TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Eskişehir Şube Başkanı Selma Güder, Türkiye’nin ve Eskişehir’in en önemli sorunu olan kuraklığa dikkat çekti. Eskişehir’in şiddetli kuraklık yaşanan iller arasında yer aldığını söyleyen Güder, Porsuk barajı ve çevresindeki göletlerin doluluk konusunda alarm verdiğini ifade etti. Güder, Sakarya Havzası’nın korunması gerektiğini de vurguladı.

“Eskişehir şiddetli kuraklık yaşanan iller arasında”

Güder, “Kuraklık ülkemizin son dönemde en önemli kriz haline gelen sorunlarından bir tanesi ve Eskişehir olarak da bundan nasibimizi maalesef ki alıyoruz. Güncel haritalarda Eskişehir’de şiddetli kuraklık, yakın çevresinde ise orta şiddetli kuraklık olan bölgeleri açıkça görüyoruz. Kuraklığı, susuzluğu ve iklim krizini değerlendirirken bunları bir bütün olarak ele almak en önemlisi. Neden derseniz? Ülkemizde 25 hidrolojik havza bulunuyor. Bu havzalardan biri de şehrimizin içinde bulunduğu Sakarya Havzası” diye konuştu.

“Çevredeki gölet ve barajlarda su artık yok”

Çevredeki gölet ve barajlarda suyun artık olmadığını söyleyen Güder, “Sakarya Havzası, Türkiye’nin en büyük havzalarından biridir. Onu önemli kılan nedir? Sınırları içinde 9 il bulunması: Ankara, Afyonkarahisar, Bolu, Bursa, Bilecik, Eskişehir, Konya, Kütahya ve son olarak da başka önemli bir ilimiz. Sakarya Nehri, 824 kilometre uzunluğunda olup iki kaynaktan doğuyor: Biri Çifteler Sakaryabaşı, diğeri Afyonkarahisar Bayat Yaylası. Yolculuğunu Karadeniz’in Sakarya’nın Karasu ilçesinden tamamlıyor. Bu nehir kollarıyla birlikte oldukça geniş bir su ağına sahip. 448 kilometre uzunluğundaki en önemli kolu Porsuk Çayı, şehrimizin içinden geçiyor. Ancak son dönemde su seviyesi iyice azaldı, suyun rengi değişti. Bazı barajlarda doluluk oranı sıfıra yaklaşırken, Porsuk Barajı’ndaki su seviyesi yüzde 31-32’lerde. Bu çok kritik bir rakam. Çevredeki gölet ve barajlarda ise su artık yok” şeklinde konuştu.

“Eskişehir’deki obruklar büyük tehlike”

“Ayrıca bölgemizde obruk oluşumları da tarım için ciddi tehlike” diyen Güder, “Çifteler ve Sivrihisar çevresinde örnekleri görülüyor. Bu nedenle Sakarya Havzası’nı bütüncül bir şekilde korumak şart. 2024’te tamamlanarak yürürlüğe giren Sakarya Nehri ve Porsuk Barajı Havza Koruma Planı bu konuda önemli bir adım. Tarım, rekreasyon alanları ve kimyasal kullanımına dair özel hükümler içeriyor. Unutmayalım ki su hepimizin. Bir kişinin değil, tüm toplumun ortak malı. Nisan ayında 42’lerde olan barajların doluluk seviyesi günümüzde yüzde 31-32’lik doluluk oranına sahip. Bu rakamlar hepimiz için alarm seviyesidir” ifadelerini kullandı.

Kaynak: Meltem Karakaş