Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Tıp Fakültesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi İmran Gökçen Yılmaz Karaman afetlerde ikincil travmayı anlattı. ESOGÜ Kurumsal İletişim Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından hazırlanan ESOGÜ Gündem programında konuşan Karaman, travmaya uzaktan maruz kalanlar, afeti yaşamış kişiler ve kayıp yaşayan kişilerin ne yapması gerektiği konusunda bilgilendirme yaparak enkazdan çıkarılan kişilerin görüntülerinin paylaşılmaması uyarısında bulundu.  

Afetten İkincil Derecede Etkilenenler

Karaman afetlerin öncelikle çaresizlik, işe yaramazlık, üzüntü ve öfke hissettirdiğini belirterek “Tanık olduğumuz şeyler, yaşamını yitirenler, kayıplar, kayıpların giderilmesindeki eksiklikler ve organizasyonlardaki bozukluklar bizde pek çok karmaşık duyguya sebep olabilir. Uyku bozuklukları, iştahta değişiklik vb. yaşayabiliriz; kendimizi kaygılı, korkmuş hissedebiliriz. Böyle zamanlarda en çok işe yarayan şeylerden biri bizi destekleyen seven insanlarla dayanışma içinde olmak, ortak bir amaç için birlikte çalışmak, yardımlaşmaktır. Yardımlaşmak, organizasyonlara katılmak çaresizlik duygumuzu bir nebze olsun azaltacaktır. Bizi sevenlerle konuşmak, derdimizi anlatmak ve duygularımızı paylaşmak da bu dönemde yaşayacağımız yalnızlık duygusunu azaltacaktır. Beden sağlığımızı ihmal etmemeliyiz. Böyle stresli dönemlerde sigara içme miktarında, alkol kullanımında artış görülebilir, bunlara dikkat edilmelidir” diye konuştu.

Afeti Doğrudan Yaşayanlar

Karaman afetten birincil olarak etkilenen kişilerin durumlarına ilişkin de bilgilendirmede bulunarak ilk dönemde olağan dışı duruma olağan tepkilerin verilebileceğini söyledi. “Yüksek stres nedeniyle kişilerde her an tetikte olmak, şiddetli bir gerginlik, uykusuzluk görülebilir. Sanki her an yeniden yaşadığı olay olacakmış gibi, yer sallanıyor gibi, birisi biraz hızlı yürüse tedirgin olmak gibi belirtiler olabilir. Burada önemli olan şunu bilmek: Bu, şiddetli strese verilen bir tepkidir ve ruhsal hastalık olarak adlandırılmamalıdır. İlk yapılacak şey güvenli bir yere ulaşmak, güvenli bir yerin sağlanması. Kalacak düzgün bir yer, yiyecek yemek, içecek su gibi temel ihtiyaçların öncelikle karşılanmış olması kişileri oldukça rahatlatır ve akut dönemde ilk bir hafta on gün gibi dönemde bu belirtiler yavaş yavaş azalarak sönümlenir; özellikle de güvenli bir yer ve sosyal destek sağlanabiliyorsa. Bu belirtiler uzun dönemde devam ederse, bir ay sonrasında da hâlâ devam ediyorsa kişi uykusuzsa, yemek yiyemiyorsa, şiddetli bir gerginlik yaşıyorsa, yeniden olayı tekrar yaşıyor gibi hissediyorsa ruh sağlığı uzmanlarına başvurulmasını öneriyoruz” şeklinde konuştu.