Konut piyasasında dengelenme sinyalleri güçleniyor. TCMB’nin yayımladığı son Konut Fiyat Endeksi (KFE) verileri, eylül ayında konut fiyatlarının artışını sürdürdüğünü ancak enflasyondan arındırılmış reel değerlerin gerilediğini ortaya koydu. Endeks, bir önceki aya göre yüzde 1,7 oranında yükselirken, yıllık bazda nominal artış yüzde 32,2 olarak gerçekleşti. Reel bazda ise fiyatlar yüzde 0,8 oranında geriledi. Böylece konutta reel düşüş serisi 20. aya ulaşarak devam etti.

Fiyatlar Artıyor, Alım Gücü Azalıyor

Son aylarda konut fiyatlarının artış eğilimi nominal olarak sürse de, yüksek enflasyon nedeniyle reel değerlerde düşüş yaşanıyor. Bu durum, özellikle dar ve orta gelirli kesimin konuta erişimini zorlaştırıyor. Uzmanlar, reel düşüşün devam etmesini piyasanın normalleşme süreci olarak değerlendiriyor. Kredi faizlerinin yüksek seyretmesi ve yatırım amaçlı konut alımlarının yavaşlaması da fiyatlardaki denge arayışını destekliyor.

Üç Büyük Şehirde Farklı Seyir

Eylül ayında üç büyük şehirde konut fiyat artışları birbirinden farklı oranlarda gerçekleşti. İstanbul’da yüzde 1,5, Ankara’da yüzde 2,3, İzmir’de ise yüzde 2,9 oranında artış kaydedildi. Yıllık bazda ise İstanbul’da konut fiyatları yüzde 30,7, Ankara’da yüzde 41,1, İzmir’de ise yüzde 34,4 oranında yükseldi. Böylece, Ankara konut fiyatlarındaki artışta diğer büyükşehirleri geride bıraktı.

Reel Düşüş Serisi 20 Aya Ulaştı

Enflasyonun yüksek seyretmesi, nominal fiyat artışlarını reel bazda gölgede bırakmaya devam ediyor. KFE’nin son 20 aydır reel olarak düşmesi, konut sektöründe fiyat düzeltmesinin sürdüğünü gösteriyor. Ekonomistler, bu tabloyu konut piyasasında “soğuma” olarak yorumluyor. Özellikle krediye erişimin sınırlı olması, talebin büyük ölçüde nakit alımlara yönelmesine yol açıyor.

Uzmanlardan “Dengeleme” Yorumu

Gayrimenkul uzmanlarına göre, konut fiyat endeksindeki bu yavaşlama piyasanın sağlıklı bir dengeye doğru ilerlediğini gösteriyor. Önümüzdeki aylarda enflasyondaki gerilemeye paralel olarak reel düşüşün yavaşlaması bekleniyor. Ancak kredi faizlerinde kalıcı bir düşüş yaşanmadığı sürece, konut talebinin sınırlı kalmaya devam edeceği öngörülüyor.

Kaynak: Haber Merkezi