Eskişehir Sanayi Odası Başkanı Celalettin Kesikbaş adının belediye başkan adayı olarak geçmesine ilişkin, “Bir görevi mutlaka başarırız. Hangi görev olursa olsun en üst seviyede yaparız” dedi.
Eskişehir Sanayi Odası Başkanı Celalettin Kesikbaş, Eskişehir.net’te yayınlanan Net Soru programında Meltem Karakaş’ın sorularını yanıtladı. Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkan Adaylığına ilişkin konuşan Kesikbaş, henüz kendisine bir teklif gelmediğini söyledi. Kesikbaş, verilen her görevi en üst seviyede yerine getirebileceğini ifade etti.
“Ara Sıra Eskişehir’e Gelip Gitmekle Olmuyor Bu İşler”
Her söyleminin siyasetle bağdaştırılmasına ilişkin Kesikbaş, sorunları ve sıkıntıları kapalı ortamlarda değil, açıkça ifade ettiğini belirtti. Eskişehir’i çok sevdiğini ve şehrin tadını çıkardığını, sosyal medyada da Eskişehir’i tanıtmaya çalıştığını vurgulayan Kesikbaş, “Ben sıradan vatandaş olarak Eskişehir’de yaşıyorum. Eskişehir’de keyifli bir şekilde yaşıyorum. Ara sıra Eskişehir’e gelip gitmekle olmuyor bu işler. Bu kentte yaşamak gerekiyor. Bu kentin havasını solumak gerekiyor. Bu kente aidiyet ve borcunu hissettirmen gerekiyor. O borcunu da bir şekilde ödemen için elinden geleni yapıyor olman gerekiyor. Yapmış gibi yapmakla olmuyor” diye konuştu.
“Ekonominin Doğru Ellerde Olduğunu Düşünüyorum”
Seçim sonrası ekonomik gelişmeleri değerlendiren Kesikbaş, “Öncelikle seçimin geçmesi iyi bir haber. Her seçim öncesi mutlaka harcamalar artabiliyor. Birtakım belirsizlikler olabiliyor. Kim kazanacak, kim kazanamayacak, ekonomik politikalar değişecek mi, değişmeyecek mi? Bu belirsizlik içinde de ekonomi öyle ya da böyle negatif etkileniyor ama sadece bu Türkiye için geçerli bir durum değil dünyanın her yeri için geçerli bir durum. Mehmet Şimşek ve yeni ekibi piyasalara güven verdi. Yeni açıklanan orta vadeli programa baktığımızda daha stabil ekonomi yönetimi mevcut. Gaye Hanım ve Mehmet Şimşek piyasaya güven veriyor. Ekonominin doğru ellerde olduğunu düşünüyorum. Bizim görevimiz de ekonomi ekibini desteklemek” dedi.
“10 Senedir İhracat Yapmaya Özen Gösteriyoruz”
Türkiye ekonomisinde bir küçülmenin öngörüldüğünü söyleyen Kesikbaş, “Orta vadeli ekonomi programı çerçevesinde hem de Mehmet Şimşek ve ekibinin yaptığı açıklamalarda iç piyasalarda bir daralma ve Türkiye ekonomisinde bir küçülme ön görülüyor. Bu konuda faizlerin artması gibi bir takım finansal enstrümanlar devre alınıyor. Bu iç piyasayı nasıl etkiliyor? İç piyasalar daralıyor, projeler azalıyor, devlet yatırımlarında tasarrufa gidiliyor. Sanayiciler açısından baktığımızda ihracat olarak baktığımızda, ihracat için dünyada kredi imkânı artırıldı. Hükümet, üretin; ürettiğinizi ihracat edin diyor. İhracatla elde ettiğiniz gelirle de yeni istihdam alanları yaratın. Bu anlamda pandemi ve pandemiden sonrasında üretim odaklı politikaların gelişmesi sanayiciler için pozitif bir şey. Bu anlamda bakarsak yurt içine iş yapan sanayicilerde sıkıntılar mevcut, özellikle nakit akışı sıkıntısı yaşayan sanayicimiz var ama önemli kısmımız 10 senedir ihracat yapmaya özen gösteriyoruz” dedi.
“Sanayicilerimizin Dünya Rekabetinde İşi Zor”
Sanayicilerin temkinli bir büyüme gerçekleştirdiklerini ifade eden Kesikbaş, “İhracatta Eskişehir’de yüzde 12.5’luk artış var. Yıl başına kadar siparişler fena gelmiyor. Sattın almanın maliyeti, işçilik maliyetleri, enerji maliyetindeki artışlar sebebinden rekabetçiliğimizi kaybediyoruz. Bizler sanayici olarak en az 30 yıldır bu tip olumsuzluklarda ayakta kalmaya çalışan insanlarız buna göre reflekslerimiz var. Rekabetçiliğimizi kaybetmemeliyiz. İhracatçı olmak demek şampiyonlar liginde oynamak demek. Sanayicilerimizin dünya rekabetinde işi zor. Lojistik maliyetleri uzak doğuda çok düşük ve Türkiye’de işçilik maliyetimiz artıyor. Bu da bizim dezavantajımız. Avrupa’da tedarik zincirinde Türkiye pandemide tercih edilirken şimdi uzak doğu ülkelerini tercih ediyor. Temkinli iyimseriz” diye konuştu.
Sıkıntıları Kapalı Ortamlarda Söylemiyorum
Her söylediğinin siyasetle bağdaştırılmasına ilişkin konuşan Kesikbaş, “Eskişehir Alınca köylüyüm. Köyüm burada. Eskişehir’de yaşıyorum. Ve Eskişehir’in keyfini çıkarıyorum. Hamamyolu’nda da geziyorum, Doktorlar Caddesi’nde de geziyorum. Herkesin gittiği yerde çorbamı içiyorum. Köylere de gidiyorum, ilçelere de gidiyorum. Eskişehir’in tanıtımını yapmaya çalışıyorum. Benim paylaşımlarımdan sonra şehir dışından birçok arkadaşım Eskişehir’e geldi. Han’ı çok seviyorum. Bunları da anlatmaya çalışıyorum. Ben Eskişehir’i doya doya yaşıyorum. Problem şu: İnsanlar Eskişehir’in keyfini çıkarmıyorlar. Ben bu kentte yaşıyorum. Doğal yaşamaya çalışıyorum. Bu bir tarz işi. Ben köyden çıkmış gelmiş, alnımın teriyle çalışmışım, işimi elde etmişim. Proleter bir sanayiciyim. Geldiğim yeri biliyorum. Bu kenti de yaşıyorum. Benim için bir statü değil bu. Olması gerektiği gibiyim. Bunu düşünenlerde bir terslik var. Ben bu kentte yaşıyorum ve bu kentin problemlerini yaşadığımda da dile getiriyorum. Ben problemlerini kamusal alanda tartışıyorum. Kim problem görüyorsa söylesin. Söylemek onurlu bir şey. Geçen kahve festivali vardı. Çok güzeldi. Ama Eskişehir’in bir festival alanı yok. Festival alanına ihtiyaç var. WIFI zonlarına ihtiyaç var. Bunu söylediğin zaman siyaset değil. Burada bir sıkıntı var. Ulus Anıtı’nda WIFI bölümü olması lazım. Bir festival alanının olması gerekiyor. Scooter ile giderken bakıyorum yolda çukur var. Ben bu sıkıntıları dile getiriyorum. Bunu kapalı ortamlarda yapmıyorum. Çevre yolunda trafik sıkıştığı zaman söylüyorum. Benim söylemem doğu bir şey. Herkesin söylemesi gerekiyor. Şehir içinde trafik var. Bunu da söylüyorum” şeklinde konuştu.
“Ben Bildiğimi, Gördüğümü Söylüyorum”
Kesikbaş, “Ben bildiğimi, gördüğümü söylüyorum. Şu şöyle düşünür, şuradan iki laf geçireyim demiyorum. Çorbanın 75 lira olduğunu da dillendiriyorum. Pahalı buluyorum. Bunları söylemek doğal bir şey. Evet hayat pahalı. Bunu söyleyeceksin. Eskişehir’in kendine göre bir enflasyon ölçeği olması lazım. Eskişehir ile Türkiye’nin enflasyonunun aynı olmaması lazım. Ama aynı. Bu kente dair problemler var. Bunu söylemek kötü bir şey değil” dedi.
“Ara Sıra Eskişehir’e Gelip Gitmekle Olmuyor Bu İşler”
Kesikbaş, “Ben sıradan vatandaş olarak Eskişehir’de yaşıyorum. Eskişehir’de keyifli bir şekilde yaşıyorum. Ara sıra Eskişehir’e gelip gitmekle olmuyor bu işler. Bu kentte yaşamak gerekiyor. Bu kentin havasını solumak gerekiyor. Bu kente aidiyet ve borcunu hissettirmen gerekiyor. O borcunu da bir şekilde ödemen için elinden geleni yapıyor olman gerekiyor. Yapmış gibi yapmakla olmuyor” dedi.
“Henüz Bir Teklif Yok”
Kesikbaş, “Ankara ziyaretimizde Çalışma Bakanımızı da ziyaret etik. Bakmak lazım. Henüz bir teklif yok. Çok net söyleyeyim. Ben aday adayı olmam. Eskişehir Sanayi Odası olarak benim zaten belli bir görevim, Oda’nın kurumsal yönetimi olarak bir duruşum var. Doğal olarak böyle bir angajmanın içerisine şu dönem içinde girmemiz bizim hiçbir şekilde doğru olmaz” diye konuştu.
“Hangi Görev Olursa Olsun En Üst Seviyede Yaparız”
Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkan adaylığına ilişkin Kesikbaş, “Bir görevi mutlaka başarırız. Verilen bir görevle ilgili hiçbir sıkıntı yok. Vizyonu, misyonu belli olsun gerekli bütün çalışmalar en üst seviyede yapılır. Hangi görev olursa olsun en üst seviyede yaparız. Orada hiçbir sıkıntı yok. Ben halkın bir bireyiyim. Ben sanayiciyim ama benim sanayicilik kısmım sabah 08:00’da akşam 17:00 arası. Sonrasında normal Celalettin Kesikbaş olarak biriyim. Emek Mahallesi, 71 Evler veya Vişnelik’teki arkadaşımla hiçbir farkım yok. Ben bir cumhuriyet çocuğuyum. Ben cumhuriyetçiyim. Ben cumhuriyet ilkelerine bağlı bir insan evladıyım. İdeolojik bir durum değil bu. Özelikle yerel seçimlerde belediyeler, buralarda siyaset sıfırdır. Buralar hizmet bakanlığıdır” dedi.
“Eskişehir’de Mahalle Ayrımına Kesinlikle Karşıyım”
Adının farklı siyasi partilerden geçmesiyle ilgili Kesikbaş, “Ben Eskişehir’de bir mahalle ayrımına kesinlikle karşıyım. Ben hepsinin kardeşiyim, abisiyim. Ben bu kentin çocuğuyum. Benim hayatım burada geçti, geçmeye devam ediyor. Ben Eskişehir’im aslında. Böyle bir ayrımı hiçbir zaman düşünmedim. Ben bütün insanlarla eşit seviyede yaşıyorum” diye konuştu.
“İddialıyımdır”
Kesikbaş konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “İddialıyımdır. Biz geldikten sonra bir şeyi farklı yapmaya başladık. Eskişehir Sanayi Odası’nı marka haline getirmeye çalıştık. Burada hala şöyle bir sıkıntı var: Ben kendi öz eleştirimi yapıyorum. Ben Celalettin Kesikbaş mıyım? Eskişehir Sanayi Odası Başkanı Celalettin Kesikbaş mıyım? Celalettin Kesikbaş isem eğer, çok onur verici bu. Ama hala Eskişehir Sanayi Odası Başkanı Celalettin Kesikbaş isem bu da çok onur verici bir şey ama o makamdan sebep bizim derdimiz hep bu oldu: Bu özel sektörün bir refleksi. Ben şirketlerimiz ön plana çıksın, marka olsun derdinde bir insanım. Markalaşma. Eskişehir Sanayi Odası’nı son beş yıldır marka haline getirdik. Marka haline gelen her kurum ne olursa olsun sazı sözü dinlenendir. İnsanlar değer verirler. Çünkü siz markasınız. Onun bir sorumluluğu var.”
