Uşak’ta yaşanan su kesintileri Türkiye’nin gündemine oturdu. Sayıştay raporlarına göre Uşak Belediyesi vatandaşa yıllık 11 milyon metreküp su miktarı fatura ederken, Uşak’taki Tüprag Altın Madeni, yıllık 12 milyon metreküp su tüketiyor. 250 bin kişinin tükettiği su miktarını tek başına tüketen Tüprag Altın Madeni nedeniyle suyu bitme noktasına gelen Uşak’ta belediye günde sadece 6 saat şehre su verebiliyor. Uşak’ta yaşanan su kısıtı ile ilgili konuşan aynı zamanda su yapıları üzerine çalışan inşaat mühendisi ve Saadet Partisi Eskişehir İl Başkanı Fesih Bingöl, Uşak örneğinin Eskişehir için kabul edilebilir bir örnek olduğunu ifade etti.

“Bir gram altın için 400 litre su”

Bir gram altın için 166-400 litre arasında su çıkarılacağını söyleyen Bingöl, “Eskişehir’de Alpagut bölgesinde bir altın arama faaliyeti olacak. ÇED uygundur raporu çıktı burayla ilgili. Ancak meseleye iki açıdan bakmak gerekiyor. Birincisi, toplum şunu bilmelidir: Orada 700 futbol sahası büyüklüğünde ve 500 metre derinliğinde bir alan kazılacak. Yani hayal edin, 700 saha büyüklüğünde bir alan, 500 metre derinlik… Buradan yaklaşık 60 milyon ton hafriyat, yani toprak çıkarılacak. Altın madenciliğinde ortalama şu: 1 ton topraktan, en iyi ihtimalle 10 gram altın çıkarılıyor. Türkiye ortalaması ise 3-4 gram civarında. Ancak 1 gram altın için 166 ile 400 litre arasında su harcanıyor. Bu çok büyük bir su. Yani yalnızca 1 gram altın için tüketilen su miktarı 166 litre ile 400 litre arasında. Çok önemli bir rakam” dedi.

“Eskişehir çok ciddi susuzluk tehlikesi ile karşı karşıya”

Eskişehir’in çok ciddi su tehlikesi ile karşı karşıya olduğuna dikkat çeken Bingöl, “İşte asıl mesele burada başlıyor. Su bu ülkede doğru kullanılmadığı su yöneticiliği yapılmadığı için ciddi bir susuzluk tehlikesi ile karşı karşıyayız. Susuzluk tehlikesi yalnızca Eskişehir’in değil, diğer illerde de aynı şey söz konusu. Su yönetimi mutlaka doğru ve bilinçli yapılmalı. Uşak örneği gerçekten Eskişehir için de kabul edilebilir bir örnek. Fakat asıl tehlike şu: Bir gram altın için doğanın bu kadar tahrip edilmesi asla kabul edilemez. Çünkü devlet yalnızca 6 aylık dönemde faize 1 trilyon 110 milyar lira ödedi. Bu kadar büyük bir rakamın yanında, buradan elde edilecek altın miktarı “devede kulak” kalır. Dolayısıyla doğal alanlarımızın, ormanlarımızın ve arazilerimizin altın için heba edilmemesi gerekiyor” diye konuştu.

“Eskişehir’de insanlar saatlerce susuz kalabilir”

Bingöl, “Ben özellikle suyun önemini vurgulamak istiyorum. Bu konuda çalışmalar yapmış biri olarak söylüyorum: Su, insan sağlığı için vazgeçilmezdir. Eğer bilinçli tüketim olmazsa hepimiz ciddi problemlerle karşılaşırız. Şu an Eskişehir için ayrı bir sorun daha var. 2030 yılında nüfusun 1 milyon 200 bin kişiye ulaşması bekleniyor. Eğer önümüzdeki 5 yıl içinde ciddi bir su temin projesi hayata geçirilmezse, Eskişehir büyük bir su sıkıntısı yaşayacak. Uşak ve İzmir örneklerinde olduğu gibi insanlar saatlerce susuz kalabilir” şeklinde konuştu.

“Gelecekte büyük tehlikelere yol açabilir”

Gelecekte yaşanacak tehlikelere dikkat çeken Bingöl, “Bu noktada merkezi hükümet ve yerel yönetimlerin bir araya gelmesi şarttır. Şehrin ihtiyacı olan su miktarı belirlenmeli, kaynaklar doğru yönetilmeli ve israfı önleyecek tedbirler alınmalıdır. Ayrıca, Mihalgazi Alpagut bölgesindeki bu madenin sadece suyla ilgili çevreye vereceği zararları var. En büyük tehlike bu su kullandıktan sonra özellikle Sakarya Nehri’ne aktarılacak ve bu gelecekte büyük tehlikelere yol açabilir” dedi.

OEDAŞ saat verdi! Eskişehir'de elektrik kesintisi ne kadar sürecek?
OEDAŞ saat verdi! Eskişehir'de elektrik kesintisi ne kadar sürecek?
İçeriği Görüntüle

“2 yıl içinde Eskişehir’de büyük çaplı su kesintileri yaşanacak”

Bingöl, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Eskişehir’de henüz su kesintileri başlamadı. Çünkü kişi başı günlük su tüketimi ortalama 75 litre. İş yerlerinde ise bu rakam 150 litreye çıkıyor. Mevcut kaynaklar bu talebi karşılıyor. Ancak kuraklık ciddi boyutlara ulaştı. Barajlardaki doluluk oranı yüzde 31’e kadar düştü. Eskişehir 2 sene sonra bu sıkıntıyla karşı karşıyadır. Ve bugünden buna yönelik çalışma yapılmalıdır. Bir kişinin günlük 75 litre, 4 kişilik bir ailenin günlük 300 litre su tüketimi yeterlidir. Bu da ayda 10 ton veya 10 metreküp eder. Dolayısıyla 10 tona kadar su ücretsiz olmalı, sonrasında fiyatlar kademeli olarak artırılmalı. Bu uygulama hem israfı önler hem de tüketimde yüzde 60’a varan bir azalma sağlar. Böylece Eskişehir’de su sıkıntısı 2 yıldan 4 yıla ötelenebilir. Eskişehir ciddi bir tehlikeyle karşı karşıyadır. Hem altın madenciliği hem de bilinçsiz su tüketimi geleceğimizi tehdit etmektedir. Bugünden harekete geçmezsek, 2 yıl içinde Eskişehir’de büyük çaplı su kesintileri yaşanacak ve bu da insan sağlığını ciddi biçimde etkileyecektir.”

Kaynak: Meltem Karakaş