Küresel ekonominin gündemini meşgul eden gelişmeler, altın piyasalarının seyrini değiştirmeye devam ediyor. Artan siyasi tansiyon ve yaptırım riskleri gibi faktörler değerli madeni yukarı taşırken, yatırımcılar gelecek projeksiyonlarını merakla takip ediyor. Marbaş Gayrimenkul Genel Müdürü Soner Kuru Sözcü'ye verdiği mülakatta piyasanın nabzını tuttu. Uzman isim, altın piyasası, borsa, asgari ücret ve dolar kuru gibi kritik başlıklarda kapsamlı değerlendirmelerde bulundu. Merkez bankalarının rezerv tercihlerinden Türkiye’nin siyasi risk algısına kadar geniş bir yelpazede analizler yapıldı. Kuru, özellikle orta ve uzun vadeli tahminleriyle yatırımcılara yol haritası çizdi.
Rezerv Tercihleri ve Fiyatlamalar
Son dönemde yaşanan fiyat hareketlerini yorumlayan Kuru, piyasanın bir düzeltme sürecinde olduğunu belirtti. Altında yaşanan sert yükselişin ardından gelen bu duraklama, yatırımcılar için yeni fırsatlar barındırıyor olabilir. Kuru, "Burada özellikle orta uzun vadede, yani şöyle üç dört yıllık vadelerde Merkez Bankası'nın alımlarının etkili olduğunu görüyoruz" diyerek kurumsal talebin gücüne dikkat çekti. Küresel konjonktürün değişmesiyle birlikte, ulusların kendi iç korumacılık reflekslerinin arttığı bir döneme girildiği vurgulandı. Hukukun üstünlüğünün zayıfladığı bir ortamda ülkeler, rezervlerinde geleneksel varlıklardan ziyade emtialara yöneliyor. Olası ticari ve ekonomik yaptırımlardan en az etkilenecek enstrüman olarak altın ön plana çıkıyor. Özellikle Doğu Bloku ülkelerinin merkez bankaları üzerinden ciddi alımlar yaptığı gözlemleniyor. Rezervlerdeki altın oranının artması, fiyatları destekleyen temel dinamiklerden biri olarak öne çıkıyor.
Ons ve Gram Altında Hedef Seviyeler
Geleceğe yönelik beklentilerini somut rakamlarla ifade eden Kuru, yatırımcıların dikkatini çekti. Kısa vadede FED politikalarının belirleyici olacağını belirten uzman, uzun vadede yükseliş trendinin süreceğini öngörüyor. Yıl sonu için ons altında 4150-4200 dolar bandında bir beklenti hakim. Ancak asıl çarpıcı tahmin 12 ay sonrası için yapıldı. Kuru, "On iki ay sonrasına ilişkin bizim beklentimiz ons altın'ın dört bin beş yüz dolarlarda olacağı yönünde" diyerek hedefini açıkladı. Yükselişin devam etmesini beklediklerini ancak ivmenin bir miktar zayıflayabileceğini de ekledi. Gram altın tarafında ise hem ons fiyatı hem de dolar kuru etkili oluyor. Kuru, gram altın için "O da 7 bin 200 liraya doğru geliyor" diyerek 12 aylık hedefini 7200 TL olarak belirledi. Bu rakam, mevcut enflasyon beklentilerinin üzerinde bir getiri potansiyeli sunuyor.

Dolar Kuru ve Alım Stratejisi
Yatırımcıların en çok merak ettiği konulardan biri de alım zamanlaması. Kuru, "En doğru zaman yok. Belki en doğru maliyet var" diyerek kademeli alım stratejisinin önemine vurgu yaptı. Geri çekilmelerin tamamını birer fırsat olarak değerlendiren uzman, tek bir seviyeye odaklanmanın riskli olabileceğini belirtti. "Dibi bulamayız, en tepeyi de bulamayız" diyen Kuru, ortalamalarla hareket etmenin başarı şansını artıracağını ifade etti. Döviz kurlarına ilişkin beklentilerini de paylaşan isim, doların enflasyon kadar yükselmeyeceğini öngörüyor. Ancak altındaki küresel etkilerden dolayı değerli madenin dolardan daha iyi performans göstereceği düşünülüyor. 12 ay sonrasına ilişkin dolar kuru beklentisi ise 49-50 TL bandında şekilleniyor.

Borsada Sektörel Ayrışma Beklentisi
Borsa İstanbul tarafında ise 2026 yılına dair umutlu bir tablo çiziliyor. Kuru, enflasyonun düşmesi ve faizlerin gerilemesiyle birlikte borsada olumlu bir hava esmesini bekliyor. Ancak siyasi gündemin ve haber akışının piyasa üzerindeki etkisinin göz ardı edilmemesi gerektiği hatırlatılıyor. Yabancı yatırımcının ilgisini çekebilmek için hukuki altyapıya ilişkin güvenin tazelenmesi gerektiği vurgulandı. Sektörel bazda ise finansal şirketlerin faiz indirimlerinden ilk etapta olumlu etkileneceği öngörülüyor. Banka, sigorta ve aracı kurumların önümüzdeki dönemde pozitif ayrışması bekleniyor. Ayrıca gayrimenkul yatırım ortaklıkları ve inşaat sektörünün de faiz indirimleriyle birlikte hareketleneceği tahmin ediliyor. Havacılık ve iletişim sektörleri de iskontolu yapılarıyla yatırımcıların radarında olması gereken alanlar olarak sıralandı.
Not: Burada yer alan değerlendirmeler yatırım kapsamında değildir. Haberimizde kesinlikle yatırım tavsiyesi verilmemiştir.



