Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Kurumsal İletişim Uygulama ve Araştırma Merkezi Medya Birimi tarafından hazırlanan ESOGÜ Gündem programının bu haftaki bölümünde, ESOGÜ Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Çocuk Hematolojisi ve Onkolojisi Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Zeynep Canan Özdemir konuk edildi.

2-8 Kasım Lösemili Çocuklar Haftası dolayısıyla gerçekleştirilen programda Prof. Dr. Özdemir, lösemi hastalığı, tanı süreci ve güncel tedavi yöntemleri hakkında kapsamlı bilgiler paylaştı. Yayında, erken teşhisin önemi ile tedavi sürecinde ailelerin desteğinin hastalar üzerindeki olumlu etkilerine de dikkat çekildi.

"LÖSEMİ ESKİDEN KORKUTUCU KANSERLER GRUBUNDAYDI"

Prof. Dr. Zeynep Canan Özdemir değerlendirmesinde şu ifadelere yer verdi:

“Kanser dünyada yaygın görülen bir sağlık sorunu. Hem dünyada hem de Türkiye’de en sık görülen çocukluk çağı kanserlerini ise Lösemiler oluşturuyor. Lösemi kemik iliğinde kan hücrelerinin üretimini sağlayan kök hücrelerden gelişen malign bir hastalık. Bu malignitenin gelişme nedeni ise hala tam olarak bilinmiyor. Ancak kansere neden olan belirli mutasyonlar olduğunu biliyoruz. Virüs enfeksiyonları, radyasyon, kullanılan ilaçlar, gıdalarla aldığımız doğayı kirleten bir takım maddeler gibi etkenlerin neden olabileceği mutasyonlar bu hücrelerin ölümsüzleşmesine sebep oluyor ve kemik iliğini istila ediyorlar. Sonuç olarak bu hücreler normal fonksiyon gören hücreler olmadığı için kemik iliğinde işe yaramayan milyonlarca, milyarlarca hücre üretilmiş oluyor. Bu hücreler organ ve dokulara yerleşerek oradaki hücrelerin de fonksiyonlarını bozuyorlar ve löseminin klinik tablosu ortaya çıkıyor. Löseminin klinik tablosunda ateş, bacak ve kemik ağrıları, kilo kaybı, özellikle boyunda büyümüş lenf bezleri görebiliyoruz. Lösemilerin birçok tipi var ama temelde iki tip lösemi görüyoruz. Bunlar Akut Lenfoblastik ve Akut Miyeloblastik lösemiler. En çok lenfoblastik lösemileri, sıklıkla 2-5 yaş aralığında görüyoruz. Ayrıca çocuklarda ilaveten morluklar, diş eti kanamaları, burun kanaması, halsizlik ve solgunluk bulguları da eşlik ediyor olabilir. Bu gibi şikayetleri olan çocuklarımızı derhal doktora götürmemiz gerekiyor. Lösemiler eskiden korkutucu kanserler grubundaydı ama günümüzde ilerleyen teknoloji ve yeni tedavi yöntemleri, destekleyici tedaviler ile bu hastalarımızın %90’ı tamamen iyileşme şansına sahipler. Tabi ki bu iyileşmeyi medikal tedavi ile sağlıyoruz ancak bu hastaların ve ailelerinin sosyal ve psikolojik anlamda desteklenmeye çok ihtiyacı var.”

TEDAVİ BAŞARISI YÜKSEK SEVİYELERE ULAŞIYOR

Prof. Dr. Zeynep Canan Özdemir, lösemi tanısında hastanın öyküsünün, fizik muayene bulgularının, kan testlerinin ve kemik iliği incelemelerinin büyük önem taşıdığını belirtti. Her hastaya aynı tedavi yönteminin uygulanmadığını ifade eden Prof. Dr. Özdemir, tedavi planının hastalığın düşük, orta ve yüksek risk gruplarına göre belirlendiğini söyledi.

Yaklaşık iki yıl süren tedavi sürecinde, löseminin artık geçmişteki gibi korkulan bir hastalık olmaktan çıktığını vurgulayan Özdemir, günümüzde tedavi başarısının oldukça yüksek seviyelere ulaştığını dile getirdi.

2-8 Kasım Lösemili Çocuklar Haftası dolayısıyla yürütülen farkındalık çalışmalarının toplumun bilinçlenmesi açısından büyük önem taşıdığını söyleyen Prof. Dr. Özdemir, etkinliklerde bu konuya özellikle dikkat çektiklerini ifade etti.

Kaynak: Eskisehir.net Haber Merkezi