Eskişehir’de yaşanan motosiklet kazasında ağır yaralanan 20 yaşındaki Yusuf Gündoğmuş’un sağlık durumu iyiye gidiyor. Gündoğmuş’un babası Hidayet Gündoğmuş, oğlunun hayatta kalmasında motosiklet ekipmanlarının büyük rol oynadığını vurgulayarak, tüm motosiklet kullanıcılarına koruyucu ekipman kullanma çağrısında bulundu. 25 Eylül’de Gündoğdu Mahallesi Cumhuriyet Bulvarı’nda meydana gelen kazada, Şenel Sokak’tan çıkan Birol T. yönetimindeki 34 HBF 007 plakalı otomobil ile Yusuf Gündoğmuş’un kullandığı 26 AIZ 906 plakalı motosiklet çarpıştı. Kaza sonrası ağır yaralanan Gündoğmuş, Eskişehir Şehir Hastanesi’nde uzun süre yoğun bakımda tedavi gördü. Durumu kritik olan genç, geçirdiği birden fazla ameliyatın ardından hayata tutundu.

Kritik süreci atlatan ve bilinci açılan Yusuf Gündoğmuş’un tedavisi, şu anda Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde devam ediyor. Oğlunun iyileşme sürecine girmesiyle derin bir nefes alan baba Hidayet Gündoğmuş, hem Allah’a hem de fedakar sağlık çalışanlarına teşekkür etti. Eskişehir Şehir Hastanesi ve Osmangazi Üniversitesi Hastanesi’ndeki doktorların ilgisinin çok değerli olduğunu vurgulayan Gündoğmuş, oğlunun yeniden yaşama dönmesinin büyük bir mucize olduğunu söyledi.

Kendisi de motosiklet tutkunu olan baba Hidayet Gündoğmuş, kazadan sonra görüntüleri izlediğinde koruyucu ekipmanların ne kadar hayati olduğunu bir kez daha anladığını ifade etti. Biri kız olmak üzere üç çocuk babası olan Gündoğmuş, çocuklarına her zaman motosiklet kullanırken tam koruma sağlayan ekipmanlar giymeleri gerektiğini tembihlediğini ve Yusuf’un da bu sayede hayatta kaldığını belirtti.

Motosiklet sürücülerine kask, mont, dizlik, eldiven gibi tam koruma sağlayan ekipmanlar kullanmaları konusunda çağrıda bulunan Hidayet Gündoğmuş, kazaların sonuçlarını en aza indirmenin bu şekilde mümkün olabileceğini söyledi.

"Bedeli biraz ağır oldu ama şükürler olsun Rabbime"

Konuyla alakalı konuşan Hidayet Gündoğmuş, "Şükürler olsun, her gün daha iyiye gidiyoruz, daha iyiyiz. Şehir hastanesiyle ameliyatlarımız bitti. Oradaki doktorlarımıza çok teşekkür ederim, çok ilgilendiler. Tıp fakültesindeki plastik cerrahide estetik ameliyatlarımız var. Allah'a şükür her gün daha iyiye gidiyoruz. Çocuğumuz ayağa kalktı, sağlığı yerinde. Kaza anını gördüğümde anlatamam; kendim Diyarbakır'daydım, uzun yoldaydım. Rabbim kimseye yaşatmasın. Kötü bir duygu; çok şey demek isterim. Ben kendim de motor kullanıyorum. Bizde aile boyu hepimizde motor var. Kendim 18 yaşından beri kullanırım. Şükürler olsun bugüne kadar bir kazam olmadı. Çocuklarıma istedikleri motoru aldım. Amcalarında da var, amcasının çocuklarında da var. Bizim Eskişehir'imizin halkı motora karşı biraz daha duyarsız. Motor kullanan arkadaşlarımız, kardeşlerimiz de cahil. Arabaların sağından soldan trafikte çok geçerim, "geçivereyim" gibisinden hareketler var. Biz halk olarak yaya iken trafikteki taşıtlara kızarız, arabadayken yayalara kızarız. Halk olarak çok bencil bir toplumuz. Eğitim desem eğitim değil, kültür desem kültür değil. Herkes kendi çıkarları veya bencil davranışları yüzünden trafikte birçok kaza görüyoruz. Her gün kazalar oluyor. Motora binen özellikle gençlerimizi ve kuryelerimizi acele etmemeleri konusunda uyarıyorum. Özellikle kuryeler, insanların siparişlerini iki dakika önce götüreceğim diye kendi hayatlarını, kendi canlarını riske atmasınlar; sevdiklerini üzmesinler. Biz böyle ağır bir kaza yaşadık; keşke yaşamasaydık. Bedeli biraz ağır oldu ama şükürler olsun Rabbime. Daha iyiyiz. Her gün daha iyiye gidiyoruz. Herkes dikkatli olsun. Yani motora binenler de araçlara karşı dikkat etsinler. Araç kullanan vatandaşlarımızın da motorları görmelerini istiyorum" dedi.

A W560439 03

"Sonradan ikinci röntgende üç kırık olduğunu gördük"

Oğlunun tedavi sürecini anlatan Hidayet Gündoğmuş, şu ifadeleri kullandı,
"Beş gün entübe edildi. Ne olacağı belli değildi çıkmama ihtimali vardı. Şükürler olsun doktorlarımız ve Rabbim sayesinde entübeden çıktık. Hatta ciğerin birisinde infilak vardı; ciğer sorunumuzdan dolayı özellikle yoğun bakımda entübediydik. Beş günün sonunda ciğerleri toparlamaya başladı; entübeden çıkarttılar. Solunumu normale döndü. Sırayla sağlığı yerine gelmeye başladı. Bir hafta sonra kolundan ameliyat oldu platin koydular. Omurilikten ameliyat olduk. Omuriliğinde ilk röntgende tek kırık gördüler; üç kemiği birbirine bağlayacaklardı. Sonradan ikinci röntgende üç kırık olduğunu gördük; yedi kemiği birbirine bağladılar. Omuriliğe platin takıldı. 14 tane civatamız var. Şükürler olsun doktorlarımıza, Allah razı olsun. Evladımız gayet iyi, sağlıklı, yerinde. Artık işte suratta, çenede, burunda, elmacık kemiklerinde parçalı kırıklarımız var. Osman Gazi Fakültesi'nde Allah'ın izniyle buradaki hocalarımıza, önce Rabbim'e sonra hocalarımıza emanet çocuğumuz. İnşallah daha iyi olacağız; ben kendi adıma söylüyorum. Çocuğuma, her motora bindiklerinde sürekli kask ve montlarını giymelerini tembihliyordum. Giymediklerinde fırça atıyordum. Eskişehir'de birçok yerde tanınırız, tanırlar. Sevenimiz, eşimiz, dostumuz çok; uyarırlar, telefon gelir, haber verirler. Her duyduğumda, gördüğümde söylerim. Sağ olsun, çocuğum da o gün beni dinlemiş, kaskını takmış. Şükürler olsun ki takmış; takmasaydı o gün, o kazada belki çocuğumuzu kaybederdik."

Kaynak: İhlas Haber Ajansı