı şiddetin bütün biçimleri için kadınlarla erkekler arasında tarihsel, toplumsal, ekonomik ve politik güç eşitsizliklerini görecek her alanda eşitliğin inşasını temel alır. Bu biz kadınlar için vazgeçilmez olan İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanmasında kararlıyız!

“KADINLARIN EŞİT TEMSİLİNİN SAĞLANDIĞI BİR YEREL YÖNETİM İÇİN KARARLIYIZ”

Yerel seçimlere sayılı günler kaldı. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması tüm yerel yönetimler için tarihsel bir sorumluluk ve anayasal bir yükümlülüktür. Cumhuriyet ile kurumsallaşan eşitlik, laiklik ve Medeni Yasa kazanımlarının güçlendirilmesi ve Anayasanın 90. maddesi gereğince içeriği halen yasa hükmü olarak yürürlükte olan İstanbul Sözleşmesi'nin uygulanması tüm yerel yönetim yetkililerinin öncelikli sorumluluğudur. Kadınların eşit temsilinin sağlandığı bir yerel yönetim için kararlıyız! Bizler Eskişehir Kadın Dayanışması bileşenleri olarak kadınların ortak mücadelesinin ve dayanışmasının adı olan 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü umutla kutluyoruz. Gelecek güzel günleri yan yana gelerek mücadele ederek kuracağız.”

Kaynak: Meltem Karakaş