Dr. Ala, inmenin halk arasında felç olarak bilinen, aniden ortaya çıkan ve konuşma bozukluğu, anlama güçlüğü, vücudun bir tarafında güç kaybı, hissizlik, yürüme bozukluğu ve ağızda kayma gibi belirtilerle kendini gösteren bir beyin damar hastalığı olduğunu belirtti. İnme vakalarının yaklaşık yüzde 80-85’inin damar tıkanıklığına bağlı gelişen iskemik inme olduğunu, yüzde 10-15’inin ise damar yırtılmasına bağlı kanamalı inme şeklinde görüldüğünü söyledi.
BU BELİRTİLERE DİKKAT
Erken müdahalenin hayati önem taşıdığını vurgulayan Dr. Ala, “İnme şüphesi olan bir hastanın 112’yi arayarak en kısa sürede hastaneye ulaştırılması gerekir. İlk 4,5 ila 6 saatlik süreç kritik. Bu süre içinde gelen hastalara damar yoluyla pıhtı çözücü tedavi uygulanabilir ya da anjiyo yöntemiyle tıkalı damar açılabilir” ifadelerini kullandı.
Risk faktörlerine de değinen Dr. Ala, özellikle hipertansiyon, diyabet, yüksek kolesterol, sigara ve alkol kullanımının inme riskini artırdığını belirterek yaşam tarzı değişikliklerinin önemini vurguladı. “İlaçlarımızı düzenli kullanmalı, aktif bir yaşam sürmeli, obeziteden uzak durmalı ve tütün ile alkolden kesinlikle kaçınmalıyız” dedi.
İnme belirtilerinin aniden ortaya çıktığını hatırlatan Dr. Ala, ani konuşma bozukluğu, görme kaybı, vücudun bir tarafında güçsüzlük veya hissizlik, dengesizlik ve ani bulantı-kusma gibi semptomların dikkate alınması gerektiğini belirtti. “Bu belirtiler görüldüğünde yapılması gereken tek şey vakit kaybetmeden 112’yi aramaktır. Su dökmek, ilaç vermek ya da farklı bir müdahale yapmak doğru değildir” uyarısında bulundu.





