Konut sektöründe bir süredir devam eden durgunluk, finansal koşullardaki değişimle birlikte yeni bir döneme giriyor. Özellikle konut kredisi faiz oranlarında yaşanan düşüş, yatırımcıların tercihlerini kökten değiştiriyor. Finans uzmanları ve sektör temsilcileri, piyasada gözle görülür bir hareketliliğin sinyallerini vermeye başladı. Geleneksel bir yatırım aracı olan altının cazibesini yitirmesiyle birlikte, birikimlerin gayrimenkule yöneldiği gözlemleniyor. Yaşanan gelişmelerin yıl sonuna kadar hızlanarak konut satışlarına güçlü bir ivme kazandırması bekleniyor.
Konut Kredilerinde Faiz İndirimi Başladı
Gayrimenkul piyasasını doğrudan etkileyen konut kredisi faiz oranlarındaki aşağı yönlü eğilim sürüyor. Yıl içinde yüzde 3,80 seviyelerine kadar yükselen oranlar, atılan adımlarla birlikte özellikle kamu bankalarında 2,69’a kadar geriledi. Söz konusu indirim, ev sahibi olmak isteyen ancak yüksek finansman maliyetleri nedeniyle beklemeye geçen vatandaşlar için ilk olumlu sinyal oldu. Finans uzmanları, “asıl düşüşün aralık ve ocak ayında yaşanacağını” ifade ediyor. Sektör temsilcileri, psikolojik sınır olarak kabul edilen yüzde 2’nin altına inen faiz oranlarıyla birlikte konut satışlarında ciddi bir artış yaşanacağını öngörüyor. Uzmanlar, özel bankaların da kamu bankalarını takip ederek benzer indirimlere gitmesinin piyasayı daha da hareketlendireceğini belirtiyor. Kredi maliyetlerindeki her puanlık düşüşün, aylık taksit ödemelerini önemli ölçüde azalttığı biliniyor.
Tasarruf Sahiplerinin Yeni Rotası Gayrimenkul Oldu
Faiz oranlarındaki düşüş, sadece kredi çekmek isteyenleri değil, aynı zamanda birikimlerini değerlendirmek isteyen yatırımcıları da harekete geçirdi. Düşen mevduat faizleri, tasarruf sahiplerini alternatif yatırım araçlarına yönlendiriyor. Ekonomi uzmanları, düşen faiz oranlarının tasarruf sahiplerini döviz ve altından çıkararak gayrimenkule yönlendireceğini belirtiyor. Türkiye Gazetesi'nin haberine göre, özellikle altın birikimi olan yatırımcıların faiz düşüşleriyle birlikte yeniden konut alımına yönelmesi bekleniyor. Altınını bozdurarak peşinata dönüştüren yatırımcılar, gayrimenkulü hem güvenli bir liman hem de daha kârlı bir yatırım olarak görüyor. Gayrimenkulün, enflasyon karşısında değerini koruyan somut bir varlık olması, tercih edilmesindeki en önemli faktörlerden birini oluşturuyor.

Sektör Temsilcileri 2026 Yılını İşaret Ediyor
Emlak sektörü yetkilileri, piyasadaki toparlanmanın kademeli olacağını ve zirve noktasının 2026 yılında görüleceğini tahmin ediyor. Sektör yetkilileri, yaptıkları değerlendirmede, “Bu oranları 2026 yılının ortalarına doğru göreceğiz. Faizlerin düşüşü, müteahhitlik firmalarının kampanyaları, bankaların sunduğu ‘ortak kredi kullanım’ imkânları ile birlikte sektör ciddi nefes alacak” ifadelerini kullandı. Bir inşaat firması yöneticisi ise sürecin başladığını ancak asıl etkinin gelecek yıllarda hissedileceğini belirtti. Yönetici, “2025’in son çeyreğiyle birlikte sektörde bir kıpırdanma başladı. Ancak gerçek canlanma 2026’nın ilk yarısında görülecek. Faizlerin kalıcı şekilde düşmesi, yeni kampanyalar ve bankaların ortak kredi modelleriyle piyasa yeniden nefes alacak” şeklinde konuştu. Açıklamalar, sektörün geleceğe umutla baktığını gösteriyor.
Piyasada Beklenen Canlanma ve Fırsatlar
Ekonomistlerin öngörülerine göre, konut faizlerindeki düşüş eğilimi aralık 2025 ve ocak 2026’da da devam edecek. Piyasada asıl rahatlamanın ise 2026’nın ortalarında hissedileceği öngörülüyor. Faiz indirimlerinin yanı sıra müteahhitlik firmalarının başlatacağı özel kampanyalar ve bankaların sunacağı ortak kredi kullanım modelleri gibi yenilikçi finansman çözümlerinin de piyasayı canlandırması hedefleniyor. Ortak kredi modeli, birden fazla kişinin gelirini birleştirerek tek bir konut için kredi çekmesine olanak tanıyor ve böylece daha yüksek tutarlı kredilere erişimi kolaylaştırıyor. Sektördeki canlanmanın, konut arzını artırarak yeni projelerin hayata geçirilmesini teşvik etmesi de bekleniyor. Tüm göstergeler, ertelenen talebin harekete geçmesiyle birlikte konut piyasasının önümüzdeki dönemde yeniden hareketli günlerine döneceğine işaret ediyor.
Not: Burada yer alan değerlendirmeler yatırım kapsamında değildir. Haberimizde kesinlikle yatırım tavsiyesi verilmemiştir.



