Site ve apartmanlarda ortak giderlerin karşılanması için ödenen aidatlar, ödenmediği takdirde ciddi hukuki sonuçlar doğuruyor. Kat Mülkiyeti Kanunu’na göre aidat borcu hem ev sahibini hem de kiracıyı bağlıyor. Bu nedenle borcun kimin tarafından ödenmediğine bakılmaksızın, yöneticiler alacaklarını tahsil etmek için doğrudan icra yoluna başvurabiliyor.
YÜZDE 5 GECİKME FAİZİ VAR
Aidatını aksatanlara ilk olarak aylık yüzde 5 oranında gecikme faizi uygulanıyor. Kısa sürede artan bu borç, ödenmediği durumda ilamsız icra takibine dönüşebiliyor. İcra masrafları, avukatlık ücretleri ve faizlerle birlikte borç katlanırken, ödeme yapılmaması durumunda haciz işlemleri gündeme geliyor. Bu da eşyaların haczine kadar varabilen bir süreci başlatıyor.
Bazı site yönetimleri, aidat borcu olanlara karşı sosyal tesis kullanım yasağı da getiriyor. Bu yasaklar havuz, spor salonu ve oyun alanlarını kapsıyor. Ancak bu kararların geçerli olabilmesi için yönetim planı ya da kat malikleri kurulunca alınmış olması gerekiyor.
Aidat borcunun ısrarla ödenmemesi halinde ise konu mahkemeye taşınıyor. Mahkeme kararıyla birlikte sadece asıl borç ve faiz değil, yargılama giderleri de borçluya yükleniyor. Nadir durumlarda ise mülkün satışı da mahkeme kararıyla gündeme gelebiliyor.
Kiracının oturduğu süre boyunca aidatı ödeme yükümlülüğü bulunuyor. Ancak ödeme yapılmazsa, yönetim borcu doğrudan ev sahibinden talep edebiliyor. Bu durumda ev sahibi de kiracıya dönerek borcu talep edebiliyor.
Aidat ödememek yalnızca komşular arasında huzursuzluk yaratmıyor, aynı zamanda yasal süreçlerle ciddi mali yükümlülükler doğuruyor. Gecikme faizinden hacze, sosyal alan kısıtlamasından mülk satışına kadar birçok yaptırım, ödeme yapmayanları bekliyor.